13. Hukuk Dairesi 2016/23943 E. , 2018/7000 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, şirket ile davalı taraf 31/05/2014 tarihinde YLVT 2719 numaralı ... Termal hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalandığını, davalı taraf bu sözleşme bedeline mahsuben şirkete 2.500,00 TL ödediğini, davalı tarafın sözleşmede cayma isteği üzerine sözleşmenin fesh edilmesi hususunda anlaştıklarını ve 11/06/2014 tarihli fesihnameyi imzalayarak sözleşmeyi fesh ettiklerini, 31/06/2014 tarihli fesihname uyarınca davalı tarafın sözleşme bedeline mahsuben ... olduğu 2.500,00 TL şirket nezninde kalacağı ve işbu tutar dosya, tanıtım ve ulaşım masraflarına mahsup edileceği davalı tarafından kabul edildiğini ancak davalı tarafın ... İl Tüketici Hakem Heyetine bedelin iadesi için şikayette bulunduğunu, 08/06/2015 tarihli Tüketici Hakem Heyeti Başkanlığı kararını ... 11. İcra Müdürlüğü"nün 2015/8563 Esas sayılı dosyası ile ilamlı icra takibine konu yaptığını, şirketin de işbu ilamlı takibe karşı ... 4. İcra Hukuk Mahkemesi "nin 2005/719 Esas sayılı dosyası ile icra emirine şikayet ile icra emirinin iptali hakkında dava açtığını, fesihnameler dikkate alındığında ... 11. İcra Müdürlüğü"nün 2015/8563 Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının anlaşılacağı bu nedenle borçlu olmadığının tesbitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, Davanın reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi;mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlık devre mülk satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup davacının Yasada tanımlanan şekilde tüketici ve davalının satıcı olduğu anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca, davaya bakmaya genel mahkeme değil Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. O halde, mahkemece müstakil bir Tüketici Mahkemesi varsa görevsizlik kararı verilmesi, ayrı bir Tüketici mahkemesi yoksa ara kararıyla davaya Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 21/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.