11. Hukuk Dairesi 2018/5755 E. , 2019/6773 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 16. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 24/11/2016 tarih ve 2014/275 E.- 2016/93 K. sayılı kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi"nce verilen 17/10/2018 tarih ve 2017/425 E.- 2018/2184 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava, 6100 sayılı Kanun"un geçici 3/2. maddesi delaletiyle uygulanması gereken HUMK 3156 sayılı Kanun ile değişik 438/1 maddesi hükmü gereğince miktar veya değer söz konusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle incelemenin dosya üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; Prof. Dr. ..."ın “Galata Bankerleri" adlı eserinin ilk baskısının Türk Ekonomi Bankası yayını olarak, ikinci baskısının da iki cilt olarak Orion Yayınları tarafından basıldığını, yazarın 2009 yılında vefatı üzerine eşi ve yasal mirasçısı olan Prof. Dr. ..."ın, eserin işleme, çoğaltma ve yayma haklarını müvekkillerine verdiğini, müvekkillerinin üç yılı aşan çalışmalarının sonucunda eseri büyük ölçüde düzeltip yenilediğini, yapılan düzenlemelerle kitaba bir dizin ilave edildiğini, ortaya çıkan eserin kitap haline getirildiğini, basım hususunda yasal mirasçının yönlendirmesi ile davalı tarafla şifahi olarak anlaşılmaya varıldığını, eserin teslim edilen kopyası üzerinde müvekkillerince yapılan düzeltmelerin işlenmeden kitabın basıldığını, davalının baskı miktarını bildirmeden telif ücreti verilmeksizin müvekkillerine yazar nüshası olarak 6 adet kitap verdiğini, müvekkillerinin FSEK"nun 8. maddesi kapsamında işlenme eser sahipleri olarak telif ücretine hak kazandığını, anılan hakkın davalı tarafça ihlal edildiğini, bu hususta ihtarname gönderildiğini, davalının ihtara verdiği cevapta hak sahibinin Prof. Dr. ..."ın mirasçısı olduğunun, anılan mirasçıyla yayın sözleşmesi imzalandığının belirtildiğini, kitabın FSEK’in 6. maddesi uyarınca işleme eser vasfında olduğunu, mirasçı ile davalı arasındaki sözleşmenin müvekkillerinin haklarına halel getiremeyeceğini ileri sürerek FSEK’in 68. maddesi uyarınca belirlenmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL tazminatın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; davacı ile müvekkili arasında yazılı veya sözlü bir iş ilişkisi olmadığını, yasal mirasçı ve eser sahibi olan ... ile 15.01.2014 tarihinde eserin yayınlanması için bir sözleşme imzalandığını, davacının hasım olarak muhatabının müvekkili olmadığını, yasal mirasçının düzenlemeleri yapıp eserin yayınlanmasını istediğini, söz konusu sözleşmeye dayalı olarak eserin yayınlandığını, eser sahibiyle yaptığı sözleşmeye dayalı olarak hazır olan "daha önce farklı tarihlerde iki defa basılmış" kitabı bastığını, davacıların yaptığı işin düzeltme işi olduğunu, esere hususiyet katmadıklarını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ile mirasçı arasında yapılan 15.01.2014 tarihli sözleşme ile "Galata Bankerleri" isimli eserin yayınlanması için sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 2. maddesinde esere ilişkin çoğaltma hakkı ve yayma hakkı ile umuma arz salahiyeti üzerindeki tasarruf yetkilerinin mirasçıya ait olduğu, devredilmediği, davacılar ile mirasçı arasında eserde bazı düzeltmeler yapılması ve yeniden yayına hazırlanmasıyla ilgili sözleşmenin bulunmadığı, ancak eserin yayınlanması sonrasında eser sahibi mirasçının itirazının bulunmadığından mirasçının bilgisi dahilinde yapıldığının kabul edilebileceği, bilirkişi raporlarında göre davacıların yaptıkları katkının editörlük katkısı olduğu, değişikliklerin ciddi bir fikri çabanın ürünü olmadığı, davacıların hususiyetlerini taşımadığı, dava konusu kitabın 3. basımının işleme eser niteliğine kavuşturmadığı, öncesinde Orion yayınları tarafından yayınlanan her iki ciltte de müteveffa ..."a ait farklı iki önsözün bulunduğu, Türk Ekonomi Bankası, Orion ve Tarihçi Yayınevi tarafından yayınlanan üç baskının da Prof. Dr. ..."ın hususiyetini taşıdığı ve bu hususiyetin üç baskıda da değişmediği, son baskıda yayına hazırlayan davacıların esere yeni bir hususiyet katmadığı, hususiyeti bozmamak için itinalı davrandıklarını önsözde kendilerinin de belirttiği, baskıların "içindekiler" bölümü incelendiğinde bir kısım başlıkların aynı, bir kısmının da daha detaylandırılarak çoğaltıldığı, ancak başlıkların altındaki anlatının hususiyet açısından aynı kaldığı, önceki birinci ve ikinci basım, dağıtım formatının yine kitap olması bakımından, dava konusu üçüncü baskı işlenme açısından değişik bir forma ve biçime dönüşmediği, davaya konu üçüncü baskının daha önceki baskılarla kıyaslandığında onları aşan bir külliyat özelliği taşımadığı, genişletilmiş baskısının yapıldığı, hususiyet taşımayan genişletilmelerin işlenme niteliğinde olmadığı, davacıların editörlük görevini ifa ettikleri, dava konusu baskının işlenme eser niteliğinde olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, istinaf aşamasında alınan bilirkişi raporları uyarınca dava konusu kitabın Prof. ... tarafından meydana getirildiği ve eser sahibinin Prof. ... olduğu, eserdeki başlık sayısının çoğaltılması, indeks hazırlama, dipnot ekleme, kapak tasarımı ve benzeri ekleme veya düzeltmelerin, davalıların hususiyetini taşımadığı, davacıların bu faaliyetlerinin FSEK 6 ve 21. madde anlamında işleme eser sahipliği boyutuna ulaşmadığı, davacıların esere hususiyet katmayan ve başlı başına hususiyet taşımayan bu gibi teknik katkıların editörlük kapsamında olduğu ve editörlük faaliyetinin de işleme eser sahipliği sıfatı elde etmeye yeterli olmadığı gerekçesiyle esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, 5846 sayılı FSEK’nın 68. maddesi kapsamında maddi tazminat talebine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun ise Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine karar verilmiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesince, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar öncesinde, İlk Derece Mahkemesince yapılan inceleme yetersiz görülerek duruşma açılıp yeniden bilirkişi raporları alınmış ve netice itibariyle davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bu durumda Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesince verilen kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken davacılar vekilinin istinaf başvurusunun, duruşma açılıp bilirkişi incelemesi sonrasında esastan reddine karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre davacılar vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davacılara iadesine, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.