Esas No: 2021/2743
Karar No: 2021/3010
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay 2. Daire 2021/2743 Esas 2021/3010 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/2743
Karar No : 2021/3010
KARARIN DÜZELTİLMESİNİ
İSTEYEN (DAVALI) : … Müdürlüğü
VEKİLİ : …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın onanmasına ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2019 günlü, E:2016/29235, K:2019/1037 sayılı kararının; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesi uyarınca düzeltilmesi istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Dava; … Koruma Dairesi Başkanlığı emrinde … olarak görev yapan ve … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… ; K:… sayılı kararı gereğince davaya esas başvuru tarihi itibarıyla (A) grubu polis amiri statüsüne geçirilen davacının, dört yıllık yükseköğrenimi başarıyla tamamladığı 08/09/2003 tarihinden geçerli olacak şekilde (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi ve rütbe kıdem ve terfi geçerlilik tarihlerinin buna göre düzenlenmesi istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
… İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararı ile davanın derdestlik nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmiş, bu karar Danıştay Onikinci Dairesinin 12/12/2013 günlü, E:2013/690, K:2013/10638 sayılı kararıyla bozulmuştur.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesinin, Danıştay Onikinci Dairesinin 12/12/2013 günlü, E:2013/690, K:2013/10638 sayılı bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla; Anayasa Mahkemesinin 17/03/2011 günlü, E:2010/106, K:2011/55 sayılı kararıyla; 4638 sayılı Yasa'nın Geçici 20. maddesi kapsamına, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte, davacı gibi komiser yardımcılığı kursunu bitirerek 4 yıllık yüksek öğretimine devam edenlerin alınmamış olmasının Anayasa'ya aykırı bulunduğu, Anayasa'ya uygunluğun sağlanabilmesinin ancak yüksek öğretimlerine devam edenlerin Geçici 20. madde kapsamında değerlendirilmesi ile mümkün olacağı, söz konusu geçici maddenin gelecekte ortaya çıkacak hukuki durumları değil, madde metninde ifade edilen "bu Yasanın yürürlüğe girdiği tarihteki" hukuki durumları ve bunlara bağlanan hukuki sonuçları düzenlemesi nedeniyle değerlendirmenin de geçici maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla yapılması gerektiği; dolayısıyla, Yasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 21/04/2001 tarihinde komiser yardımcılığı kursunu bitirerek yüksek öğretimine devam eden davacının, aynı madde ile getirilen haklardan, yüksek öğretim kurumundan mezun olduğu tarih itibarıyla yararlandırılması gerektiği; bu durumda, komiser yardımcılığı kursunu bitirdikten sonra 08/09/2003 tarihi itibarıyla 4 yıllık yüksek öğretim kurumundan mezun olan davacının, 4 yıllık yüksek öğretim kurumundan mezun olduğu tarihten itibaren (A) grubu polis amiri olarak değerlendirilmesi ve rütbe terfi tarihlerinin buna göre belirlenmesi gerekirken, başvurusunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Daire Kararının Özeti: Davalı idare tarafından temyiz yoluna başvurulması üzerine, Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2019 günlü, E:2016/29235, K:2019/1037 sayılı kararıyla anılan İdare Mahkemesi kararı onanmıştır.
KARAR DÜZELTME TALEBİNDE
BULUNANIN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, idarelerin idari işlemleri, bu işlemlerin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan yasa hükümlerine uygun olarak tesis etmek zorunda oldukları, 08/09/2003 tarihinde dört yıllık yükseköğrenimini bitiren davacı hakkında tesis edilen dava konusu işlemin de kanuni idare ilkesinin gereği olarak mevzuat hükümlerine uygun olarak kurulduğu ileri sürülerek, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın düzeltilmesi istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN CEVABI : Karar düzeltme isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : … DÜŞÜNCESİ : Karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 18/12/2020 günlü, K:2020/62 sayılı kararının "Ortak Hükümler" kısmının 6. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Kararın düzeltilmesi dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen 3622 sayılı Kanun ile değişik 54. maddesinin 1/c fıkrasına uygun bulunduğundan, davalı idarenin karar düzeltme istemin kabulü ile Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2019 günlü, E:2016/29235, K:2019/1037 sayılı kararı kaldırılarak uyuşmazlığın esası yeniden incelendi:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı, komiser yardımcılığı kursunu 1999 yılında bitirmiş, 4638 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği 21/04/2001 tarihinde devam etmekte olduğu yükseköğrenimi 08/09/2003 tarihinde tamamlamış ve (B) grubu polis amiri statüsünde komiser yardımcısı olarak atanmıştır.
Davacı tarafından, (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi istemiyle 16/04/2008 tarihinde yaptığı başvurunun … günlü, … sayılı işlemle reddedilmesi üzerine; anılan işlemin iptali istemiyle açılan davada, … İdare Mahkemesinin … günlü, E:… , K:… sayılı kararıyla davanın reddine hükmedilmiş, bu karar Danıştay Onikinci Dairesinin 10/02/2010 günlü, E:2009/6676, K:2010/726 sayılı kararı ile onanmış, davacı tarafından karar düzeltme isteminde bulunulması üzerine, Danıştay Onikinci Dairesinin 16/01/2012 günlü, E:2010/4489, K:2012/22 sayılı kararıyla davacının karar düzeltme isteminin kabulüne, Danıştay Onikinci Dairesinin anılan onama kararının kaldırılması suretiyle ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
… İdare Mahkemesince, Danıştay Onikinci Dairesinin 16/01/2012 günlü, E:2010/4489, K:2012/22 sayılı bozma kararına uyularak verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararla, davacının davalı idareye başvurduğu tarih itibarıyla (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Anılan kararın davalı İdare tarafından temyiz edilmesi üzerine, Danıştay Onikinci Dairesinin 06/12/2012 günlü, E:2012/4769, K:2012/10272 sayılı kararıyla onanan karar, davalı idarenin karar düzeltme isteminin de aynı Dairenin 13/12/2013 günlü, E:2013/5023, K:2013/10917 sayılı kararı ile reddedilmesi ile kesinleşmiştir.
Davacı tarafından, aynı hukuki sebeplere bağlı olarak, yüksek öğrenim kurumundan mezun olduğu 08/09/2003 tarihi itibarıyla (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilerek kıdem ve terfi geçerlik tarihlerinin buna göre düzenlenmesi talebiyle yaptığı başvurunun 13/08/2012 tarihli işlemle reddedilmesi üzerine temyizen incelenmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT :
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin 1. fıkrasının (i) bendinde, "Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması" hükmüne yer verilmek suretiyle "kesin hüküm" doğrudan dava açma şartları arasında sayılmış, 115. maddesinde, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davayı usulden reddedeceği kurala bağlanmış; 303. maddesinin 1. fıkrasında ise "Bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir" hükmüne yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bir yargı kararı, yasalarda belirlenen usullere uygun olarak verildikten, itiraz ya da yasa yollarından geçerek veya bunlara ilişkin başvuru süreleri sona ererek kesinleştikten sonra değişmez bir nitelik kazanır. Yargı kararlarının bu değişmezlik kuvvet ve niteliğine “kesin hüküm” denilmektedir. [TELLİ S. Tekin, “İdari Yargıda Kesin Hüküm”, İdare Hukuku ve İdari Yargı ile İlgili İncelemeler I, Ankara 1976, s. 103]. Yargı yerlerinin bu şekilde verdiği kararlar kesin hüküm halini alınca, hukuksal gerçek olarak kabul edilir. Kararı veren mahkeme de dahil olmak üzere hiçbir merci kural olarak (yargılamanın yenilenmesi hariç) bu karara dokunamaz. Bu durum hukuki barışın ve yargıya güvenin amaçlanmasının bir sonucudur. Kesin hükümler, yargılamanın iadesi yoluyla ortadan kaldırılmadıkça tarafları bakımından varlığını ve hukuki sonuçlarını muhafaza eder. Bu yön kamu düzenine taalluk edip resen dikkate alınması gereken bir husustur. [GÖZÜBÜYÜK A. Şeref/TAN Turgut, İdare Hukuku C. II, İdari Yargılama Hukuku, Ankara 1999, s. 1082].
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda "kesin hüküm" müessesesi düzenlenmemiş ve Kanun'un 31. maddesinde, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ve onun yerine çıkarılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddelerine atıfta bulunulmamış olmakla birlikte, bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükme karşın tarafları, konusu ve sebepleri aynı olan ikinci bir dava açılmış olması durumunda bu davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bakılan uyuşmazlıkta; davacının, (A) grubu polis amiri statüsünde değerlendirilmesi istemiyle 16/04/2008 tarihinde yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararla dava konusu işlemin "davacının başvuru tarihinden itibaren (A) grubu polis amiri olarak değerlendirilmesi gerektiği" gerekçesiyle iptal edildiği, bu kararın temyiz ve karar düzeltme aşamalarından geçerek kesinleştiği; bahsi geçen yargılama devam etmekte iken davacının aynı istemle yaptığı başvurunun reddedilmesi üzerine bakılan davayı açtığı görülmektedir.
Bu durumda, davacının (A) grubu polis amiri statüsünü, ilk davasına esas olan davalı idareye başvuru tarihi itibarıyla (16/04/2008) kazandığı konusundaki yargı kararı kesinleşmiştir.
Bu nedenle, davanın kesin hüküm nedeniyle incelenmeksizin reddi gerekirken, işin esasının incelenerek dava konusu işlemin iptali yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Nitekim Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 22/04/2015 günlü, E:2014/2294, K:2015/1553; 02/03/2017 günlü, E:2014/5281, K:2017/959; 02/03/2017 günlü, E:2016/3073, K:2017/960; 02/03/2017 günlü, E:2016/1127, K:2017/961; 02/03/2017 günlü, E:2016/1131, K:2017/962; 02/03/2017 günlü, E:2016/2827, K:2017/963 sayılı kararları da bu yöndedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVALI İDARENİN TEMYİZ İSTEMİNİN KABULÜNE;
2. … İdare Mahkemesince verilen … günlü, E:… , K:… sayılı kararın, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun temyize konu kararın verildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan haliyle 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca BOZULMASINA;
3. 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin 3622 sayılı Kanun ile değişik 3. fıkrası uyarınca ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine, 29/09/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.