Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/371
Karar No: 2017/493
Karar Tarihi: 07.02.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/371 Esas 2017/493 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalı ile davacı arasında bir eser sözleşmesi kurulduğu, davacı yüklenicinin davalıya ait bir arsa üzerinde dükkan inşası, tadilat ve dış çevre düzenlemesi işlerini yaptığı ancak sözleşme bedelinin ödenmediği iddiasıyla alacak davası açtığı belirtiliyor. Mahkeme, davacının iddiasını ispat etmekle yükümlü olduğuna ve bunun için senetle ispat etme yükümlülüğü bulunduğuna dikkat çekiyor. Ancak taraflar arasında akdî ilişkinin varlığına dair kesin delil sunulamadığı için davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerektiği, ancak yanlış hukuki değerlendirmeler sonucu davanın davalının sorumluluğu doğrultusunda karara bağlandığı vurgulanıyor. Sonuç olarak, mahkeme kararı davalı yararına bozuluyor.
Kanun maddeleri: Türk Medeni Kanunu'nun 1/1, 6/1, 6/2, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 1/1, 1/2, 2/2, 4/1, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 200/6, 288/1.
15. Hukuk Dairesi         2016/371 E.  ,  2017/493 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin tahsili istemiyle açılmış alacak davasıdır. Yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Davacı yüklenici vekili müvekkilinin, davalıya ait ... ili ... Mahallesi ... .... Caddesindeki arsası üzerinde bir adet dükkan inşası, diğer bir dükkanın onarımı ve iki adet dükkanda dış çevre düzenlemesi hususunda davalıyla anlaştıklarını, işin yapılıp teslim edilmesine rağmen sözleşme bedelinin ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik ....052,00 TL alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; akdi ilişkiyi reddederek, taraflar arasında yazılı bir sözleşme yapılmadığını, HUMK"nın 288. maddesine göre, akdi ilişkinin, talep miktarına göre, yazılı belgeyle isbatı gerektiğini bildirip davanın reddini istemiştir.
    Davacı iş bedelini talep etmiş, davalı ise akdî ilişkiyi inkâr etmiştir. Akdî ilişkinin kurulduğunu ispat külfeti davacı yüklenicidedir. Bir başka deyişle davacı yüklenici eser meydana getirdiğini ve iş bedelini hakettiğini usulüne uygun yasal delillerle kanıtlama yükümlülüğü altındadır. Türk Medeni Kanunu"nun .... maddesi gereğince iddia eden, iddiasını ispat yükümlülüğü altındadır. Somut olayda davacı, davalı ile eser sözleşmesi ilişkisinin kurulduğunu iddia etmekte, davalı ise davacı ile aralarında sözleşme ilişkisinin kurulmadığını savunmaktadır. O halde, davacı akdî ilişkiyi kanıtlamak zorundadır. Davacı taraf, davalıya ait evin dükkanların inşa tamirat ve tadilat işini üstlenerek yaptığını ve bedelin ödenmediğini iddia etmekte olduğundan iddiasını, müddeabihin miktarına göre 6100 sayılı HMK"nın 200. maddesi hükmü gereği senetle ispat etmek zorundadır. Taraflar arasında akdî ilişkinin kurulduğunu ispat açısından aynı Kanun"un 200/.... maddesi gereğince tanık dinlenmesine karşı tarafın açık muvafakatı da bulunmadığından tanık deliline dayanılamaz. Davacı yemin teklifinden de imzalı beyanıyla vazgeçtiğine göre, davacı ile davalı arasındaki akdî ilişkinin varlığı usulünce kanıtlanamamış olup davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddedilmesi gerekirken yanlış hukuki değerlendirmeler sonucu HMK"nın 200. maddesi hükmüne aykırı


    olarak dinlenen tanıkların beyanlarına itibar edilmek suretiyle akdî ilişkinin kurulduğu kabul edilerek, davacı ispat yükümlülüğünü yerine getirmediğinden davanın reddine karar vermek gerekirken davalının sorumluluğuna hükmetmek doğru olmamış, kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 07.02.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi