22. Hukuk Dairesi 2015/16565 E. , 2015/29432 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, yıllık izin, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait otelde iki yıldan fazla kesintisiz çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız sona erdirildiğini, fazla çalışmaları ile ulusal bayram ve genel tatil çalışmaları olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücret alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili; davacının Sosyal Güvenlik Kurumuna bildirimi yapılmamış bir çalışmasının bulunmadığını, davacının çalışma süresine ilişkin iddiaların gerçeğe aykırı olduğunu, davacının sezonluk çalışma yaptığını ve işyerinden sezon sonu itibariyle ayrıldığını, davacının asgari ücretle çalıştığını ve davacıya ödenmemiş herhangi bir ücret, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, resmi ve genel tatil ücreti bulunmadığını, davacının davalıdan her türlü hak ve alacaklarını tahsil ettiğini ve davalıyı kesin surette ibra ettiğine dair ibraname verdiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalı işverenin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği, ancak fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil çalışması ile yıllık izin ücreti alacaklarının olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
I-Davalı temyizi yönünden;
Miktar ve değeri temyiz kesinlik sınırını aşmayan taşınır mal ve alacak davalarına ilişkin nihai kararlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. maddesi uyarınca temyiz edilemez. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir.
Dosya içeriğine göre davalı aleyhine hüküm altına alınan ve temyize konu edilen miktar karar tarihi itibari ile kesinlik sınırı kapsamında kaldığından davalı vekilinin temyiz isteminin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427, 432. maddeleri uyarınca REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
II-Davacı temyizi yönünden;
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin kim tarafından ne şekilde sona erdirildiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
İş sözleşmesini haklı bir sebep yokken kendisi fesheden ya da iş sözleşmesi işveren tarafından haklı bir sebeple feshedilen işçinin kıdem tazminatı ile ihbar tazminatına hak kazanamayacağı açıktır.
Somut olayda davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından feshedildiği anlaşılmaktadır. Şu halde bu feshin davalının savunduğu gibi haklı sebebe dayanıp dayanmadığının üzerinde durulması gereklidir. Davalı vekili davacı ve iki arkadaşının işverene komplo kurarak işverenin anlaşmalı olduğu otelin sözleşmeyi feshetmesini sağlamak için çalıştıklarını ileri sürmüştür. Dosya kapsamında şirket ortağı olan veya şirkette işçi olarak halen çalışan kişiler dışında iddiayı doğrular nitelikte bir delil bulunmamaktadır. Özellikle ileri sürülen komploda işvereni cinsel tacizle itham ettiği iddia olunan müşteriye dair somut bilgi bulunmadığı gibi bu konuda bir adli soruşturma olmadığı da anlaşılmaktadır. Diğer taraftan davalı işveren ile otel arasındaki sözleşmenin de devam ettiği görülmektedir. Sonuç olarak davalı işveren tarafından iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği ispatlanamadığından davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin hüküm altına alınması gerekirken reddine karar verilmesi isabetsizdir.
3-Davacının fazla çalışma ücreti alacağı olup olmadığı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçi tarafından fazla çalışma yapıldığı taraf tanık beyanlarıyla ispat edilmiştir. Bununla birlikte hükme esas alınan bilirkişi raporunda primin fazla çalışma ücretini karşıladığı belirtilerek davacının fazla çalışma ücreti alacağı olmadığı ifade edilmiştir. Oysa dairemiz uygulamasına göre asgari ücret ve prim usulü çalışılan işlerde primin fazla çalışma ücreti ile bir ilgisi bulunmadığı kabul edilmektedir. Somut olayda primin ücret eki olduğu görüldüğünden davacının primsiz ücret üzerinden fazla çalışma ücretinin hesaplanması gerekirken bunun yapılmaması isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.10.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.