19. Hukuk Dairesi 2018/2848 E. , 2020/170 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ankara 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülmekte olan itirazın iptali davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi sonucu Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın reddine yönelik verilen kararın davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı temlik alan vekili Av. ... ile davalı vekili Av.... "ın geldiği görülmüş olmakla duruşmaya başlanarak hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davacı banka ile dava dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, kullanılan krediye ilişkin borcun ödenmediğini, hesabın kat edilerek ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibine davalı tarafından haksız olarak itirazda bulunulduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını, kefalet miktarının sonradan yazıldığını, kullanılan kredilerin bir çok kez sıfırlandığını, davacı lehine ipotekler verilmiş olduğunu, henüz vadesi gelmemiş gayri nakit depo talebinin haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, kredi sözleşmesindeki imzanın davalı eli ürünü olduğu, 01/07/2012 tarihinden önceki dönemde kefalet limitinin sözleşmede münhasıran belirtilmemesinin kefaletin geçersiz hale getirmeyeceği, kefalet limitinin başka bir kalemle ve bir başkası tarafından yazıldığı bir an için kabul edilse dahi sözleşme limitinin kefalet limiti olarak kabul edilebileceği, kredilerin sıfırlanması noktasında davalının bundan sonra açılacak kredilere kefalet sorumluluğunu kabul etmediği şeklinde bir ihtarının bulunmadığı, söz konusu teminat mektuplarının tarihlerine bakıldığında davalı kefil ile dava dışı borçlunun imzasının bulunduğu 29/03/2010 tarihli sözleşmeye dayanarak verildiği, ipoteğin asıl borcun teminatı olarak verildiği, davalı kefil hakkında takip yapılmasında hukuken bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının icra takibinde depo talep edilen 6 adet teminat mektubu bedeli toplamı 3.397.350,00 TL gayrinakit ve noter masrafı 2.104,00 TL nakit alacak yönünden yaptığı itirazlarının iptali ile takibin aynı koşullarda devamına, 1.045,00 TL çek bedeli depo talebinin ise reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, müteselsil kefil olan davalının imzaladığı sözleşmede teminat mektuplarının deposundan sorumlu olacağına ilişkin açık bir hükmün bulunmadığı, dava dışı asıl borçlu İnta Müh. Mim. İnş. San. Tic. Ltd. Şirketi hakkındaki ilgili hükümde de kefile yönelik bir düzenleme bulunmadığı, müteselsil kefil davalının teminat mektup deposundan sorumlu tutulmasının mümkün olmadığı gibi davalının noter masrafından da sorumlu tutulmasının mümkün görülmediği gerekçesiyle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yeniden hüküm kurularak davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 2.540,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 30.01.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.