2. Ceza Dairesi Esas No: 2020/4349 Karar No: 2020/11066 Karar Tarihi: 20.10.2020
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/4349 Esas 2020/11066 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/4349 E. , 2020/11066 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın yokluğunda verilen 17.11.2015 tarihli mahkumiyet hükmünün, doğrudan sanığın MERNİS adresine Tebligat Kanunun 21/2. maddesine göre 06.01.2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmışsa da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre sanığın yokluğunda verilen gerekçeli kararın öncelikle muhatabın bilinen en son adresinde tebliğe çıkarılması, ancak 6099 sayılı Kanun"un 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilerek tebligatın bu adrese yapılmasının gerektiği; yine aynı Kanun’nun 21/2. maddesinde; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” hükmünün yer aldığı, bu maddeye göre tebliğ işleminin ne şekilde yapılacağı Tebligat Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 31/1-c maddesinde düzenlenmiş olup, aynı maddenin son fıkrasında bu bende göre yapılacak tebligatlarda Yönetmeliğin 30. maddesinde öngörülen araştırmanın yapılmayacağının belirtildiği, nitekim Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30/1. maddesinde de buna paralel olarak; “adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar” tebliğ memurunca muhatabın adreste bulunmama sebebinin araştırılması zorunluluğu kuralının dışında tutulduğu, somut olayda sanığın MERNİS adresine doğrudan “MERNİS adresi” şerhi düşülerek Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi uyarınca yapılan tebliğ işleminin geçersiz olduğu ve sanığın öğrenme üzerine 15.01.2016 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 günlü ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüş, dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; Sanığın, müştekinin işyerinden 20,00 TL bozuk para ve VCD çaldığının anlaşılması karşısında, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 09/05/2017 tarihli ve 2015/13-156 Esas, 2017/256 Karar sayılı kararı nazara alındığında, çalınan VCD"nin değeri de araştırılarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.