19. Hukuk Dairesi 2016/10763 E. , 2017/4983 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, davalının dava dışı bankadan dava dışı ..."ın kullandığı krediden dolayı kefil olarak müvekkiliyle birlikte sorumlu olduğunu, bankanın alacağını tahsil için takip yaptığını, müvekkilinin borç nedeniyle ödeme yaptığını, kredi kefili davalıdan ödenen bedelin payı oranında rücuen tahsili için ferileriyle birlikte 22.436,16 TL üzerinden davalı aleyhine takip yapıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava emiştir.
Davalı vekili, yetki itirazında bulunmuş, müvekkilinin geçerli bir kefaletinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini ve kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, tarafların dava dışı boçlu için bankadan kullanılan kredinin müşterek borçlu müteselsil kefili oldukları, davacının TBK md. 587"ye göre ödediği bedeli payı oranında diğer kefilden isteyebileceği, bu hükme göre davacının ödediği bedelin yarısı olan 20.500 TL asıl alacak ve işlemiş faizi davalıdan isteyebileceği, inkar tazminatı talebinin şartları oluşmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, takibin 21.216,43 TL üzerinden devamına, tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Mahkeme kararında, icra takibine atıf yapılmak suretiyle “takibin devamına” denmesi nedeniyle TBK 121/3. maddesi uyarınca, faize faiz yürütülecek şekilde karar verilmesi, mahkeme kararının bozulmasını gerektirmiştir. Ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sy. HMK"nın geçici 3. maddesi ve 5236 sayılı kanunun geçici 2. maddesi yollamasıyla 1086 sy. HUMK"nun 5236 sayılı kanunun 16. maddesiyle değiştirilmeden önceki 438/7. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, mahkeme kararının hüküm fıkrasında 2 nolu bendin 2. satırında “yürütülmesine” kelimesinden sonra gelmek üzere, “20.500 TL asıl alacağa takip tarihi olan 14.11.2013 tarihinden itibaren % 13,75 oranını geçmeyecek şekilde avans faizi uygulanmasına” kelimelerinin eklenmek suretiyle mahkeme kararının DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.