(Kapatılan)17. Hukuk Dairesi 2019/6651 E. , 2020/8456 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufnu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından talep edilmiş, davalı ... vekilince de duruşma istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.12.2020 Çarşamba günü davalılar ... ve ... vekili Av. Resul Devrez ile davalı ... vekili Av. ...geldi. Davacı ve diğer davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalılar vekilleri dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı ...’dan alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11207, Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11205 ve 2017/11594 sayılı dosyalar ile aleyhine icra takibi yapıldığını, davalı borçlu adına kayıtlı malvarlığına rastlanılmadığını, borçlunun adına kayıtlı Konya İli, Meram İlçesi, Uzunharmanlar Mah. 27133 ada, 5 parselde bulunan B Blok 4. kat 9 nolu meskenin önce...’a, ondan ...’a en sonda davalı borçlunun kardeşleri olan davalılar Eyüp ve ..."a devredildiğinin tespit edildiğini beyan ederek davalılar arasındaki tasarrufun iptali ile cebri icra yolu ile alacağın tahsiline yetki verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ...- davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, Konya Bölge Adliye Mahkemesi’nce davalı tarafların istinaf başvrularının ayrı ayrı kabulü ile vekalet ücreti ve yargılama masrafları yönünden yeniden hüküm kurulmasına karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, İİK 277 ve devamı maddelerine göre açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
Bu tür davaların dinlenebilmesi için, davacının borçludaki alacağının gerçek olması, borçlu hakkındaki icra takibinin kesinleşmiş olması, iptali istenen tasarrufun takip konusu borçtan sonra yapılmış olması ve borçlu hakkında alınmış kesin veya geçici aciz belgesinin (İİK.nun 277 md) (Bu husus davanın görülebilme koşulu olmakla birlikte aciz belgesinin dava açılmadan, dava açıldıktan sonra veya temyiz aşamasında ve hatta hükmün Yargıtay"ca onanmasından (veya bozulmasından) sonra bile sunulma olanağı vardır.)bulunması gerekir. Bu ön koşulların bulunması halinde ise İİK.nun 278, 279 ve 280. maddelerinde yazılı iptal şartlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. Özellikle İİK.nun 278. maddesinde akdin yapıldığı sırada kendi verdiği şeyin değerine göre borçlunun ivaz olarak pek aşağı bir fiyat kabul ettiği ve yasanın bağışlama hükmünde olarak iptale tâbi tuttuğu tasarrufların iptali gerektiğinden mahkemece ivazlar arasında fark bulunup bulunmadığı incelenmelidir. Aynı maddede sayılan akrabalık derecesi vs. araştırılmalıdır. Keza İİK.nun 280.maddesinde malvarlığı borçlarına yetmeyen bir borçlunun alacaklılarına zarar vermek kastıyla yaptığı tüm işlemler, borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar verme kastının işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde tasarrufun iptal edileceği hususu düzenlendiğinden yapılan işlemde mal kaçırma kastı irdelenmelidir. Öte yandan İİK.nun 279. maddesinde de iptal nedenleri sayılmış olup bu maddede yazılan iptal nedenlerinin gerçekleşip gerçekleşmediği de takdir olunmalıdır.İİK."nun 282. maddesi gereğince iptal davaları borçlu ve borçlu ile hukuki muamelede bulunan veya borçlu tarafından kendilerine ödeme yapılan kimseler ile bunların mirasçıları aleyhine açılır. Ayrıca, kötü niyetli üçüncü şahıslar hakkında da iptal davası açılabilir.
İİK’nın 283/II. maddesine göre de iptal davası, üçüncü şahsın elinden çıkarmış olduğu mallar yerine geçen değere taalluk ediyorsa, bu değerler nispetinde üçüncü şahıs nakden tazmine (davacının alacağından fazla olmamak üzere) mahkûm edilmesi gerekir. Bu ihtimalde 3. kişinin sorumlu olduğu miktar, elden çıkarılan malın o tarihteki gerçek değeridir. Bir başka anlatımla dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerekir.
Mahkemece yazılı gerekçeler ile davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesincede yapılan istinaf incelemesi neticesinde davalılar Eyüp ve İshak vekili ile davalı ... vekilinin sadece vekalet ücreti ve yargılama masrafları yönünden istinaf talebinin kabulüne karar verilerek hükmün bu yönden düzeltilmesine karar verilmişse de varılan sonuç doğru değildir.
Somut olayda takip dayanağının 02.02.2017 düzenleme tarihli 1 adet, 07.07.2017 düzenleme tarihli 6 adet bono olduğu, borcun tahsili için 02.02.2017 düzenleme tarihli bono ile ilgili Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11207, 07.07.2017 düzenleme tarihli 4 adet bono ile ilgili Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11205 ve 07.07.2017 düzenleme tarihli 2 adet bono ile ilgili de Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11594 sayılı icra takibinin başlatıldığı, dava konusu gayrımenkulün davacı alacaklıya verilen 02.02.2017 düzenleme tarihli bonodan sonra 20.03.2017 de el değiştirdiği, Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11205 sayılı dosyadan düzenlenen 11.12.2017 tarihli haciz tutanağının İİK 105 kapsamında geçici aciz vesikası hükmünde olduğu, davaya konu diğer icra dosyalarından geçici veya kesin aciz belgesinin ise ibraz edilmediği anlaşılmıştır.
Öncelikle, dava dayanağı Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/ 11207 ve Konya 9. İcra Müdürlüğü’nün 2017/11594 sayılı dosyalardan aciz halinin olup olmadığı araştırılması, bu dosyalardan da aciz halinin olduğunun anlaşılması halinde (davacı tarafından kesin aciz vesikası ibraz edilmesi veya İİK 105 kapsamında geçici aciz vesikası ibraz edilmesi) halinde davanın esasına girilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve İshak Cambaz vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalılar ... ve ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi"ne gönderilmesine, 2.540,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalılar ... ve ... ile ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ... ile ..."a geri verilmesine 16/12/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.