Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/24959
Karar No: 2015/29216

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2014/24959 Esas 2015/29216 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2014/24959 E.  ,  2015/29216 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ
    DAVA : Taraflar arasındaki, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı sebeplerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 20.10.2015 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına vekili ...ile karşı taraf adına vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesinin haklı sebep olmadan feshedildiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Taraflar arasında, davacının iş sözleşmesini feshinin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 22. maddesinde yer alan “İşveren, iş sözleşmesiyle veya iş sözleşmesinin eki niteliğindeki personel yönetmeliği ve benzeri kaynaklar ya da işyeri uygulamasıyla oluşan çalışma koşullarında esaslı bir değişikliği ancak durumu işçiye yazılı olarak bildirmek suretiyle yapabilir. Bu şekle uygun olarak yapılmayan ve işçi tarafından altı işgünü içinde yazılı olarak kabul edilmeyen değişiklikler işçiyi bağlamaz. İşçi değişiklik önerisini bu süre içinde kabul etmezse, işveren değişikliğin geçerli bir sebebe dayandığını veya fesih için başka bir geçerli sebebinin bulunduğunu yazılı olarak açıklamak ve bildirim süresine uymak suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir. İşçi bu durumda 17 ila 21 madde hükümlerine göre dava açabilir. Taraflar aralarında anlaşarak çalışma şartları her zaman değiştirebilir. Çalışma şartlarıda değişiklik geçmişe etkili olarak yürürlüğe konulamaz.” şeklindeki düzenleme, çalışma şartlarındaki değişikliğin normatif dayanağını oluşturur.
    Somut olayda, davacı işçi 31.05.2012 tarihli yazılı fesih bildirimiyle, işyerinde elektrik teknisyeni olarak çalıştığını, görev tanımında yer almamasına rağmen işverence zorunlu olarak şöforlük görevinin de yaptırıldığını, bu durumun çalışma şartlarını ağırlaştırdığını ileri sürerek haklı sebep bulunduğu iddiasıyla iş sözleşmesini feshetmiştir. Davalı işveren, 11.06.2012 tarihli cevabi bildiriminde, davacının talebi üzerine şirket araçlarından faydalandırıldığını, bu konuda eğitim de verildiğini, davacının yaklaşık bir yıldır talebi üzerine araç kullanmış olmasına rağmen, araç kullanmak istemediği veya eğitim almak istemediği yönünde işverene herhangi bir itiraz da bulunmadığını, feshin haklı olmadığını belirtilmiştir.
    Davacı tarafça dosyaya sunulan, üç adet motorlu araç kayıt formunda, davacının 10.02.2012, 12.02.2012, 13.02.2012 tarihlerinde şirket aracını kullandığı bilgisi kayıtlıdır. Sunulan 25.08.2011 tarihli ceza ödeme makbuzundan ise, davacı tarafça 49,50 TL trafik cezasının 25.08.2011 tarihinde ödendiği anlaşılmakta olup, makbuz üzerinde araç bilgisi yazılı değildir.
    Davalı işverence 11.06.2012 tarihli cevabi ihtarnamede, işçinin araç kullanma talep ettiği ve bu doğrultuda işçiye eğitim verildiği iddia edilmiş ise de, buna ilişkin herhangi bir delil dosyaya sunulmamıştır.
    Tanık anlatımlarının incelenmesinden ise, feshe konu olay ile ilgili yeterli bilgi edinilememektedir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede, mahkemece, davacının iş sözleşmesini feshinin haklı sebebe dayandığı kabul edilerek, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları hüküm altına alınmış ise de, dava yeterli derecede aydınlatılmamıştır. Anılan sebeple, tanıklar yeniden dinlenilerek, davacının ne tür bir araç kullandığı ve bu hususun çalışma şartlarını nasıl etkilediği, durumun arızi mi sürekli mi olduğu ve araç kullanmanın işçinin talebine bağlı olup olmadığı hususlarında ayrıntılı bilgi ve görgüleri sorulmalıdır. Tanıkların davalıya ait işyerinde çalışma süreleri de belirlenerek beyanları denetlenmeli ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirilerek feshin haklı sebebe dayanıp dayanmadığı yönündeki uyuşmazlık çözümlenmelidir.
    3-Dava dilekçesinde, davacının haftalık altı saat fazla çalışma yaptığı ve fazla çalışmanın iki saatlik kısmının karşılığının ödenmediği ifade edilmiştir. Daha sonra sunulan 27.02.2013 tarihli dilekçede ise, dava dilekçesinde yer alan ifadede sehven yazım hatası yapıldığı, esasen haftalık altı saatlik fazla çalışmadan sadece iki saatlik kısmın karşılığının ödendiği beyan edilmiştir.
    Mahkemece, davacının haftalık iki saat fazla çalışma yaptığı belirlenerek karşılığı ücret alacağı hüküm altına alınmış ise de, davacı tarafın ödemeye ilişkin beyanının nazara alınmaması hatalı olmuştur. Yukarıda açıklandığı üzere davacı vekili, haftalık iki saat karşılığı fazla çalışma ücretinin ödendiğini ifade etmektedir. Her ne kadar, fazla çalışmanın haftalık altı saat yapıldığı iddia edilmiş ise de, bu iddia ispatlanamamış, mahkemece sadece iki saat fazla çalışma yapıldığı iddiasının ispatlandığı kabul edilmiştir. Bu halde, davacı tarafın haftalık iki saat fazla çalışma ücretinin ödendiği yönündeki beyanı nazara alındığında, fazla çalışma ücreti talebinin reddi gereklidir.
    4-Davacı tarafça, ücret bordrolarında gösterilen ücretin gerçeği yansıtmadığı yönünde bir iddia ileri sürülmemiştir. Dosyaya sunulan ücret bordrolarında yer alan tahakkukların, hizmet döküm cetvelinde kayıtlı prime esas kazanç tutarları ile uyumlu olduğu görülmektedir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hizmet döküm cetvelinde kayıtlı olan prime esas kazanç tutarlarının çıplak ücret olduğu kabul edilerek alacaklar hesaplanmış ise de, prime esas kazanç tutarı içerisinde çıplak ücret ile birlikte bu ücrete dahil olmayan diğer işçilik ödemelerinin yer aldığının dikkate alınmaması hatalı olmuştur. Anılan sebeple, çıplak ücret ve giydirilmiş ücret miktarının bordrolar esas alınarak belirlenmesi gereklidir.
    5-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının tüm çalışma süresi boyunca hak kazandığı yıllık izin süresinin belirlenmesinde, salt 13. dönem toplu iş sözleşmesinin esas alınarak sonuca gidilmesi hatalıdır. Anılan sebeple, davacının çalışma süresi boyunca yürürlükte bulunan diğer toplu iş sözleşmeleri de celp edilerek yıllık izin sürelerine ilişkin hükümleri incelenmeli, toplu iş sözleşmelerinin yürürlük süreleri nazara alınarak davacının hak kazandığı izin süreleri belirlenmeli ve neticeye göre sonuca gidilmelidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 1.100,00 TL duruşma vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 20.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi