Esas No: 2021/790
Karar No: 2021/1615
Karar Tarihi: 29.09.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/790 Esas 2021/1615 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/790
Karar No : 2021/1615
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrolcülük Otomotiv Tarım Turizm İnşaat ve Gıda Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …, Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/11/2020 tarih ve E:2019/1740, K:2020/2958 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan alınan numunenin akredite laboratuvar analizinde teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendinin (3) numaralı alt bendi uyarınca idarî para cezası verilmesine ilişkin 24/03/2011 tarih ve 3137/68 sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/11/2020 tarih ve E:2019/1740, K:2020/2958 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/03/2017 tarih ve E:2014/456, K:2017/907 sayılı bozma kararına uyularak;
Dairelerinin 10/10/2013 tarih ve E:2011/2239, K:2013/2563 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/03/2017 tarih ve E:2014/456, K:2017/907 sayılı kararı ile;
"5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Lisans Sahiplerinin Temel Hak ve Yükümlülükleri" başlıklı 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendinde, bu Kanuna göre faaliyette bulunanların; piyasa faaliyetlerinde, Kurul'un belirleyeceği teknik düzenlemelere uygun akaryakıt sağlamakla yükümlü oldukları; 14. maddesinin dördüncü fıkrasında, Kurum'un piyasa faaliyetlerini kendi personeli ile veya kamu kurum ve kuruluşları ile özel denetim kuruluşlarından hizmet alımı yoluyla denetime tâbi tutacağı, Kurum'un, denetlemelerde kullanılmak üzere, Türkiye Akreditasyon Kurumu ile işbirliği yaparak akredite sabit ve gezici laboratuvarlar kurabileceği, kurulmasına kaynak aktarabileceği, denetlemede, ön araştırmada ve soruşturmada takip edilecek usul ve esasların çıkarılacak yönetmelikle düzenleneceği; 19. maddesinin 2. fıkrasının (b) bendinin 3. alt bendinde, 4. madde hükümlerinin ihlâli halinde, sorumluları hakkında ikiyüzellibin Türk Lirası idarî para cezası uygulanacağı; aynı maddenin 4. fıkrasında, bayiler için yukarıda yer alan cezaların beşte birinin uygulanacağı kurala bağlanmış olup; Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (a) bendinde ise, bayilik lisansı sahiplerinin akaryakıtın kullanım amacının ve niteliğinin değiştirilmemesi ile yükümlü oldukları düzenlemesine yer verilmiştir.
Öte yandan, petrol piyasasına ilişkin faaliyetler kapsamındaki tesislerin ve piyasaya sunulan petrol ve madenî yağın teknik düzenlemelere ve standartlara uygunluğu ile ilgili usul ve esasların belirlenmesi amacıyla 10/09/2004 günlü, 25579 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Petrol Piyasasında Uygulanacak Teknik Kriterler Hakkında Yönetmeliğin 5. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde, akaryakıtın teknik düzenlemelere uygun olmasının zorunlu olduğu; (b) bendinde, ürünlerin öncelik sırasıyla TS veya EN standartlarına veya bu standart da yoksa, TSE tarafından kabul gören diğer standartlara uygun olmasının esas olduğu belirtilmiş; aynı Yönetmeliğin 7. maddesinin (d) bendinde ise, lisans sahiplerinin akaryakıtı teknik düzenlemelere uygun olarak arz etmekle yükümlü oldukları ifade edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; bayilik lisansı sahibi olan davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan, 5015 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca 15/02/2010 tarihinde yapılan denetim sonucu alınan akaryakıt numunesinin, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Enerji Enstitüsü'ne teslim edildiği; yapılan analizi sonucu, araştırma ve motor oktan sayısı parametreleri açısından standartlara aykırı olduğunun rapora bağlandığı, bu rapor esas alınarak dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır.
