Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Şikayete konu olan istem borçlulara genel mahkemece bağlanan destekten yoksun kalma tazminatı üzerine konulan haczin kaldırılmasına yöneliktir.
Kural olarak borçlunun bütün mal ve hakları haczedilir. Ancak bir kısım mal ve hakkın ise, ya kısmen ya da tamamen haczi mümkün değildir. Haczedilmezliğe ilişkin hükümler İİK.nun 82. ve 83. maddelerinde düzenlenmiştir.
Haczedilmezlik şikayeti, kural olarak (7) günlük süreye tabidir. Ancak özel kanunlar ile haczedilemeyeceği hüküm altına alınan hak ve alacakların haczinde ise haczedilmezliğe ilişkin hüküm emredici nitelikte ve kamu düzeniyle ilgili ise şikayet süresizdir.
Somut olayda, sözü edilen tazminatın İİK.nun 82/11. maddesine göre haczedilmesi mümkün değil ise de; ancak; sözkonusu tazminat, yukarıda açıklanan nedenlerle özel kanunlarla hüküm altına alınmadığı gibi  kamu düzeniyle de ilgili bulunmadığından buna uygulanan haciz işlemine karşı şikayet 7 günlük süreye tabidir.
Borçlular N.K.(aynı zamanda alacaklı) vekili 13.3.2008 tarihinde dosyada işlem yaptığından müvekkilleri hakkında 10.3.2008 tarihli haciz işleminden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda icra mahkemesine 9.4.2008 tarihinde yapmış bulunduğu başvuru 7 günlük sürede bulunmadığından mahkemece şikayetin süre aşımından reddi yerine yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.