4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/9604 Karar No: 2018/6792 Karar Tarihi: 08.11.2018
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/9604 Esas 2018/6792 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/9604 E. , 2018/6792 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Bankası AŞ aleyhine 14/08/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkili hakkında ... Bankası ... Şubesine ait sahte olarak 11/11/1999 tarih ve 1999/382 sayılı müşterek ve müteselsil borç senedi tanzim edildiğini, bu borç senedinden dolayı müvekkili adına ... İcra Müdürlüğünün 2008/382 esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davacı tarafından açılan menfi tespit davasında müvekkilinin borçlu olmadığına karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini belirterek davacının maruz kaldığı icra tehdidi ve baskısı nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili; davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; davalı taraf banka olup tüzelkişi tacir olduğu, basiretli bir tacir gibi davranıp dava dışı üçüncü kişi ile kredi sözleşmesi düzenlenirken adı yazılan davacının sözleşmeye adının yazılması ve imzasının alınması işlemlerini yaparken gerekli titizliği gösterip usulüne uygun olarak imzasının alınmasını sağlaması gerektiği, gerekirse imzanın sıhhati ve ispatı için ek belge isteme imkanını kullanarak imza konusundaki ilerde doğabilecek tereddütleri giderme imkanını kullanabileceği dolaysıyla kişilik haklarının ihlal edildiği gerekçesi ile manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından; davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davalı banka tarafından davalı aleyhine başlatılan dayanak icra takibinin davacının itirazı üzerine durmuş, devamında herhangi bir işlem yapılmamıştır. Her ne kadar takibin haksızlığı sabit olsa da, haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı ile buna bağlı olarak zararın oluşması gereklidir. Olayların yukarıda açıklanan gelişimi dikkate alındığında salt davacıya zarar vermek amacıyla haksız ve kötü niyetli olarak takibin yapıldığının söylenemeyeceği, zira davacı hakkında herhangi bir haciz işlemi de uygulanmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda, manevi tazminat isteminin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile kısmen kabulüne karar verilmiş olması yerinde değildir; kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenle davalı yararına BOZULMASINA; bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 08/11/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.