Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/3437
Karar No: 2018/5086
Karar Tarihi: 29.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/3437 Esas 2018/5086 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, çalıştığı işyerinde fahri imam olarak görev yaptığını ve bu çalışmasının tespit edilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının çalıştığının tespitine karar vermiş ancak davacının sigorta kaydı bulunmadığı için hak düşürücü sürenin geçtiğine ve davanın reddine karar vermemiştir. Daire, işverenin vermesi gereken belgelerin yönetmelikte açıklandığını ve birisinin dahi verilmesi halinde hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağını belirtmiştir. Bu nedenle, davanın reddedilmesi gerektiğini kararlaştırmıştır. 506 sayılı kanunun 79/10 ve 5510 sayılı kanunun 86/8 maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiştir. Ancak, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay'ın ve Daire'nin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
21. Hukuk Dairesi         2017/3437 E.  ,  2018/5086 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde ... olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılardan Kurum ile ... Başkanlığı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının ...İlçesi ... Köyü Yukarıbitikçi mezrasında 17.01.2000- 06.10.2004 tarihleri arasında çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde Diyanet İşleri Başkanlığına açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davalı ... başkanlığına açılan davanın kabulü ile davacının ... işverenliğinde ... Mezrasında fahri imam olarak hizmet akdi ile ve sigortasız olarak 17.01.2000 tarihinden 06.10.2004 tarihinde kadar çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işveren tarafından düzenlenmiş işe giriş bildirgesi ve Kuruma bildirilen çalışmalarının bulunmadığı, davacının emekli sandığına tabi herhangi bir kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
    506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/8. maddelerine göre Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır. Yasada yer alan 5 yıllık süre hak düşürücü olup mahkeme tarafından kendiliğinden nazara alınması gerektiği gibi davacının aynı işyerinde çalışmasını sürdürmesinin veya 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde tekrar aynı işyerine girerek çalışmasının, hak düşürücü sürenin işlemesine engel olmayacağı ve hak düşürücü sürenin, kesilmesi ve durmasının mümkün bulunmadığı hukuksal gerçeği de ortadadır.
    İşverenin, çalıştırmış olduğu sigortalılara ait hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanun"un 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği"nin dördüncü kısmında işverence verilecek belgeler düzenlenmiştir. Bunlar, aylık sigorta primleri bildirgesi (SSİYön.Madde16) , dört aylık sigorta primleri bordrosu (SSİYön. Madde 17), sigortalı hesap fişi (SSİY. Yön. Madde 18) vs.dir. Yönetmelikte sayılan bu belgelerden birisinin dahi verilmiş olması halinde artık Kanun"un 79/10 (eski 8) maddesinde yer alan hak düşürücü süreden söz edilemez. Yargıtay uygulamasında anılan maddenin yorumu geniş tutulmakta; eğer sayılan belgelerden birisi işveren tarafından verilmişse burada Kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu ve artık hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği kabul edilmektedir.
    Maddede belirtildiği üzere yönetmelikle tespit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporu ile saptanması durumunda da hak düşürücü sürenin geçtiğinden sözedilemeyeceği açıktır.
    Somut olayda, davacı adına davalı işveren tarafından yapılan ücret ödemesinde ..."ya prim kesintisi yapılmadığı sabit olup,5 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği hususu gözardı edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    Yapılacak iş, hak düşürücü süre geçtiğinden, davanın reddine karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalı kurum ve davalı ... vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenleden ..."na iadesine,
    29.05.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi