Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16354
Karar No: 2016/11105
Karar Tarihi: 24.05.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2016/16354 Esas 2016/11105 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı İş Sendikası, davalı Belediye'nin, işçilerden kesilen üyelik ve dayanışma aidatlarını kendilerine ödemediğini iddia etti. Mahkeme bilirkişi raporunu doğrultusunda davanın kabulüne karar verdi ancak hesaplama yapılırken eksiklikler bulundu. Davalı vekilinin temyiz dilekçesinde dava tarihi itibarıyla talep edilme koşulları oluşmayan iki aylık aidatlar hatalı olarak hüküm altına alındığı ve ödeme yapılan tutarların hesaplanmadığı belirtilerek kararın bozulması istendi. Yargıtay, davalı vekilinin temyiz itirazlarını yerinde buldu ve kararın bozulmasına karar verdi.
2821 sayılı Kanun'un 61. maddesi ve 6356 sayılı Kanun'un 18. maddesi gereği, sendika üyelik aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilebilmesi için sendikanın işverene sendika üyesi işçilerin isim listesi ile kesilmesi gereken aidat miktarını ve aidatın yatırılacağı banka hesabı numarasını bildirmesi gerektiği belirtilmiştir. Bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde aidat alacağına faiz işletilemez.
7. Hukuk Dairesi         2016/16354 E.  ,  2016/11105 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
    (İş Mahkemesi Sıfatıyla)
    Dava Türü : Sendika Aidatı


    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle karar tarihinden sonra yapılan ödemelerin davaya konu edilen döneme ait ise icra aşamasında dikkate alınmasının mümkün olduğunun anlaşılmasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının yerinde olmaması nedeni ile reddine,
    2-Davacı Sendika vekili, davalı ..."nın davacı ...-İş Sendikası"nın yıllardır örgütlü olduğu bir işyeri olduğunu, davalı bünyesinde çalışan ve müvekkili sendikaya üye olan işçilerin, ... Sendikası Ana Tüzüğü"ne göre, Sendika"ya üyelik aidatı ödemeleri gerektiğini, davalı Belediyenin, işçilerden kestiği üyelik ve dayanışma aidatlarını bu güne kadar müvekkile ödemediğini, kanunun amir hükmü uyarınca, aidat kesinti listelerinin davalı işveren tarafından müvekkile gönderilmesi gerekmesine rağmen bu listelerin de müvekkile gönderilmemiş olduğunu, kesilen aidatların hangi tarihte ödeneceğine ilişkin düzenlemelerin davalı ile müvekkil Sendika arasında bağıtlanmış toplu iş sözleşmelerinde de mevcut olduğunu, toplu iş sözleşmeleri ve yasanın amir hükümlerine aykırı hareket eden, yapılan ödeme ihtarlarına rağmen borcunu ödemeyen aidat alacağının toplu iş sözleşmelerinde belirlenen temerrüt tarihinden itibaren en yüksek işletme kredisi faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar vermiştir.
    Davacı Sendika vekili, 15.06.2007-24.07.2014 tarihleri arasındaki döneme ait sendika aidat alacağının ödetilmesini istemiştir. Delil listesinde hesaplamaya esas olmak üzere davalı ..."den sendika üyesi işçilerin yevmiyelerinin bildirilmesini istemiştir. Davalı ... de mahkemenin yazdığı müzekkereye cevaben 2007 yılı Ağustos ayından itibaren aylık bazda sendika aidat miktarlarını işçilerin yevmiyelerini de gösterecek şekilde göndermiştir. Bilirkişi ise, davalı ..."nin bildirdiği yevmiyeler yerine işçilerin ..."na bildirilen prime esas kazançlarına göre hesaplama yapmıştır. Davalının gönderdiği listedeki miktarlar ile bilirkişinin hesabı arasında fark bulunması, ..."na bildirilen ücretlerinin çıplak ücret olmadığı kanısını güçlendirmektedir. Bu itibarla, gerekirse hesap döneminin tümünü kapsar şekilde davalı taraftan tekrar üye işçilerin çıplak yevmiyeleri sorulup bu husustaki eksiklik ve belirsizlik giderildikten sonra alacağın miktarı konusunda ek hesap raporu alınmalıdır. Yazılı şekilde hazırlanan rapora itibar edilmesi hatalı olmuştur.
    3-Hüküm altına alınan sendika üyelik aidatı alacağına toplu iş sözleşmeleri ile kararlaştırılan ödeme gününden itibaren faiz işletilip işletilemeyeceği ihtilaflıdır.
    Sendika üyelik aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde kararlaştırılan ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilebilmesi için, gerek 2821 sayılı Kanun"un 61 inci; gerek 6356 sayılı Kanun"un 18 inci maddesi hükümlerine göre, sendikanın sendika üyesi işçilerin isim listesi ile kesilmesi gereken aidat miktarını ve aidatın yatırılacağı banka hesabı numarasını işverene bildirmesi şarttır. “Bildirim yükümlülüğü” olarak adlandırılan bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde aidat alacağına toplu iş sözleşmelerinde öngörülen ödeme tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi mümkün olmaz.
    Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi hesap raporunda, davacı Sendika"nın bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği belirtilerek toplu iş sözleşmesi hükümlerine göre temerrüt tarihleri belirlenmiş ise de, davacı Sendika"nın 15.01.2011-14.01.2013 tarihleri arasındaki dönemi kapsayan Toplu İş Sözleşmesi için gönderdiği 20.10.2010 tarih ve 23717 sayılı bildirim yazısının tebliğ tarihi belli değildir. Bu yazının davalı işverene ne zaman tebliğ edildiği tespit edilmelidir. Şayet davacı Sendika"nın belirtilen dönem için bildirim yükümlülüğünü yerine getirdiği tespit edilirse, aidat alacağına toplu iş sözleşmesi ile kararlaştırılan ödeme günü baz alınarak faiz işletilmesi gerekecektir. Aksi halde bu dönemlere ait alacaklar ayrıştırılarak dava ve gerekirse ıslah tarihinden itibaren faize karar verilmelidir.
    4-Dava 22.07.2014 tarihinde açılmış olup muacceliyet tarihi 23.07.2014 ve 23.08.2014 tarihleri olan ve dolayısıyla dava tarihi itibari ile talep edilme koşulları oluşmayan 15.06.2014-14.07.2014 ve 15.07.2014-14.08.2014 ay aidatlarının hüküm altına alınması hatalı olmuştur.
    5-Davalı vekilinin temyiz dilekçesine eklediği sendika aidatı ödemesine ilişkin dekontlardan dava tarihinden sonra ve fakat karardan önce yapılan ödemelerden 16.03.2015 tarih ve 4.999,00 TL tutarındaki ödemenin değerlendirilmediği anlaşılmakta olup bu ödeme üzerinde durularak dava konusu edilen döneme ilişkin ise mahsubu gerektiğinden kararın bu yönden de bozulması gerekmiştir.
    O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 24.05.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi