Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/996
Karar No: 2021/1616
Karar Tarihi: 29.09.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/996 Esas 2021/1616 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/996
Karar No : 2021/1616

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Kurumu
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : ... Petrol İnşaat Gıda Tekstil Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/11/2020 tarih ve E:2019/1736, K:2020/2957 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan farklı tarihlerde alınan numunelerin akredite laboratuvar analizinde ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiğinden bahisle her bir fiil için ayrı ayrı olmak üzere toplamda (134.400-TL+ 137.356-TL) 271.756,00-TL darî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü Dairesinin 03/11/2020 tarih ve E:2019/1736, K:2020/2957 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/12/2016 tarih ve E:2014/2422, K:2016/3908 sayılı bozma kararına uyularak;
Dairelerinin 17/12/2013 tarih ve E:2012/1842, K:2013/3718 sayılı kararıyla davanın reddine karar verildiği, anılan kararın davacı tarafından temyiz edildiği, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/12/2016 tarih ve E:2014/2422, K:2016/3908 sayılı kararı ile;
"7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Hükmi şahıslara ve ticarethanelere tebligat" başlıklı 12. maddesinde, "Hükmi şahıslara tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir." denildikten sonra; "Hükmi şahısların memur veya müstahdemlerine tebligat" başlıklı 13. maddesinde, "Hükmi şahıslar namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerine yapılır." hükmüne yer verilmiş; Tebligat Tüzüğü'nün 18. maddesinin son paragrafında, hükmi şahsın yetkili kişisinin bulunmadığı tebliğ mazbatasında tespit edildiği takdirde, tebligatın o yerdeki diğer memur veya müstahdeme yapılabileceği öngörülmüştür.
Bu düzenlemelere göre, hükmi şahıslara yapılacak tebliğin öncelikle hükmi şahsın yetkilisine yapılması, yetkili kişinin bulunamaması veya evrakı alacak durumda olmaması halinde ise memur veya müstahdemlerine tebligat yapılması gerekmektedir. Ancak memur veya müstahdemlere yapılacak tebligatta, tüzel kişiliğin yetkilisinin iş yerinde bulunmaması nedeniyle tebligatın bu kişilere yapıldığının belirtilmesi zorunludur.
Dava ...sının incelenmesinden; davacı şirkete ait akaryakıt istasyonundan farklı tarihlerde alınan numunelerin akredite laboratuvar analizinde ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğunun tespit edildiği ve bu fiilin 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 18. maddesinin dördüncü fıkrası ile 4. maddesinin dördüncü fıkrasının (ı) bendine aykırı olduğundan bahisle, anılan Kanun'un 19. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca her bir fiil için ayrı ayrı idarî para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu kararının tesis edildiği; diğer taraftan, dava konusu işlemin tesisinden önce, ... günlü, ... sayılı kararla davacıdan, söz konusu eylemlerine ilişkin yazılı savunmasının alınması konusunda Denetim Daire Başkanlığı'nın yetkilendirilmesine karar verildiği; anılan yetkiye istinaden Denetim Daire Başkanlığı'nın 03/11/2011 günlü, ... sayılı yazısıyla, davacı şirketten savunma istenildiği; bu yazının tebliğine ilişkin tebliğ mazbatasından şirket yetkililerinin işyerinde bulunmadığı ya da tebligatı alacak durumda olmadığı yolunda herhangi bir kayıt düşülmeden, tebliğ evrakının "daimi işçi ...'e" tebliğ edildiği, nitekim dava konusu kurul kararında da davacının yazılı savunma yapmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda; her ne kadar davacı şirkete, akaryakıt istasyonundan alınan numunelerin akredite laboratuvar analizinde ulusal marker seviyesinin geçersiz ve teknik düzenlemelere aykırı olduğundan bahisle idari para cezası uygulanmış ise de, dava konusu Kurul kararı alınmadan önce, usulüne uygun şekilde savunma isteme yazısının tebliğ edilmesi gerektiği, davalı idarece yukarıda belirtildiği şekilde savunma isteme yazısının usule aykırı olarak tebliğ edilmesi nedeniyle, savunma hakkının kısıtlandığı anlaşıldığından, idarî para cezası uygulanmasına ilişkin Kurul kararında ve iptal isteminin reddine ilişkin Daire kararında hukuka uygunluk görülmemiştir. " gerekçesiyle davacının temyiz isteminin kabul edilerek Dairelerinin anılan kararının bozulmasına karar verildiği;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştayda temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdari Dava Daireleri Kurulunun, idari dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğu kuralının yer aldığı;
Aktarılan Kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdari Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, davacıya gönderilen savunma istem yazısının gösterilen adresteki sürekli çalıştığını beyan eden işçiye tebliğ edildiği, söz konusu tebliğin 7201 sayılı Kanun'un 13.maddesi hükmüne göre yapıldığı, yapılan işlemde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek Daire kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI :Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/12/2016 tarih ve E:2014/2422, K:2016/3908 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarenin temyiz isteminin reddine,
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü Dairesinin temyize konu 03/11/2020 tarih ve E:2019/1736, K:2020/2957 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/09/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi