Y A R G I T A Y İ L A M I

MAHKEMESİ : İş Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ile ulusal bayram ve genel ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin 20.06.2013 tarih ve 2012/ esas, 2013/ karar sayılı hükmü, Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 2013/ esas, 2014/karar sayılı ilamı ile bozulmuş ise de, mahkemenin 29.04.2015 tarihli ve 2015/ esas 2015/ karar sayılı kararı ile kısmen direnme kararı vermesi ve bu kararı davalı vekilinin kanuni süresi içerisinde temyiz etmesi üzerine dosya yeniden incelendi.
Davacı, sigortası yapılmazsa Sosyal Güvenlik Kurumuna şikayette bulunacağını bildirmesi üzerine, artık minibüste akrabasının çalışacağı gerekçe gösterilerek 20.02.2012 tarihinde iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile izin, fazla çalışma ve genel tatil alacaklarını istemiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekilinin kararı temyizi üzerine, Dairemizin 22.12.2014 tarih ve 2013/ esas, 2014/ karar sayılı ilamı ile fesih bakımından işçinin haklı feshi bulunduğu ve bu sebeple ihbar tazminatının reddi gerektiği, hizmet süresi yönünden ise en azından davacının ehliyet alma tarihi olan 09.10.1996 tarihinin başlangıç tarihi olarak esas alınması gerektiği, ayrıca davacının bir dönem isimli kişi ile birlikte çalıştığı aracı kiraladığı dosya kapsamından anlaşıldığından, bu dönemin 01.09.2009- 01.11.2011 tarihleri arasındaki dönem olduğu kabul edilerek, bu tarihler arasındaki dönemin hizmet süresinden dışlanması gerektiğine ilişkin gerekçeyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Bozma sonrasında yapılan yargılama sonunda, mahkemenin 29.04.2015 tarihli ve 2015/ esas 2015/ karar sayılı kararı ile ihbar tazminatının reddi gerektiğine ilişkin bozma ilamına uyularak bozma doğrultusunda işlem yapılmış, ancak hizmet süresine ilişkin bozma kararına " ...davacının davalıya ait işyerinde toplam hizmet süresinin 17 yıl, 6 ay, 10 gün olduğu, Yargıtay bozma ilamında hizmet süresi ile ilgili olarak ehliyetin alındığı tarih konusunda MADDİ HATA YAPILDIĞI, davacının ilk ehliyetini 25.02.1988 tarihinde aldığı, 09.10.1996 tarihinde yenilediği görülmüştür. Her ne kadar Yargıtay bozma ilamında davacının bir dönem aracı kiraladığı belirtilmiş ise de, araç kiralamaya ilişkin sadece davalı tanıklarının beyanları bulunduğu, davalı tarafından kiralama ilişkisinin yazılı belgelerle kanıtlanması gerekip, kanıtlanamadığı anlaşılmıştır." gerekçesiyle direnilmiş olup, Dairemizce temyiz incelemesi sırasında işlerin yoğunluğundan dolayı hatalı şekilde davacının ehliyet alma tarihinin 09.10.1996 tarihi olduğu ve dosyada yeterli delil olmamasına rağmen kira ilişkisi bulunduğu kabul edilerek bozma gerekçesi yazıldığı anlaşılmakla, direnme kararının kabulü ile Dairemiz kararının üçüncü bendinin ortadan kaldırılmasına karar verildi.
Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Dosyadaki yazılara, mahkemece kısmen uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 20.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.