Resmi belgede sahtecilik - kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6600 Esas 2020/3175 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/6600
Karar No: 2020/3175
Karar Tarihi: 03.03.2020

Resmi belgede sahtecilik - kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2019/6600 Esas 2020/3175 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, resmi belgede sahtecilik ve kamu kurumlarının zararına dolandırıcılık suçlarından yargılanmışlar ancak mahkeme tarafından beraat etmişlerdir. Sanıkların, eczanesinde çalışan kalfa aracında çok sayıda sağlık karnesi ve ilaç kupürü bulunduğu, hastaların doktorlar tarafından muayene edilmeden sağlık karnelerini aldıkları ve sanıkların gerçeğe aykırı ve yanıltıcı belge düzenleyerek kamudan yanıltıcı ilaç bedelleri tahsil ettiği iddia edilmiştir. Ancak yapılan yargılama sonucunda, kurumun geri ödemelerinin Medula sistemi tarafından yapıldığı, suça konu faturaların büyük çoğunluğunun fatura edilmediği ve kurum zararının oluşmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, mahkeme sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı vermiştir. Kararda, sanık avukatlarının vekalet ücretlerine ilişkin itirazları reddedilmiştir.
Kanun Maddeleri: Resmi Belgede Sahtecilik (TCK 204), Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık (TCK 248)
15. Ceza Dairesi         2019/6600 E.  ,  2020/3175 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık
    HÜKÜM : Beraat

    Resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının zararına dolandırıcılık suçlarından sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, katılan vekili ve sanık... ve ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, hükümde kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar lehine tek bir vekalet ücreti takdir edilmiş olduğundan tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Sanıklardan ...’in ... isimli eczanesinde kalfa olarak çalışan sanık ...’in aracının arka koltuk üzerinde yol uygulaması sırasında çok sayıda sağlık karnesi ve ilaç kupürünün bulunduğu, sağlık karnelerini eczane kalfası ...’in sanık doktorlar ..., ..., ... ve ...’e yazdırdığı,hastaların sanık doktorlar tarafından görünmeden ve muayene olmadan sağlık karnelerine ilaç reçete edildiği, sanıkların ağırlıklı olarak yaşlı ve tahsil seviyesi düşük kişilerin sağlık karnelerini sistemin ilaç işlemede sorunları olması, eczanenin kalabalık olması ilaçların daha sonra yazılabileceği gibi gerekçelerle ve diğer kişiler yönünden ise sağlık karnelerinin ilaç yazılmak üzere bizzat verilmesi neticesi, gerçeğe aykırı ve yanıltıcı belge düzenlenerek yazdırılan ilaç bedellerinin kamudan tahsil edildiği ve ekonomik çıkar sağlandığı gerekçesi ile sanıklar hakkında iştirak halinde zincirleme olarak kamu kurum ve kuruluşlarının aleyhine olarak nitelikli dolandırıcılık ve yine zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediklerinin iddia edildiği olayda;bilirkişi kurulu raporunda, hastaların hastalıklarına konulan tanılarla reçeteye yazılan ilaçların uyumlu olduğu, kurumun geri ödemeleri Medula sistemine göre yaptığı, suça konu faturaların büyük çoğunluğunun ... Eczanesi tarafından fatura edilmediği, kurum zararının oluşmadığı, sanıklar savunması,katılan ve tanıklar beyanları, tüm dosya kapsamına göre mahkemenin beraat hükmünde ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, sanıkların üzerilerine atılı suçları işlediklerine dair mahkumiyetlerine yeter her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delile ulaşılmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin beraat kararının kanuna aykırı olduğuna,sanık ... ve ... müdafinin ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 03/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.












    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.