10. Ceza Dairesi 2020/11711 E. , 2021/3907 K.
"İçtihat Metni"
Mahkeme : KONYA Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler : 1-) Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/12/2018 tarih, 2017/303 E. 2018/412 K. sayılı mahkûmiyet hükmü
2-) ...yönünden düzeltilerek istinaf başvurusunun esastanreddi; diğer sanıklar yönünden istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hükümler temyiz edenlerin sıfatı, başvuruların süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin talebinin, hükmedilen hapis cezasının süresine göre, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8/1, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 318 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 299. maddeleri uyarınca reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Sanık hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik düzeltilerek istinaf isteminin esastan reddine dair Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"nin kararı hukuka uygun bulunduğundan, sanık müdafiinin temyiz istemi yerinde görülmediğinden CMK"nın 302/1. maddesi uyarınca temyiz isteminin ESASTAN REDDİNE,
B) Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK"nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde belirttiği temyiz sebeplerinin hükmün hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, 18.02.2017 tarihli eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın 18.02.2017 tarihli eylemi sabit ise de; sanığın savunmalarına, dosyadaki bilgi ve belgelere göre, 22.12.2016 tarihinde sanıklar... ve ...’da ele geçen uyuşturucu maddenin sahibi olduğuna dair içeriğine değişik anlamlar yüklenebilen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında yüklenen suçu işlediğine ilişkin her türlü şüpheden uzak mahkûmiyetine yeterli kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, tek eylemi sabit olan sanık hakkında, TCK"nın 43. maddesinde öngörülen "zincirleme suç" hükümlerinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayin edilmesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
C) Sanıklar... ve ... hakkındaki mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 188/5. maddesinde yer alan nitelikli halin uygulanabilmesi için TCK"nın 188/3. maddesinde öngörülen seçimlik hareketlerden birinin üç veya daha fazla kişi tarafından müşterek bir hakimiyet kurulmak suretiyle birlikte gerçekleştirilmesi gerektiği, 22.12.2016 tarihinde sanık ...’ün suça konu uyuşturucu maddeyi sadece sanık ... ile naklederken yakalanmış olmaları ve 3. veya 4. bir sanığın müşterek fail olarak iştiraklerinin tespit edilememesi nedeniyle yasal kurucu unsurları oluşmayan 188/5. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklar hakkında fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, sanık ... ve sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık ... hakkındaki tahliye talebinin reddine,
D) Sanık ... hakkındaki mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Sanık ... müdafiinin temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteminin, 696 sayılı KHK"nın 100. maddesi ve 7079 sayılı Kanunun 94. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 299. maddesi uyarınca takdiren reddine karar verilerek, duruşmasız olarak inceleme yapılmıştır.
Sanık hakkında 22.12.2016 tarihinde işlediği ileri sürülen "uyuşturucu madde ticareti yapma" suçu nedeniyle 16.06.2017 tarihli iddianame ile temyiz konusu bu davanın açıldığı; sanığın 28.02.2017 tarihinde işlediği başka bir uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan dolayı 15.02.2018 tarihli iddianame ile UYAP üzerinden elde edilen bilgilere göre Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi"ne 2018/59 esas sayılı başka bir dava açıldığı anlaşıldığından, her iki dosyanın suç tarihleri ve iddianame tarihlerine göre hukuki kesintinin bulunmadığının anlaşılması karşısında, belirtilen davaların birleştirilmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, eylemlerinin tek suç, iki ayrı suç ya da zincirleme suç oluşturup oluşturmadığı tartışıldıktan sonra sanığın hukukî durumunun belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin, hükmün BOZULMASINA,
Dosyanın Konya 4. Ağır Ceza Mahkemesi"ne; kararın bir örneğinin Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi"ne gönderilmesine 24.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.