Esas No: 2018/2690
Karar No: 2021/4116
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 3. Daire 2018/2690 Esas 2021/4116 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2018/2690
Karar No : 2021/4116
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılıp mal varlığı hazineye intikal ettirilmek suretiyle ticaret sicil kaydı terkin edilerek mükellefiyeti ve tüzel kişiliği sonlandırılan … Özel Eğitim İşletmeleri Anonim Şirketi'nin vergi borçlarından kanuni temsilcisi olması nedeniyle müteselsilen sorumlu tutularak düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirketin 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kapatılarak her türlü mal varlığının Vakıflar Genel Müdürlüğüne/Hazineye bedelsiz olarak devredildiği ve borçlarından dolayı hiçbir şekilde Hazineden bir hak ve talepte bulunulamayacağı, ayrıca ticaret sicilindeki kaydının ise 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 5. maddesinin 3. bendine istinaden 09/09/2016 tarihinde re'sen terkin edilip 28/09/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilerek tüzel kişiliği sona erdiğinden, hukuken var olmayan şirketin haklara sahip olması, borçlu kılınması ve temsilinin de olanaklı olmadığı dolayısıyla kamu alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığı sonucuna varıldığından, dava konusu ödeme emri içeriği alacakların tahsili amacıyla borç dönemlerinde şirketin kanuni temsilcisi olan davacı adına ödeme emri düzenlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Gerekçeli karar hakkı ilkesinin ihlal edildiği, dava konusu ödeme emrinde hukuki dayanak olarak 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un mükerrer 35. maddesi ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin birlikte gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu, asıl borçlu şirket hakkında herhangi bir mal varlığı araştırması yapılmadan sorumlu sıfatıyla ödeme emri düzenlenemeyeceği, 670 sayılı KHK gereği değinilen şirketin tüm vergi ve borçlarının Maliye Bakanlığı ve Vakıflar Genel Müdürlüğü'nce ödenmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : … Özel Eğitim İşletmeleri Anonim Şirketi adına, 670 sayılı KHK ile kapatılmadan önce hakkındaki vergi incelemesine istinaden adına yapılan tarhiyat ile Ba/Bs bildirimlerinin belirlenen süre içerisinde verilmemesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının 06/09/2016 tarihinde şirketin elektronik adresine tebliğ edildiği, vadesinde ödenmeyen kamu alacaklarının tahsili amacıyla şirket adına düzenlenen ödeme emri tebliğ edilemediğinden ilanen tebliğ yoluna gidildiği, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmaları kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki sorumluluklarını kaldırmayacağından ilgili dönemde şirketi temsil ve illzama yetkili olan davacı adına ödeme emri düzenlenebileceği belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
… Özel Eğitim İşletmeleri Anonim Şirketi adına 2013 ila 2015 yıllarına ilişkin inceleme sonucunda salınan vergi ve kesilen cezalar ile Ba/Bs bildirimlerinin süresinde verilmemesi nedeniyle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezaları 06/09/2016 tarihinde şirketin elektronik adresine tebliğ edilmiş, şirket 667 ve 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameler kapsamında 09/09/2016 tarihinde re'sen terkin edilip bu husus 28/09/2016 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edilerek tüzel kişiliği sona erdirilmiş, 03/01/2017 tarihli şirket adına düzenlenen ödeme emirleri şirketin yönetim kurulu başkanı olan Ömer Can'ın ikamet adresine tebliğe çıkartılmış ancak anılan kişinin adresinde bulunamaması nedeniyle ilanen tebliğ edilmiş, bunun üzerine ödeme emri içeriği kamu alacaklarının tahsili amacıyla ilgili dönemde şirketin yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcısı olan davacı adına ödeme emri düzenlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde, bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
23/07/2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1/(b) fıkrasında, (aralarında asıl borçlu şirketin de bulunduğu) ekli (II) sayılı listede yer alan özel eğitim kurum ve kuruluşlarının kapatıldığı hükme bağlandıktan sonra, 2. fıkrasında, kapatılan kurum ve kuruluşlara ait olan taşınırlar ile her türlü mal varlığı, alacak ve haklar, belge ve evrakın Hazineye bedelsiz olarak devredilmiş sayılacağı, bunlara ait taşınmazların tapuda resen Hazine adına, her türlü kısıtlama ve taşınmaz yükünden ari olarak tescil edileceğinin belirtildiği, 17/08/2016 tarih ve 29804 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 1. fıkrasında, 20/07/2016 tarihli ve 2016/9064 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla ülke genelinde ilan edilen olağanüstü hal kapsamında yürürlüğe konulan Kanun Hükmünde Kararnameler gereğince kapatılan ve Vakıflar Genel Müdürlüğüne veya Hazineye devredilen kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının her türlü taşınır, taşınmaz, malvarlığı, alacak ve hakları ile belge ve evraklarının (devralınan varlık); her türlü tespit işlemini yapmaya, kapsamını