16. Hukuk Dairesi 2016/8498 E. , 2019/3050 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı, ... İlçesi Kumkuyucak Köyü çalışma alanında bulunan ve 1968 yılında kesinleşen kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle, 05.07.2013 tarihinde Hazine ve ... Belediye Başkanlığı aleyhine dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı koşullarının varlığı kabul edilse bile, taşınmazın paftasında yol olduğu ve ziraat bilirkişisinin raporu ile de ekonomik bütünlük arz etmediğinin belirlendiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli değildir.
Dava TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olup dava konusu edilen taşınmaz bölümü, 1968 yılında kesinleşen kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünün kendisine ait olan komşu taşınmazların devamı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmazın bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi"nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiği halde ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmemiş, yapılan keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve davacı ve hatta davalı ... tanıklarının bu yerde yol olmadığı ve 20 yılı aşkın süredir davacı tarafça kullanıldığı hususundaki beyanları üzerinde durulmamış; bu beyanlara karşılık olarak orman bilirkişi raporunda çekişmeli yerin “1957 yılında patika ve mekkare yolu” görünümünde olduğunun belirtilmesi karşısında çekişme konusu taşınmaz bölümünün kadim nitelikte yol mu yoksa davacı kullanımında bulunan özel mülk mü olduğu hususunda çelişki doğduğu halde, bu çelişki giderilmemiş ve ziraat bilirkişi raporundaki “taşınmazın bağ özelliği gösterdiği ancak ekonomik bütünlük arz etmediği” şeklindeki yetersiz, soyut ve çelişkili değerlendirme hükme esas alınmıştır. Yöntemince taraf teşkili sağlanmaksızın işin esasına girilerek eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya uygun değildir.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı davaya dahil etmesi için davacıya süre verilmeli, taraf teşkilinin sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, sunması halinde delilleri toplanmalı, bundan sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında mahalli bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmazın öncesinin yol olup olmadığı, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye ve denetlemeye olanak sağlar şekilde ayrıntılı harita ve rapor düzenlemesi istenmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazın niteliğini ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; HMK’nın 290/2. maddesi uyarınca keşfe götürülecek bir fotoğrafçı aracılığıyla çekişmeli taşınmaz bölümünün ve çevresinin yakın plan panoramik fotoğrafları çektirilip mahkemece onaylandıktan sonra dosya arasına konulmalı, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; davalılar yönünden red sebebi ortak olduğu halde herbir davalı lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi de isabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.04.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.