22. Hukuk Dairesi 2015/25172 E. , 2015/29152 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ
DAVA : Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin feshinde performans düşüklüğü gerekçe olarak gösterilmiş ise de, esasen iş sözleşmesinin sendikal sebeple feshedildiğini iddia ederek feshin geçersizliğine ve buna bağlı tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin performans düşüklüğüne sebebiyle geçerli sebebe dayanılarak feshedildiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece; fesih bildiriminde gösterilen gerekçenin haklı olmadığı, işverence yapılan feshin geçerli bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne, feshin geçersizliği ile davacının işe iadesine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
4857 sayılı İş Kanunu"nun 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorunadır.
6356 sayılı Sendikalar Kanunu"nun "Sendika Özgürlüğünün Güvencesi” başlıklı 25. maddesinin ikinci fıkrasına göre “İşveren, bir sendikaya üye olan işçilerle sendika üyesi olmayan işçiler veya ayrı sendikalara üye olan işçiler arasında, çalışma şartları veya çalıştırmaya son verilmesi bakımından herhangi bir ayırım yapamaz.” Üçüncü fıkrasına göre, “İşçiler, sendikaya üye olmaları veya olmamaları, iş saatleri dışında veya işverenin rızası ile iş saatleri içinde, işçi sendika veya konfederasyonlarının faaliyetlerine katılmalarından dolayı işten çıkarılamaz.” Aynı maddenin beşinci fıkrasında ise, sendikal bir sebeple iş sözleşmesinin feshi halinde işçinin, 4857 sayılı Kanun"un 18, 20. ve 21. madde hükümlerine göre dava açma hakkına sahip olduğu düzenlenmiştir. Ancak İş Kanunu"nun 21. maddesinin birinci fıkrası uyarınca ödenecek tazminat işçinin bir yıllık ücret tutarından az olamaz.
Somut olayda; fesih bildiriminde belirtilen fesih sebebi dikkate alındığında, davacının savunmasının alınmaması İş Kanunu"nun 19. maddesinin 2. fıkrasına aykırılık oluşturduğundan, davalı feshinin geçersiz olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunda mahkemece araştırma ve değerlendirme yapılmadığı görülmektedir. Dosya içeriğine göre, sendikanın yetki tespiti başvurusunda bulunup bulunmadığı ve yetki alıp almadığı ile işyerinde fesih tarihi itibari ile çalışan, sendikaya üye olan, üyelikten çekilen, üyelikten çekilenlerden çalıştırılan, iş sözleşmesi feshedilen, işten çıkarılanlardan sendikalı olan ve sendikalı olup da işyerinde çalışması devam eden işçiler olup olmadığı dosya içeriğinden anlaşılamamaktadır. Feshin sendikal sebebe dayanıp dayanmadığı hususunun kuşkuya yer vermeyecek şekilde açıklığa kavuşturulması için belirtilen yönlerden gerekli araştırmaya gidilmeli ve toplanacak deliller dosya içeriği ile yeniden bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 19.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.