Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/896
Karar No: 2020/2332
Karar Tarihi: 18.02.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2019/896 Esas 2020/2332 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2019/896 E.  ,  2020/2332 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali - tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Davacı, 18/03/1987 tarihinde 2816 numaralı ortaklık sözleşmesi ile davalı şirkete ait ... ilçesi,...mevkii 1332 parsel sayılı taşınmazda 11 hisseye karşılık 5.500 m2 yer satın aldığını, sözleşme uyarınca arazinin mülkiyetinin kendisinde olmak üzere davalının arazide ağaçlandırma, tesis yapma gibi hakların davalıya tanınacağının belirtildiğini, şirketin taahhüdünün ise mülkiyeti geçirmek, kuracağı işletmede hak vermek ve yıl sonunda arazi işletmesi karşılığı olarak ürün dağıtımından hissesi oranında yararlanmak olduğunu, ortaklık sözleşmesi uyarınca 22.07.1986 yılında peşin ödeme yapıp ayrıca senetler düzenlendiğini, taşınmaz bedellerini ödemesine rağmen davalı tarafın davacı tarafa pay devrini yapmadığını, ürün dağıtımından yararlandırma ve devre tatil taahhütlerini de yerine getirmediğini, bu nedenlerle taahhüt edilen taşınmazın tapusunun iptali ile adına tesciline, olmadığı takdirde tüm ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi uyarınca bilirkişi marifetiyle tespit edilmesi sonrası yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davacının Anonim Şirketin 2905 ortağından biri olduğunu, davacının ödediği para karşılığında davacıya hisse senedi verildiğini, şirket defterinde nama yazılı hisse kaydı olduğunu, davacının zarar kaybının söz konusu olmadığını, şirketin ana sözleşmesinde paylı tapu verileceğine dair herhangi bir amacın olmadığını, ekonomik koşullar nedeniyle davalı şirketin ortaklarına kar dağıtamadığını, yine davacı tarafın devre tatil ile ilgili olarak tazminat talep ettiğini, oysa devre tatil hizmetinin davalı şirketin bir hizmeti olduğunu, konaklama imkanının sağlandığını, ancak davacı tarafın herhangi bir talepte bulunmadığını, dava konusu olayda taşınmazın mülkiyetinin devrini amaçlayan resmi bir sözleşme bulunmadığını, bu nedenle davanın tapu iptali ve tescil yönünden reddine karar verilmesini, tazminat taleplerinin zamanaşımı süresi içerisinde olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
    Davacı, taraflar arasında ortaklık sözleşme düzenlediğini, sözleşme kapsamında hisse karşılığında yer satın aldığını, davalıya ödemede bulunduğunu, davalının sözleşmede belirtilen edimlerini yerine getirmediğini ileri sürerek; öncelikle tapu iptali tescil, olmadığı takdirde ödediği paranın denkleştirici adalet ilkesi uyarınca yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece, taraflar arasındaki ortaklık taahhüt sözleşmesi resmi şekilde düzenlenmemiş olmakla birlikte bahsi geçen sözleşmede ortaklık gayrimenkulünden ortaklara hisse verileceği kaydının bulunduğu görülmekle birlikte gayrimenkul mülkiyetinin ortaklara devredileceğinin yazılı olmadığı ve bahsi geçen kaydın davacı tarafın gayrimenkul mülkiyetini devir kabiliyeti olmadığı anlaşılmakla davacı tarafın tapu iptal tescil talebinin reddine, taraflar arasındaki ortaklık taahhüt sözleşmesinin 18/03/1987 tarihinde yapılmış olduğu ve davacı tarafın peşinen 50.000,00 TL vermiş olduğu anlaşılmakla birlikte davacı tarafın terditli talebi olan tazminat istemi yönünden 6098 Sayılı T.B.K."nun 82. Maddesinde açıkça; "Sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı, hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhâlde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar." hükmü gereğince davacı tarafın tazminat talebi yönünden talep hakkı zamanaşımına uğramış olmakla davacı tarafın tazminat isteminin reddine karar verilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı şirketin ortağı olduğu, uyuşmazlığın şirket hisse devrinin karşılığı gereği davacıya verilmesi gereken taşınmazın aynı ve bedelinden kaynaklındığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle Ticaret Mahkemesinin görev alanında kaldığı ve davanın bu sıfatla görülmesi gerektiği halde, mahkemece ara kararla sıfat değişikliği yapılarak Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla davanın görülüp karara bağlanması gerekirken, davaya genel mahkeme sıfatıyla bakılması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2. bent gereğince bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 18/02/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi