7. Hukuk Dairesi 2016/16333 E. , 2016/11124 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki dava sonucunda verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilip incelemenin Yargıtayca duruşmalı olarak yapılması istenilmekle, duruşma için tebliğ edilen 15.03.2016 günü belirlenen saatte taraflara tebligat yapıldığı halde gelmedikleri görülerek incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Dosyadaki belgeler ve Dairemizin 2016/3172 Esas sayılı Geri Çevirme kararı üzerine gönderilen belgeler incelendi. Gereği görüşüldü;
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
2-Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait iş yerinde 01.02.2002 tarihinde işe başladığını, sigorta girişinin 27.03.2004 tarihinde yapıldığını, 2006 yılında iş yeri taşındıktan sonra da çalışmaya devam ettiğini, 25.12.2013 tarihine kadar kesintisiz çalıştığını, son aylık brüt ücretinin 2.675,00 TL olduğunu, 24.12.2013 günü iş yerinde servise yetişmek için hızlı hareket ettiği sırada arkadaşına kaza ile çarptığını, bu olay üzerine tartışma çıktığını, iş verenin bunun üzerine 26.12.2013 tarihli ihtarnamesi ile iş akdini feshettiğini, fazla mesai yaptığını, hafta tatilleri ile milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının soyunma odasından çıkarken işçi ..."ya omuz attığını, Murat “neden yaptın” dediğinde sinkaflı küfürler ettiğini, kemeri ile bu işçiye vurduğunu, onu yumrukladığını, daha sonra mutfağa girip bıçağı beline sokarak “dur ulan kaçma” diyerek ve sinkaflı küfürler ederek arkasından koştuğunu, bu durumu gören aşçı Abdulkadir Tiftik tarafından engellendiğini, bu hususta tutulan tutanağın da olayı doğruladığını, kamera kayıtları da bulunduğunu, davacının savunmasında kameranın yalan söylediğini belirterek kadar mantıksız açıklamalarda bulunduğunu, olayın savcılığa intikal ettiğini, bu nedenlerle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini, işyerinde 3 vardiya halinde çalışıldığını, zaruri durumlarda fazla mesai yapıldığında ödendiğini, pazar ve bayram çalışmaları açısından da aynı durumun sözkonusu olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, kavga ettiği belirtilen Murat isimli işçinin çalışmaya devam ettiği, davacının kıdeminin uzunluğu dikkate alındığında bu şekilde davranmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu, tanıkların kendi tarafların göre olayı anlattıkları, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği, davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı, ayrıca bilirkişi raporunda hesap edildiği üzere hafta tatili, fazla mesai ve milli bayram genel tatil çalışma ücret alacaklarının bulunduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili davacının hafta tatillerinde çalıştığını iddia ederek alacak talebinde bulunmuş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda çalışma süresi içinde toplam 503 (beşyüzüç) hafta tatilinde çalıştığı belirtilen davacı için hafta tatili ücreti hesap edilmiş, mahkemece takdiri indirim uygulanarak alacak hüküm altına alınmış ise de, mahkemenin benimsediği bilirkişi raporunda hafta tatili ücretinin dönemsel ücret üzerinden hesaplanmadığı, fesih tarihindeki ücret esas alınarak hesaplama yapıldığı görülmektedir. Hafta tatili ücreti de tıpkı fazla mesai ücreti gibi ait olduğu dönemin ücreti üzerinden hesaplanmalıdır. Aksi yönde hazırlanan ve 2013 yılı 3,5,7 ve 8 inci aylara ait bordrolarda zamlı hafta tatili ücret tahakkuku mevcut olduğu halde, bu ayları dışlamayan rapora göre karar verilmesi hatalı olmuştur.
3-Davacı vekili davacının milli bayram ve genel tatil çalışma ücretinin hüküm altına alınması dosya içeriğindeki deliller dikkate alındığında yerindedir. Ancak 2013 yılı 4,5; 2012 yılı 10,8,5 ve 4 üncü aylarda çalışma karşılığı olarak zamlı milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti tahakkuk ettirilmiş olduğu halde bu ayların hesaplamada dışlanması gerekirken, bu aylar için de alacak hesabı doğru olmamıştır.
4-Bilirkişi fazla mesai ve milli bayram ve genel tatil çalışma ücretlerini hesap ederken son ücretin asgari ücrete oranına göre dönemsel ücreti belirlemiş ise de, bu kabulü denetime elverişli değildir. Kaldı ki, milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti hesabına esas yevmiyeler ile fazla mesai ücreti hesabına esas yevmiyelerin birbirini tutmadığı, farklı olduğu görülmektedir. Örneğin 01.07.2010-31.12.2010 dönem yevmiyesi milli bayram ve genel tatil ücreti hesap edilirken 38,02 TL olarak belirlenmiştir. Fazla mesai ücreti hesap tablosunda aynı dönem yevmiyesi 36,04 TL"dir. Bu farklılık irdelenmeli ve davacının dönemsel yevmiyeleri duraksamaya neden olmayacak şekilde belirlenmelidir.
Yapılacak iş, yukarıda yazılı bozma nedenleri ile ilgili aynı ya da başka bir bilirkişiden denetime elverişli, iş hukukunun ilkelerine uygun hesap raporu almak, bir değerlendirmeye tabi tuttuktan sonra çıkacak sonuca göre karar vermek olmalıdır.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.