21. Hukuk Dairesi 2019/7019 E. , 2020/1973 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki tespit davası nedeniyle verilen hükmün feragat nedeniyle reddine ilişkin Dairemizin 11/06/2019 gün ve 2019/1792 Esas - 2019/4186 Karar sayılı ilamına karşı davacı vekili tarafından süresi içinde maddi hatanın düzeltilmesi yoluna başvurulmuş olmakla dosya incelendi. Gereği konuşulup düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Davacılar vekili 11/12/2019 tarihli dilekçesi ile Dairemizin 11.06.2019 T 2019-1792 E- 2019-4186 K sayılı temyiz taleplerinden feragat etmiş bulunduğundan, davacı vekilinin vaki temyiz taleplerinin feragat nedeniyle reddine ve Dairemizin 12.09.2019 T 2019-4519 E-2019-5065 K sayılı davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine ilişkin kararlarında açık maddi hata bulunduğundan bahisle kararın düzeltilmesini istemiştir. İş Mahkemeleri Kanununun 8/3. maddesi gereğince İş Mahkemelerinden verilen kararlara ve buna bağlı Yargıtay ilamına karşı karar düzeltme yolu kapalıdır. Ancak; Yargıtay onama ya da bozma kararlarında açıkça maddi hatanın bulunduğu hallerde, dosyanın yeniden incelenmesi mümkündür. Zira maddi yanılgıya dayalı olarak verilmiş onama ya da bozma kararları ile hatalı biçimde hak sahibi olmak, evrensel hukukun temel ilkelerine ters düştüğünden karşı taraf yararına sonuç doğurmamalıdır. Dairemizin giderek Yargıtay’ın yerleşmiş görüşleri de bu doğrultudadır.Maddi yanılgı kavramından amaç; Hukuksal değerlendirme ve denetim dışında, tamamen maddi olgulara yönelik, ilk bakışta yanılgı olduğu açık ve belirgin olup, her nasılsa, inceleme sırasında gözden kaçmış ve bu tür bir yanlışlığın sürdürülmesinin Kamu düzeni ve vicdanı yönünden savunulmasının mümkün bulunmadığı, yargılamanın sonucunu büyük ölçüde etkileyen ve çoğu kez tersine çeviren ve düzeltilmesinin zorunlu olduğu açık yanılgılardır. Uygulamada zaman zaman görüldüğü gibi, Yargıtay denetimi sırasında, uyuşmazlık konusuna ilişkin maddi olgularda, davanın taraflarında, uyuşmazlık sürecinde, uyuşmazlığa esas başlangıç ve bitim tarihlerinde, zarar hesaplarına ait rakam ve olgularda ve bunlara benzer durumlarda; yanlış algılanma sonucu, açık ve belirgin yanlışlıklar yapılması mümkündür. Bu tür açık hatalarda ısrar edilmesi ve maddi gerçeğin göz ardı yapılması, yargıya duyulan güven ve saygınlığı sarsacağı gibi, Adalete olan inancı ortadan kaldırır ve yok eder. Bu nedenledir ki; Yargıtay; bu güne değin maddi yanılgının belirlendiği durumlarda soruna müdahale etmiş baştan yapılmış açık maddi yanlışlığın düzeltmesini kabul etmiştir. Kaldı ki kimi açık maddi yanılgıya dayalı ve yanlışlığı son derece belirgin haksız ve adaletsiz sonuçların giderilmesi kamu düzeni açısından zorunludur. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2002/10-895E ve 2002/838K, 2003/21-425E ve 2003/441K sayılı kararları da bu doğrultudadır. Somut olayda, davacı vekilinin 14.05.2019 tarihli Uyaptan gönderdiği dilekçesi ile açıkça davadan feragat ettiği, davadan feragat ettiğine dair işbu dilekçe göz önüne alınarak gereğinin yapılmasına karar vermesini talep ettiği, Dairemiz kararlarının maddi yanılgıya dayalı olarak verildiği anlaşılmış olup, açık maddi hatanın düzeltilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Dairemizin 11.06.2019 T 2019-1792 E- 2019-4186 K sayılı "" temyiz taleplerinden feragat etmiş bulunduğundan davacı vekilinin vaki temyiz taleplerinin feragat nedeniyle reddine"" ilişkin ve Dairemizin 12.09.2019 T 2019-4519 E-2019-5065 K sayılı ""davacı vekilinin karar düzeltme isteminin reddine"" ilişkin kararları açık maddi hataya dayalı olduğundan davacılar vekilinin isteminin kabulü ile Dairemizin 11.06.2019 T 2019-1792 E- 2019-4186 K ve 12.09.2019 T 2019-4519 E-2019-5065 K sayılı KARARLARININ AYRI AYRI KALDIRILMASINA,
2-Davacı vekili 14/05/2019 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden 11/04/1940 günlü ve 70 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince, hükümden sonra ortaya çıkan ve esas hükmün temyiz yoluyla incelenmesine engel olan bu durum karşısında mahkemenin feragat hakkında bir karar vermesi için ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, sair yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, karar düzeltme harcı ile temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 04/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.