belirlemeye, idare etmeye, avans dahil her türlü alacak, senet, çek ve diğer kıymetli evraka ilişkin olarak dava ve icra takibi ile diğer her türlü işlemi yapmaya, devralınan varlıklarla ilgili olup kanaat getirici defter, kayıt ve belgelerle tevsik edilen borç ve yükümlülükleri tespite ve hiçbir şekilde devralınan varlıkların değerini geçmemesi, ek mali külfet getirmemesi, kefaletten doğmaması ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ/PDY)’ne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması şartıyla bu varlıkların değerlendirilmesi suretiyle bunları uygun bir takvim dahilinde ödemeye, kapatılan kurum ve kuruluşların taahhüt ve garanti ettiği ancak vermediği mal ve hizmet bedellerinin ödemesini durdurmaya veya ödemeye, tahsili mümkün olmadığı anlaşılan veya tahsilinde ve takibinde yarar bulunmayan hak ve alacaklar ile taahhüt ve garantilerin tahsilinden vazgeçmeye, her türlü sulh işlemini yapmaya, devralınan varlıklarla ilişkili kredi veya gerçek bir mal veya hizmet ilişkisine dayanan borçlar nedeniyle konulmuş ve daha önce kaldırılmış takyidatları kredinin veya borcun ödenebilmesini sağlamak amacıyla kaldırıldığı andaki koşullarla tekrar koydurmaya ve ihyaya, menkul rehinleri dikkate almaya, devralınan varlıklara konulan takyidatların sınırlarını belirlemeye ve kaldırmaya, finansal kiralama dahil sözleşmelerin feshine veya devamına karar vermeye, devralınan varlıkların idaresi, değerlendirilmesi, elden çıkarılması için gerekli her türlü tedbiri almaya, gerektiğinde devralınan varlıkların tasfiyesi veya satışı amacıyla uygun görülen kamu kurum ve kuruluşlarına devretmeye, devir kapsamında olmadığı belirlenen varlıkları iadeye, kapatılanların gerçek kişiye ait olması halinde devralınacak varlıkların kapsamını belirlemeye, tereddütleri gidermeye, uygulamaları yönlendirmeye, bütün bu işlemleri yapmak amacıyla usul ve esasları belirlemeye, vakıflar yönünden Vakıflar Genel Müdürlüğü, diğerleri yönünden Maliye Bakanlığının yetkili olduğu hükme bağlandıktan sonra 2. fıkrasında, bu madde kapsamında devralınan varlıklardan nakit ve diğer hazır değerlerin emanet, diğer varlıkların ise nazım hesaplarda izleneceği, nazım hesaplarda izlenen varlıklardan elden çıkarılanların tutarının emanet hesaplarına alınacağı, ödenmesine karar verilen borçların bu emanetlerden ödenerek kalan tutarın bütçeye gelir kaydedileceği, 3. fıkrasında ise, kapatılan kurum, kuruluş, özel radyo ve televizyonlar, gazete, dergi, yayınevi ve dağıtım kanallarının bağlı oldukları şirketlerin faaliyetleri sonlandırılarak ticari sicil kayıtlarının resen terkin edileceği, bunların devralınan varlıkları dışındaki varlıklarının da Hazineye bedelsiz devredilmiş sayılacağı kuralına yer verilmiş, (06/01/2017 tarih ve 29940 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 6. maddesi ile değişik) 5. fıkrasında da, borçların ödenmesinde, kamu idarelerine ödenmesi gereken vergi, resim, harç, fon kesintisi, pay gibi borçlar, çalışanların sigorta primleri, rehinli alacaklar, enerji, iletişim ve su kullanım borçları, çeşidine bakılmaksızın beşyüz Türk Lirasını geçmeyen borçlar ve diğerleri şeklinde sıralamanın esas alınacağı hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrasında, Hazineye bedelsiz olarak devredilen şirketlerin vergi borçlarının ödenmesine ilişkin düzenlemelere yer verilmekle birlikte gerek belirtilen Kanun Hükmünde kararnamede gerek olağanüstü hal kapsamında çıkarılan diğer kanun hükmündeki kararnamelerde kamu alacağının şirket tüzel kişiliğinden ve kanuni temsilcilerinden takip ve tahsiline ilişkin 6183 sayılı Kanunun usul ve esaslarının uygulanmayacağına dair bir kural yer almamıştır.
Davacı adına, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2. maddesinin 1/(b) bendi uyarınca kapatılarak, her türlü mal varlığı alacakları, hakları ile belge ve evrakı bedelsiz olarak Hazineye devredilen ve ticaret sicil kaydı silinerek mükellefiyeti sona erdirilen şirket adına yapılan tarhiyat ve kesilen özel usulsüzlük cezalarının elektronik adresine tebliğ edilmesine rağmen dava konusu yapılmaksızın kesinleşmesi üzerine kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen dava konusu ödeme emri içeriği borçlarla ilgili olarak 670 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5. maddesinin 5. fıkrası kapsamında herhangi bir işlem tesis edilmemiş dolayısıyla sözü edilen fıkranın, şirketlerin vergi borçlarının ödenmesine ilişkin düzenlemeleri ile 6183 sayılı sayılı Kanun'un takip ve tahsile ilişkin kuralları doğrultusunda, kamu alacağının şirketin Hazineye devredilen mal varlığından tahsil imkansızlığı ortaya konulmamıştır.
Bu nedenle, kamu alacağının 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca Hazineye devredilen şirketin mal varlığından tahsili yoluna gidilmeksizin davacıdan kanuni temsilci sıfatıyla tahsili amacıyla ödeme emri düzenlemesi hukuka uygun düşmediğinden, davanın reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunu reddeden Vergi Dava Dairesi kararının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesine,
4.Yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.