19. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9608 Karar No: 2017/5054 Karar Tarihi: 15.06.2017
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/9608 Esas 2017/5054 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, müvekkilinin kredi kartından bilgisi dışında 16.100 TL harcama yapıldığını ve bunun kusuru olmadığını iddia ederek, manevi tazminat istemi ile dava açmıştır. Mahkeme, yapılan harcamaların kartın kopyalanması suretiyle gerçekleştirildiği, üye iş yerinin kimlik kontrolü yapmaksızın şifresiz işlemle imza karşılığı yaptırdığı alışveriş nedeniyle suçlu olduğu sonucuna varmıştır. Ancak davalı bankanın da harcamaları kontrol etmeksizin ödeme onayı vererek kusurlu olduğu belirtilmiştir. Mahkeme, manevi tazminat istemi konusunda kısmen kabul etmiştir. Ancak, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından menfi tespit isteminin reddine, somut olayın özelliğine göre manevi tazminatın şartlarının oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu madde 2, 53, 61, 62.
19. Hukuk Dairesi 2016/9608 E. , 2017/5054 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R -
Davacı vekili, müvekkiline ait davalı banka kredi kartından kimlikleri bilinmeyen şüpheliler tarafından bilgisi dışında 16.100 TL harcama yapıldığını, müvekkilinin bu harcamalara onay vermediğini, bankanın güvenlik açığından kaynaklanarak gerçekleşen bu harcamalardan doğan borçtan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine ve manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davaya konu yapılan işlemlerin kartın kopyalanması suretiyle üçüncü şahıslar tarafından gerçekleştirilen işlemler olduğu, davacının bilgisi dışında gerçekleştiğini bildirdiği harcamaların kart hesabına alacak kaydedilmiş olduğu, dava tarihi itibari ile davacının, müvekkil banka nezdinde menfi tespit talebinde bulunabileceği bir borcu bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kredi kartından yapılan alışverişin şifresiz olarak yapılmış olduğu, üye iş yerinin kimlik kontrolü yapmaksızın şifresiz işlemle imza karşılığı yaptırdığı alışveriş nedeniyle kusurlu olduğu, davalı bankanın ise yapılan harcamaları kontrol etmeksizin ödeme onayı vererek harcamaları davacının kredi kartı hesabına yansıtmakla kusurlu olduğu, her ne kadar davalı banka kayıtları düzeltmişse de kusuruyla davanın açılmasına sebebiyet verdiği ve tekrar dava konusu tutarı takip konusu yapmaması için davacının davalıya dava tarihi itibari ile borcunun bulunmadığının tespitine ve davalının kusuru sonucu meydana gelen zararı davacıya yansıtmakla davacının huzursuzluk yaşadığı, dava açarak emek ve mesai harcadığı tarafına yansıtılan borç nedeniyle ruhsal açıdan zarara uğradığı ve ticari olarak itibar kaybı yaşadığı gerekçesiyle manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava tarihinden önce bankanın davacı hesabına işlediği borç kaydını kapattığı ve alacak kaydettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından menfi tespit isteminin reddine karar vermek gerekir. Ayrıca banka tarafından davacı aleyhine icra takibi başlatılmadığından, somut olayın özelliğine göre manevi tazminatın şartları oluşmadığından manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.