10. Hukuk Dairesi 2014/8178 E. , 2014/13325 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.
Hükmün davacı Kurum ve davalı avukatlarınca temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen hak sahibi kız çocuğu konumundaki davalıya yersiz ödenen ölüm aylıklarının yasal faiziyle birlikte kendisinden geri alınması için başlatılan icra takibine yönelik itiraz üzerine açılan davanın yasal dayanaklarından olan 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun icra takip tarihi itibarıyla yürürlükte olan 67. maddesinin 2. fıkrasında, borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse alacaklı yararına ve istem üzerine tarafların durumuna, davanın ve hüküm altına alınan şeyin tahammülüne göre, hüküm altına alınan tutarın %40’ından aşağı olmamak üzere uygun bir tazminata karar verileceği yönünde düzenleme öngörülmüştür. İtirazın iptali davalarında icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için, diğer koşulların yanında takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Anılan tür bir alacaktan söz edilebilmesi için ise gerçek tutarın belli ve sabit olması veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için alacağın tüm unsurlarının bilinmesi ya da bilinebilecek durumda bulunması gereklidir. Buna göre, alacağın likit nitelikte olduğunun kabulü için borçlu tarafından tutarın araştırılarak belirlenmesi olanağının varlığı yeterlidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında dava değerlendirildiğinde, yersiz ödenen aylıklar toplamı olan asıl alacağın, icra takip ve dava tarihi itibarıyla varlığı ve tutarının belli ve sabit, dolayısıyla, likit nitelikte olduğu belirgin bulunduğundan, takibe haksız itiraz eden borçlunun, alacaklı Kurum yararına hüküm altına alınan asıl alacak tutarının %40’ı oranında tazminatla sorumluluğuna karar verilmesi gerekirken, mahkemece yanılgılı değerlendirme sonucu, anılan istemin reddi yönünde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Ne var ki bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır.
S O N U Ç : Hükmün 3 numaralı bendinde yer alan “İnkar tazminatı talebinin reddine” sözcüklerinin çıkartılarak yerine “Asıl alacak tutarı üzerinden %40 oranına göre hesaplanacak icra inkâr tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” sözcüklerinin yazılmasına, 6 numaralı bendin karardan çıkarılmasına, 7 numaralı bendin ‘giderinden davanın kabul ve ret oranlarına göre hesaplanan 271,63 TL’sinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına’ sözcüklerinin çıkarılarak yerine ‘giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesi’ ibaresinin eklenmesine, 8 numaralı bentte yer alan ‘Davalı tarafça yapılan ve 14,00 TL tebligat gideri, 15,00 TL müzekkere posta masrafı, 39,00 TL talimat masrafı, 40,00 TL tanık ücretinden ibaret olan 108,00 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranlarına göre hesaplanan 0,14 TL.sinin davacıdan tahsiliyle davalıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına’ sözcüklerinin çıkarılarak yerine ‘Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde kalmasına’ ibaresinin eklenmesine ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davalıdan alınmasına, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.