11. Hukuk Dairesi 2019/3867 E. , 2019/6757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 10 Asliye Ticraet Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 15/11/2017 tarih ve 2016/337-2017/1389
sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, bazı noksanlıkların ikmali için mahalline gönderilen dosyanın eksikliklerin giderilmesinden sonra gönderildiği anlaşılmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı ..."nun müvekkili bankanın Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü, davalı ..."ın Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi, davalılar ... ve ..."ın ise şube müdürü olarak görev yaptıklarını, davalıların görev yaptıkları dönemde kamuoyunda “Banker Bako" olarak bilinen ... isimli kişinin yönetim ve denetiminde bulunan Haksan Ltd. Şti. ve İlba Ltd. Şti.’ne... Şubesince, Meko Ltd. Şti.’ne ... şubesince kullandırılan kredilerde teminat açıklı kredi kullanımının sürekli hale getirildiğini, Denge Ltd. Şti.’ne ... Şubesi"nce 28.10.1992- 02.11.1992 tarihlerinde ihracat finansmanı amacıyla 65 milyon DM’lik döviz kredisi kullandırılarak... ve ... Şubelerindeki firma risklerinin tasfiye edildiğini, davalılar aleyhine banka alacağının tahsili için davalar açıldığını, Denge Ltd. Şti.’ye kullandırılan 65 milyon DM’lik döviz kredisinin ihracat bedeli dövizlerle
Kapatılamayacağının anlaşılması üzerine Kaynak Kullanımı Destekleme Fonu mükellefiyetinin yerine getirilmemesi amacıyla davalı ... ve ..."ın şube defter ve kayıtlarıyla otomosyon disketleri üzerinde değişiklikler yaparak döviz kredisinin geriye dönük olarak dövize endeksli TL kredisi haline getirildiğini bu hususun murakıplarca belirlenmesi üzerine... Vergi Diresi tarafından başlatılan icra takibi sonucunda banka tarafından 223.241.250.000 TL KKDF borcunun ödendiğini, bu işlemden dolayı müvekkili bankanın zarara uğradığını, ayrıca bu zararın davalı yöneticilerin kusurlu davranışlarından doğduğunu ileri sürerek, 821.117.429.055 TL’nın dava tarihinden itibaren işleyecek kısa vadeli ticari kredilere uygulanan %130 temerrüt faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, dava açılması için gerekli şartların yerine getirilmeden işbu davanın açıldığını, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, döviz kredisinin dövize endeksli TL kredisine dönüştürülmesinde herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, zarar ile müvekkili arasında illiyet bağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, dava açılması için gerekli şartların yerine getirilmeden iş bu davanın açıldığını, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, döviz kredisinin dövize endeksli TL kredisine dönüştürülmesinde herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, zarar ile müvekkili arasında illiyet bağının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Hazma Gülay varisleri vekili, şube müdürü olarak görev yaptığı sırada bankaya zarar uğratacak davranışta bulunmadığını, aleyhine açılan ceza davasında beraat ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılanma ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı ...’ın şube müdürü olarak görev yaptığı davacı bankanın ... Şubesi tarafından dava dışı Denge Ltd. Şti’ye 65.000.000,00 DEM tutarında ihracat finansman kredisi kullandırılması için 21/10/1992 tarihinde yönetim kuruluna teklif sunulduğu, ... şubesi tarafından sunulan teklifte, kredi teminatının nakit, mevduat, DTH, Hazine bonosu ve/veya devlet tahvili rehni sağlanacağının, bu doğrultuda toplam 420.000.000.000,00Eski TL (420.000,00Yeni TL) devlet tahvili ile 1.500.000,00 DEM tutarında DTH"nin teminat olarak alınacağının bildirildiği, yönetim kurulu tarafından kredi teklifinin bu şekilde onaylandığı, yönetim kurulunun onayı sonrasında dava dışı şirkete 84.500.000,00DEM tutarında genel kredi sözleşmesinin imzalatıldığı, akabinde de 28/10/1992 tarihinde 20.500.000,00DEM, 02/11/1992 tarihinde ise 44.500.000,00DEM tutarında kredinin dava dışı şirkete ödendiği, ancak ... şubesince kredi teklifiyle, 420.000.000.000,00Eski TL (420.000,00Yeni TL) nominal değerli devlet tahvili ve 1.500.000,00DEM tutarında DTH rehnedildiği belirtilmiş olmasına ve yönetim kurulunca da kredinin bu şartlarda kullandırılmasına onay verilmesine rağmen şube tarafından sadece 138.000.000.000,00Eski TL (138.000,00Yeni TL) nominal değerli devlet tahvilinin rehin alındığı bu nedenle teminat açığı oluştuğu, teminat açığı oluştuğunu öğrenen genel müdürlük tarafından açığın kapatılması amacıyla Haksan Ltd Şti ve Meko Ltd firmalarına ait toplam 282.000.000.000,00Eski TL nominal değerli devlet tahvilinin ek olarak rehin alındığı ancak alınan ek teminatların açığı kapatmaya yetmediği, şubenin, genel müdürlüğün belirttiği teminatı eksik alması ve genel müdürlük tarafından teminat açığı oluştuğu andan itibaren açığın kapatılması için çaba gösterilmesi dikkate alındığında, eksik rehin alma olayında ve teminat açığı oluşmasında genel müdürlüğün bilgisinin bulunmadığının anlaşıldığı, nitekim, işlem tarihinde yürürlükte olan 3182 sayılı Bankalar Kanunu ve meri mevzuat açısından da davaya konu krediler bakımından kredi teklif edilen firmaya ilişkin herhangi bir hesap durumu belgesi, bilanço yada rapor istenmesi gibi bir zorunluluğun bulunmadığı, işlem tarihindeki bankacılık sektöründeki sert rekabet koşulları da göz önüne alındığında bu şekilde bir belge talebinin kredilendirme yöntemini zorlayacağının aşikar olduğu, bu nedenle, kredinin açılması esnasında banka üst yönetiminde görev alan davalılar ... ve ..."a atfı kabil bir kusur bulunmadığı, keza, işlemlerin yapıldığı ... Şubesinde görevli olmadığı gibi ... Şubesi tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir dahli olduğu tespit edilemeyen davalı ...’ın da söz konusu zarardan sorumlu tutulamayacağı, sorumluluğun, davalı ..."ın şube müdürü olarak görev yaptığı ... şubesine ait olduğu, yönetim kurulunca onaylanıp genel müdürlük tarafından ... Şubesine tebliğ edilen kredinin kredi kullandırım şartlarındaki teminatlara uymadan ve gerekli teminatlara ilişkin rehinleri almadan dava dışı şirkete kredi kullandırılan ...’ın söz konusu zarardan sorumlu olduğu, yine döviz kredisi olarak kullandırılan krediden dolayı ödenmek zorunda kalınan KKDF zararının da davalı Hamza’nın sorumlu olduğu, davacı bankanın adı geçen davalıdan talep edebileceği asıl alacağın vergi dairesine ödenen 223.241,25 TL KKDF olduğu, davacı banka tarafından ticari faiz talep edilmişse de, sorumluluğun haksız fiilden kaynaklanması sebebiyle hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olduğu, ödeme tarihi olan 21.11.2000 tarihi ila davanın açıldığı 21.10.2002 tarihleri arasında işleyen yasal faizin 256.231,02TL olduğu gerekçesiyle, davalı ... varisleri hakkındaki davanın kısmen kabulüne, 223.241,25 TL asıl alacak ve 256.231,02 TL dava tarihine kadar işlemiş faiz olmak üzere toplam 479.472,27 TL alacağın asıl alacak olan 223.241,25 TL’ye dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte adı geçen davalılardan tahsiline, diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davacıdan harç alınmasına yer olmadığına, 04/11/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi .