Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23317 Esas 2019/15141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/23317
Karar No: 2019/15141
Karar Tarihi: 04.07.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/23317 Esas 2019/15141 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı işverenin, davacının çeşitli kalemlerden oluşan ve toplamda 7.838,11 TL olan alacaklarının ödenmediği gerekçesiyle davalıdan tahsiline karar verilmesi istemiyle açtığı davada, mahkeme davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacının iş akdinin haklı nedenle feshedildiği ve kıdem tazminatının hüküm altına alındığına dair karar temyiz edilmiştir. Yargıtay kararında, davalının sair temyiz itirazlarının yerinde görülmediği belirtilerek, davacının iş akdinin işveren tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedenle gerçekleştirilmediğinin ispatlanamadığı vurgulanmıştır. Ayrıca, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin güncel maddelerine atıf yapılarak, davalı lehine takdir edilmesi gereken ücret hesaplanarak hatalı bir şekilde davacıdan alınmıştır. Bahsi geçen kararda, 4857 sayılı İş Kanunu'nun 25/2-e maddesi, 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/6 ve 438/7 maddeleri açıklayıcı bir şekilde yer almaktadır.
22. Hukuk Dairesi         2017/23317 E.  ,  2019/15141 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili, müvekkilinin çeşitli kalemlerden oluşan ve ödenmeyen 7.838,11TL alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle feshedildiğini ve işçinin tazminat isteyemeyeceğini, tüm haklarının ödendiğini, hiçbir alacağının kalmadığını, resmi bayram, dini bayram, hafta sonu tatillerinde çalışmadığını ve buna dair bir alacaklarının bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
    Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
    Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2- Davacı, dava dilekçesinde iş akdinin işveren tarafından sona erdirildiğini iddia etmiş; davalı işveren de davacının iş akdinin 4857 sayılı Kanunun 25/2 – e maddesi uyarınca feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece; davacı tanığı ..." ın "" sefer dönüşünde savunma istenilmesi, savunma vermezse istifasını vermesinin söylenmesi ve baskı nedeniyle işten davacının ayrıldığına "" yönelik beyanıyla, uzunca süredir kıdemi olan işçinin durduk yerde istifasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu gerekçesiyle davacının iş akdini haklı nedenle feshettiği kabul edilerek kıdem tazminatının hüküm altına alınması hatalıdır. Davacı tarafın dava dilekçesindeki talebi dışına çıkılarak iradesi dışında akdin haklı nedenle davacı tarafından feshedildiğinin kabulü isabetli olmamıştır. Dosya içeriği itibariyle iş akdinin davalı işveren tarafından feshedildiği ve feshin haklı nedenle gerçekleştirildiği davalı işverence ispatlanamadığı görülmekle kıdem tazminatının bu gerekçe ile kabulü yerindedir.
    3- Davacının, dava açarken, ücret alacağına ilişkin harcını, ...1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi" ne yatırdığı, görülmekle, mahkeme kararında " dava dilekçesinde ücret alacağına yönelik talepte bulunulmakla birlikte gerek dava, gerekse ıslah dilekçesinde harcın yatırılmadığının" belirtilmesi doğru olmayıp bu konuya ilişkin davalı itirazı yerinde değildir.
    4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13.maddesinde tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla), tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceği, ancak hükmedilen ücretin, kabul veya reddedilen miktarı geçemeyeceği düzenlenmiştir.
    Dosya içeriğine göre, davacı aleyhine reddedilen alacak tutarı miktarı 697,04 TL olup, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesi gereğince, davalı şirket lehine 697,04 TL vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, 359,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesi şeklinde hüküm kurulması hatalıdır.
    Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 432/6, 438/7. maddeleri uyarınca düzelterek onanmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeple, temyiz konusu kararın 14. bendindeki " 359,10 TL vekalet ücretinin " rakam ve sözcüklerinin çıkartılarak, yerine; " 697,04 TL vekalet ücretinin" rakam ve sözcüklerinin yazılmasına, hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.