5. Ceza Dairesi Esas No: 2016/2204 Karar No: 2018/2664 Karar Tarihi: 09.04.2018
Tefecilik - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2016/2204 Esas 2018/2664 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, tefecilik suçundan sanıkların mahkumiyetine karar verdi. Sanıkların müştekiye faiz karşılığında ödünç para verdikleri tarihler farklılık göstermektedir. Müştekiye doğrudan faiz karşılığı ödünç para verilmediği belirlendi. Müştekiye verilen ödünç para ile ilgili başka bir davada sanık zaten tefecilik suçundan mahkum olmuştur. Sanıklara yüklenen tefecilik suçunun cezasının üst sınırı 7 yıl 6 aylık ilave zamanaşımı süresine tabi olduğu belirlendi. Ancak, suç tarihi ile hüküm günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, mahkeme kararı bozuldu ve davalar zamanaşımından düşürüldü. Kanun maddeleri: 2279 sayılı Kanunun 17. maddesi, 765 sayılı TCK\"nın 102/4 ve 104/2. maddeleri, 5237 sayılı TCK\"nın 7/2. maddesi, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi, CMUK\"nın 321. maddesi, 5271 sayılı CMK\"nın 223/8. maddeleri.
5. Ceza Dairesi 2016/2204 E. , 2018/2664 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Tefecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü; Sanıkların müşteki ...’a faiz karşılığı ödünç para verdikleri tarihin senet düzenlenme tarihine göre 05/02/2005, müşteki beyanına göre ise 2003-2004 senesi olduğu, müşteki ...’ya sanık ... tarafından faiz karşılığı ödünç paranın verildiği tarihin ise 2002 senesi olduğu, müşteki ...’ye sanıklar tarafından doğrudan faiz karşılığı ödünç para verilmediği, müşteki ...’ye verilen ödünç para ile ilgili Mersin 4. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından yargılama yapılarak sanık ... hakkında tefecilik suçundan mahkumiyet hükmü kurulduğu ve hükmün kesinleştiği dikkate alındığında sanıklara yüklenen tefecilik suçunun müştekiler ... ve ...’ya ödünç paranın verildiği tarihte yürürlükte olan 2279 sayılı Kanunun 17. maddesinde öngörülen cezasının üst sınırı itibariyle 765 sayılı TCK"nın 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 7 yıl 6 aylık ilave zamanaşımı süresine tabi olduğu, suç tarihi ile hüküm günü arasında bu sürenin gerçekleştiği anlaşıldığından, hükümlerin 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi ile 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Yasanın 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 09/04/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.