
Esas No: 2021/5828
Karar No: 2021/14913
Karar Tarihi: 10.11.2021
556 sayılı KHK"ya aykırılık - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/5828 Esas 2021/14913 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 556 sayılı KHK"ya aykırılık
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Suç ve karar tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 61/A-1 maddesinde düzenlenen suçun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete tabi olup, ... & ... firması vekilinin şikâyeti üzerine, sanığa ait işyerinde yapılan aramada üzerlerinde katılan ... & ... firması adına tescilli markaların bulunduğu taklit ürünlerin satışa arz edilmiş halde ele geçirildiği iddiası ile sanık hakkında marka hakkına tecavüz suçundan kamu davası açılmışsa da;
Marka hakkına tecavüz suçlarında şikâyet hakkı, münhasıran marka sahibine ait olup, tescilli markanın sahibi olan ve marka korumasından doğan hakları tecavüze uğrayan gerçek veya tüzel kişiler şikâyetçi olabilir.
Diğer bir ifade ile şikâyet hakkını kullanacak marka sahibi Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde tutulan marka sicilinde, adına markanın tescil edildiği gerçek veya tüzel kişidir.
Şikâyet hakkı şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hak olduğundan bu hakkın başkaları tarafından kullanılması mümkün değildir.
Hak sahibi kişiler şikâyet tarihinde, şikâyette bulunma yetkisini veren vekâletname bulunmak koşulu ile avukatları vasıtasıyla da şikâyette bulunabilir. Davaya vekâlet konusu 6100 sayılı HMK’nun 71-83. maddelerinde düzenlenmiş olup, hem HMK’da hem de Türk Borçlar Kanununda vekâletnamelerin herhangi bir şekil şartına bağlı olmadığı kabul edilmiştir. Şikâyet hakkını kullanma konusunda asıl olanın vekâlet verenin iradesi olduğu yönündeki ilke ışığında somut olaya gelince;
Dosya içerisinde mevcut olan ve Abercrombie & Fitch şirketi yetkilileri tarafından ... irtibat bürosu yetkilisi ...’e verilen asıl vekaletnamenin içeriğinde “ İşbu vekaletname dava başına mektup, telefaks veya e-mail iletişimi ile kullanılacaktır ve önce aşağıda imzası bulunanlar tarafından onaylanacaktır" şeklindeki kısıtlamaların bulunması ve Yargıtay 19.Ceza Dairesi"nin 25/03/2021 tarihli tevdii kararına rağmen, katılan firma vekilinin; sanık hakkında şikâyet hakkının kullanılması amacıyla ve şikâyet tarihini kapsar şekilde marka sahibi firmaların yetkilileri tarafından kendilerine verilmiş izin içeren mektup, telefaks veya elektronik posta iletisi aslını veya tercümesinin onaylı örneklerini dosyaya ibraz edemediği, edilen belgenin de fotoğraf fotokopisinden ibaret olup, yeterli görülemeyeceği anlaşıldığından, marka sahibi firmanın sanık hakkında şikayet tarihi itibarıyla hukuken geçerli bir şikâyetinin bulunmadığı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10/11/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.