3. Hukuk Dairesi 2021/472 E. , 2021/4525 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : YAYLADAĞI ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen vasiyetnamenin iptali davalarında verilen hüküm hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı ..."nın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı tarafından Yayladağı Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/78 Esas sayılı dosyasına ibraz edilerek tenfizi talep edilen mirasbırakan ..."ya ait vasiyetnamenin yasal anlamda geçerlilik şartlarını taşıyan bir vasiyetname olmadığını, belgenin vasiyetname niteliği taşımadığını, mirasbırakanın kör ve sağır olduğunu, okuma yazma bilmediğini, hali ve yaşı itibariyle temyiz kudreti bulunmadığını, belgedeki imzaların davacılara ait olmadığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir.
Birleşen davada davacılar; aynı vakıalara dayanarak, mirasbırakan ..."ya ait vasiyetnamenin iptalini talep etmişlerdir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile 29/02/1996 tarihli vasiyetnamenin iptaline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1) Asıl ve birleşen dava, vasiyetnamenin iptali istemine ilişkindir.
HMK"nın 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunmaları koşulu ile birleştirilerek bakılabilmeleri mümkündür.
Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların tahkikat safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurmaktadır. Diğer bir anlatımla, asıl ve birleşen davalar birbirinden bağımsız, müstakil davalardır. Bu nedenle, asıl ve birleşen davaların ayrı ayrı karara bağlanması, yargılama giderleri ile vekalet ücretlerinin de ayrı ayrı tayin edilmesi gerekmektedir.
Somut olayda ise; asıl ve birleşen davalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmamış, yargılama giderleri ve vekalet ücretleri de ayrı ayrı tayin edilmemiştir(HMK. md 297).
Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; birleştirilen davalar için ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, bu ilke gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca, işbu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2) Bozma nedenine göre; davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK"nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 22/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.