22. Hukuk Dairesi 2015/25652 E. , 2015/29341 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının davalı işyerinde saha yöneticisi olarak çalışırken hiçbir haklı gerekçe olmadan bu görevinden alınarak satış temsilciliği görevine atandığını, davacının kabul etmemesi üzerine iş akdinin feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğinin tespitine karar verilmesini, işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücret alacağına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının saha temsilcisi olmasından sonra kendisine bağlı çalışan satış temsilcilerinin işten ayrıldığını, bir kısmının kendilerine mobing uyguladığı ve usulsüz işlemlere zorladığından bahisle iş akitlerini feshederek işverene karşı dava açtıklarını, davacıya bağlı grubun satış ve hasılat miktarının da şirket ortalamasının altında kaldığını, haklı sebeple görevinin değiştirildiğini, kabul etmeyince de haklı ve geçerli sebeple iş akdinin feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. ve devamı maddeleridir.
4857 sayılı Kanun’un 18. maddesinde iş sözleşmesinin işveren tarafından işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanılarak feshedilebileceği düzenlenmiştir. Söz konusu geçerli sebepler 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde belirtilen derhal fesih için öngörülen haklı sebepler olduğu gibi, bu nitelikte olmamakla birlikte, işçinin ve işyerinin normal yürüyüşünü olumsuz etkileyen hallerdir. İşçinin sık sık rapor alması kanunun gerekçesinde bu sebepler içinde sayılmıştır. İşçinin yeterliliğinden veya davranışlarından kaynaklanan sebepler ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde fesih için geçerli sebep olabilirler. İş ilişkisinin sürdürülmesinin işveren açısından önemli ve makul ölçüler içinde beklenemeyeceği durumlarda, feshin geçerli sebeplere dayandığı kabul edilmelidir.
4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Somut olayda, tanık beyanlarından ve davalı şirket aleyhine açılan dava dosyalarında yer alan beyanlardan davacının amiri bulunduğu personele habersiz sipariş verilmesi hususunda baskı yaptığı konusundaki tanık anlatımları ve davalının da aleyhine açılan bu davaları fesih bildirimde bir sebep olarak belirttiği anlaşılmaktadır. Davacıya atfedilen bu eylemler işin yürütümünü bozucu niteliktedir. Haklı fesih ağırlığında olmasa da geçerli fesih sebebi teşkil ettiğinin ve davacıya teklif edilen görev değişikliğinin de geçerli sebebe dayandığının kabulü gerekir. İşveren feshinin geçerli sebebe dayandığı anlaşılmakla, işe iade isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
2-Davanın REDDİNE,
3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı yargılama giderinin 160,00 davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 20.10.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.