Benzer bir uyuşmazlıkta; uyuşmazlığın çözümlenebilmesi için, Danıştay Onüçüncü Dairesince 10/12/2013 ve 06/03/2014 günlü, E:2013/2960 sayılı ara kararları ile TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş. (TÜPRAŞ) ve ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi'nden; bütün diğer parametreler sınır değerlere uygun tutulmak suretiyle araştırma oktan sayısı ile motor oktan sayısı parametrelerinin sonradan müdahale ile değiştirilmesinin (arttırılması veya azaltılması yönünde) teknik olarak mümkün olup olmadığı ve bu parametrelerin numunenin alımı, taşınması veya saklanması koşullarından veya iklim koşullarından kaynaklanan sebeplerle etkilenip etkilenmeyeceğinin sorularak konuya ilişkin tüm bilgi ve belgelerin istenilmesine karar verildiği; TÜPRAŞ ve TÜBİTAK tarafından ara kararlarına verilen cevapların değerlendirilmesinden, ulusal marker ve diğer teknik özellikler değiştirilmeksizin sadece araştırma oktan sayısı ile motor oktan sayısını değiştirecek bir müdahalenin teknik olarak mümkün olmadığı; numunenin alımı, taşınması veya saklama koşullarının analiz sonuçlarına etki edebileceği, numunenin gün ışığına veya floresan ışığına maruz kalması hâlinde söz konusu oktan sayılarının değişebileceği yönünde; bir başka benzer uyuşmazlıkta, Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin E:2010/4958 sayılı dosyasında ise, bayilik lisansı sahibi olan başka bir davacı şirkete ait akaryakıt istasyonunda yapılan denetim sonucu, davacı şirket yetkilisi hakkında petrol kaçakçılığı suçlamasıyla açılan davada, ... Asliye Ceza Mahkemesi'nin E:… sayılı dosyasında, konuya ilişkin görüş sorulan ODTÜ Petrol Araştırma Merkezi'nin … günlü, … sayılı yazısında, benzinde oktan sayısının rafineri üretimi sırasında belirlenen bir özellik olduğu, benzinin kompozisyonu ve MTBE gibi katkı maddeleri ile istenen seviyede olmasının sağlandığı, oktan sayısı ile ilgili standartta belirtildiği üzere, güneş ışığına maruz kalan ve uzun süre bekletilen numunelerde oktan sayısında değişme beklenebileceği, ilgili dosyada belirtildiği üzere, ulusal markeri olumlu çıkan bir yakıtın oktan sayısını kasıtlı olarak bayilerin değiştirmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiği görülmektedir.
Bu durumda, yukarıda yer verilen akredite laboratuvarlar tarafından verilen görüş yazıları göz önünde bulundurulduğunda, akaryakıtın ulusal marker seviyesinin geçerli olması ve yalnızca "Araştırma oktan sayısı" parametresinin teknik düzenlemelere aykırı çıkması, diğer parametrelerin tamamının uygun bulunması, davacı şirketin numune alınan akaryakıta bir müdahalesinin ve piyasaya teknik kriterlere aykırı akaryakıt arz ettiğine ilişkin bir tespitin de bulunmaması karşısında, yukarıda yer verilen Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin 38. maddesinin (a) bendinde kurala bağlanan, akaryakıtın niteliğinin değiştirilmemesi yükümlülüğünü yerine getirmediğinden söz etmeye olanak bulunmadığından, davacı şirket hakkındaki uyuşmazlık konusu Kurul kararında ve davanın reddine ilişkin Daire kararında hukuka uygunluk görülmemiştir." gerekçesiyle davacının temyiz isteminin kabul edilerek Dairelerinin anılan kararının bozulmasına karar verildiği;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kuralının yer aldığı;
Aktarılan Kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacı şirkete ait tesisten alınan numunenin akredite laboratuvar analizi sonucu teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespiti üzerine verilen idarî para cezasının hukuka uygun olduğu, akaryakıtın diğer tüm parametreleri sınır dahilinde iken tek bir parametrenin sınır dışına çıkmasının fiilen mümkün olduğu yönünde teknik görüşler olduğu ileri sürülerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, alınan numunenin yapılan analizi soncunda ulusal marker testi yapıldığı ve bu test sonucunda standartlara uygun olduğunun ortaya çıktığı, sadece bir parametrenin teknik düzenlemelere aykırı olduğu, geriye kalan tüm parametrelerin teknik düzenlemelere uygun bulunduğu, Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/03/2017 tarih ve E:2014/456, K:2017/907 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 03/11/2020 tarih ve E:2019/1740, K:2020/2958 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.