5. Ceza Dairesi 2016/1225 E. , 2018/2709 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Eylemlerin nitelikli zimmet olarak kabulüyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-) Sanık ... hakkında nitelikli zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükmünün yapılan temyiz incelemesinde;
1210 sayılı Dinek Tarım Kredi Kooperatifinde muhasebeci olarak görev yapan sanığın eyleminin ortaklara peşin olarak satılan kooperatif mallarının depodan düşümünü yapmayıp bedellerini uhdesinde bulundurmak ve kooperatif başkanı Halil Kuzucu"nun ölümünden sonra depo eksiğinin açığa çıkmamasını sağlamak amacıyla sonradan başka ortaklar adına satış yapılmış gibi gerçeğe aykırı belgeler tanzim etmek şeklinde kabulü karşısında, gizlemeye yönelik eylemlerin zimmetin saptanmasından sonra gerçekleştirilmesi nedeniyle fiilinin basit zimmet suçu niteliğinde olduğu ve basit zimmet ile üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçlarının, 765 sayılı TCK"nın 202/1 ve 342/2. maddelerinde öngörülen cezaların üst sınırı itibariyle aynı Kanunun 102/3 ve 104/2. maddelerine göre 10 yıllık asli ve 15 yıllık ilaveli zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suç tarihi olan 26/03/2002 ile inceleme günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşılmakla, katılan vekili ile sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE,
2-) Sanıklar ...., ...., .... ve .... hakkında nitelikli zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin yapılan temyiz incelemesinde ise;
A-) Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Dairemizin 14/06/2011 gün ve 2010/11012 Esas, 2011/4734 Karar sayılı bozma ilamında; sanıkların müştekiler adına atılan sahte imzalarla borçlanma senetleri düzenleyerek iştirak halinde kooperatiften para çekme eylemlerinin nitelikli zimmet suçunu oluşturduğu, ancak mahkemece lehe olduğu kabul edilen 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki “sahte resmi veya özel belgenin bir başka suçun işlenmesi sırasında kullanılması halinde, hem sahtecilik hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur” şeklindeki düzenleme nedeniyle, lehe yasanın 5237 sayılı TCK olduğunun kabulü halinde sahtecilik suçundan da mahkumiyet hükmü kurulmasının gerekeceği nazara alınıp, 5252 sayılı Yasanın 9/3. maddesi uyarınca önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak denetime olanak verecek biçimde karşılaştırılması ve sonucuna göre lehe yasanın belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği ve bozmaya uyulmasına karar verildiği halde, sanıkların sahte imzalarla borçlanma senedi düzenlemek suretiyle fiilin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarda bulunduğu ve 765 sayılı Yasanın 202/2. maddesinden farklı olarak 5237 sayılı TCK"nın 247/2. maddesi uyarınca aldatmaya yönelik hileli davranışlarda bulunmanın eylemi nitelikli hale getirdiği ve 5237 sayılı TCK"nın 212. maddesindeki düzenleme nedeniyle; suç tarihinin belirlenmesi açısından sahte senetlerin düzenlenme günlerinin de tespit edilip sahtecilik suçunun unsurları bulunup bulunmadığı da karar yerinde tartışılarak, sahteciliğin varlığının kabulü halinde bu suçtan da mahkumiyet hükmü kurulup önceki ve sonraki kanunların bütün hükümleri olaya uygulanarak denetime olanak verecek biçimde karşılaştırılması ve sonucuna göre lehe yasanın belirlenmesi, lehe yasanın 5237 sayılı TCK olduğunun kabulü halinde ise kooperatif ortağı sanıklar Şakir, Fahrettin ve Mustafa"nın kooperatif muhasebecisi olan sanık ..."in zimmet eylemine 40/2. madde hükmü dikkate alınıp ne şekilde iştirak ettiklerinin karar yerinde gerekçeleriyle belirtilmesi, sanıkların zimmetlerine geçirdiği miktarların açıkça gösterilerek temel cezaların da buna göre belirlenmesi gerekirken yetersiz gerekçelerle yazılı şekilde hükümler kurulması,
B-) Kabule göre de;
a-) TCK"nın 202/2. maddesi uyarınca meydana gelen zararın üç misli kadar adli para cezasına hükmolunması gerektiğinin ve hükmolunan adli para cezasının TCK"nın 80. maddesi ile arttırılamayacağının gözetilmemesi,
b-) 765 sayılı TCK"nın 219/son maddesi uyarınca sanıklar hakkında müebbeten memuriyetten men cezasına hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde aynı Kanunun 31. maddesinin uygulanması,
c-) 765 sayılı TCK"nın 202/4. maddesi gereğince, suça konu eylem nedeniyle meydana gelen zararın her bir sanığın sorumlu olduğu miktar açıkça belirtilerek ilgili kurum lehine ödettirilmesi ve belirtilen miktarlar üzerinden de nisbi harca hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması,
d-) Sanıkların sebep oldukları yargılama giderlerinin belirlenerek ayrı ayrı yükletilmesi gerekirken eşit oranlarda alınmasına karar verilmek suretiyle CMUK"nın 326. maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı, sanık ..., sanıklar ...., .... ve .... müdafiileri ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 10/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.