Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/946
Karar No: 2020/4396
Karar Tarihi: 21.09.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/946 Esas 2020/4396 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/946 E.  ,  2020/4396 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün,süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra,dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı,ilgili hastanenin sahibi ve işletmecisi olduğunu,davalı Kurum ile aralarında 2012 yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi imzalandığını, Antalya Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Fatura Kontrol Komisyonu tarafından 2012/7 dönem fatura incelemesi sırasında hastanelerinde tedavi gören dava dışı hastaya ait tedaviye ilişkin Kurumlarına gönderilen faturada provizyon tipinin ‘’adli vaka ‘’ olması gerektiğinden bahisle faturada 3.809,70 TL"lik bir kesinti yapıldığını,sonrasında da savunmalarına itibar edilmeyerek 2.000 TL’lik cezai şart uygulanıp davalı Kurum nezdindeki alacaklarından haksız şekilde tahsil edildiğini ileri sürerek, 3.809,70 TL kesintinin haksız olduğunun tespitiyle tarafına ödenmesine, davalının uyguladığı 2.000,00 TL cezai şart koşullarının oluşmadığının tespitine ve bu meblağın da tarafına iadesine,cezai şart olarak belirlenen ve fatura bedelinde yapılan kesinti toplamı 5.809,70 TL"nin haksız olduğunun tespiti ile bu miktarın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı, taraflar arasında imzalanan Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alım Sözleşmesi çerçevesinde kurum sigortalılarından olan dava dışı hastanın tedavisinin davacı hastanede yapıldığını, ancak dava dışı hastanın aynı rahatsızlıktan kaynaklı olarak daha önce müracaat ettiği hastanelerde ‘’adli vaka’’ olarak değerlendirildiği halde davacı hastanede yapılan muayenesinde alınan provizyon tipinin ‘’adli vaka ‘’ olarak alınmayıp muayenesinin yatarak kulak-burun-boğaz bölümünden faturalandırıldığını tespit ettiklerini,davacının sözleşme hükümlerini açıkça ihlal ettiğini ve davacıya uygulanan cezai işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak,davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, dosya kapsamında alınan ikinci bilirkişi heyet raporuna itibar edilerek SGK tarafından davacı hastaneye uygulanan cezai müeyyide ve hesaplanan kesinti miktarı uygulanmasının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava;davalı Kurum tarafından davacı hastaneye uygulanan cezai şarttan kaynaklı menfi tespit istemine ilişkindir.
    HUMK"nun 275. ve devamı maddelerinde; “bilirkişilik" müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hâllerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hâkimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK"nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
    HMK"nun 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hâkimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hâkimlik mesleğinin gereği olarak hâkimin hukukî bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her hâlde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir. Bilirkişi raporu, kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir. Bilirkişi raporları arasında çelişki varsa hâkim çelişkiyi gidermeden karar veremez.
    HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği açıklanmıştır.
    Somut olayda;davacı,dava dışı sigortalı hastaya ait tedaviye ilişkin provizyon tipinin ‘’adli vaka ‘’ olması gerektiğinden bahisle davalı Kurum tarafından haksız şekilde cezai işlem uygulandığını ileri sürmüş,davalı Kurum ise,dava dışı sigortalı hastanın aynı rahatsızlıktan kaynaklı olarak daha önce müracaat ettiği hastanelerde ‘’adli vaka’’ olarak değerlendirildiği halde davacı hastanede yapılan muayenesinde alınan provizyon tipinin ‘’adli vaka ‘’ olarak alınmayıp muayenesinin yatarak kulak-burun-boğaz bölümünden faturalandırıldığından bahisle davacıya uygulanan cezai işlemin yerinde olduğunu savunmuştur.Mahkemece yapılan yargılama sürecinde öncelikle 18.08.2015 tarihli adli tıp uzmanı bilirkişiden rapor alınmış,bu raporda davacı hastaneye uygulanan cezai işlemin yerinde olmadığı belirtilmiş,bu rapora itiraz sonucunda talimatla alınan 19.11.2015 tarihli 1 emekli hastane müdürü ve 1 sosyal güvenlik uzmanı bilirkişiden oluşan heyetten alınan raporda ise,davacıya uygulanan cezai işlemin yerinde olduğu belirtilmiştir.
    Bu durumda ise,mahkemece alınan her iki bilirkişi raporu arasında dava dışı sigortalı hastanın ‘’adli vaka’’ olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği,dava dışı sigortalı hastaya uygulanması gereken provizyon tipinin ne olduğu,bu çerçevede davacı hastaneye uygulanan cezai işlemin yerinde olup olmadığı hususunda çelişkiler mevcut olup,her iki rapor arasındaki bu çelişki giderilmeden hüküm tesisi yoluna gidilemeyeceği kuşkusuzdur.
    Bu itibarla mahkemece,önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak alanında uzman 3’lü bilirkişi heyetinden davacı tarafça aşamalarda ileri sürülen itirazları da karşılar nicelik ve nitelikte,ilgili SUT hükümlerinin de irdelendiği denetime elverişli rapor alınması suretiyle sonucuna uygun şekilde karar verilmesi gerekirken,eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi