15. Ceza Dairesi 2018/9047 E. , 2020/3169 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52/2, 53, 58 maddeleri gereğince mahkumiyet (2 kez)
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın, müştekilerin yanına gelerek, Turkcell ve Avea"nın kampanya düzenlediğini, kendisinin telefon alacağını, müştekilere de ücretsiz faturalı hat vereceğini belirttiği, hep birlikte iletişim firmalarına giderek müşteki ... adına 2 hat çıkartıp iki telefon aldığı, müşteki ... adına da üç hat çıkartılıp üç adet telefon aldığı, sanığın hatlar çıkartılırken kredi kartı ile telefonların bedellerinin tamanını ödediğini belirtmesine rağmen, bu telefonların yarı bedellerini ödediği, ileride müştekiler adına çıkartılan hatlara ait görüşme bedellerine ilişkin faturalar geldiğinde müştekilerin alınan telefonların bedellerinin yarısının faturaya yansıtıldığını anladıkları, bu nedenle alınan telefonların kalan yarı bedellerinin müştekilerin ödediği, sanığın böylece hileli davranışlarla her iki müştekiyi kandırarak menfaat temin etmek suretiyle atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık savunması, müştekilerin beyanları ile dosya kapsamından mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair verilen mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliği ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri uyarınca kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaşma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği, böyle bir taleple karşılaşan büronun da muhatabına ulaşamaması durumunda öncelikle muhatabın bilinen son adresine tebliğ yapması, gerektiği cihetle, somut olayda uzlaştırma raporu ile taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanamadığından bahisle uzlaştırma işleminin gerçekleşmediği belirtilmiş ise de; müşteki ...’ın yapılan tebligat tarihinde ceza infaz kurumunda hükümlü olarak bulunması nedeniyle vasisine tebligat yapılması gerektiği ayrıca müşteki ...’nin mirasçılarına ve sanığa usulüne uygun olarak uzlaşma tebligatları yapılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden usulsüz ve eksik yapılan tebligat işlemine dayanılarak ve uzlaşmanın gerçekleşmediği kabul edilerek yazılı şekilde hükümler kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın olay tarihinde parkta oturan müştekilerin yanına gelerek her iki müştekiye de aynı hileli davranışta bulunup menfaat temin etmesi karşısında sanığın eyleminin tek dolandırıcılık suçunu oluşturduğu anlaşılmakla, dolandırıcılık suçu yönünden 5237 sayılı TCK"nın 43/2. maddesi kapsamında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir müştekiye yönelik eylem nedeni ile sanık hakkında ayrı ayrı mahkumiyet hükmü verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 03/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.