17. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/5455 Karar No: 2020/8453 Karar Tarihi: 16.12.2020
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2019/5455 Esas 2020/8453 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalılardan alacağı bulunduğu gerekçesiyle takip başlattı. Ancak davalılar arasında yapılan gayrimenkul devirleri mal kaçırma amaçlı olduğu iddiasıyla tasarrufun iptalini ve cebri icra yetkisi verilmesini talep etti. İlk derece mahkemesi davayı reddetti, istinaf başvurusu da reddedildi. Dosya incelendiğinde, uygulanan hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı görüldü ve Bölge Adliye Mahkemesi kararı onadı. Kararda uygulanan kanun maddeleri HMK'nın 355, 371 maddeleridir.
17. Hukuk Dairesi 2019/5455 E. , 2020/8453 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 9.Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı istinaf başvurusunun reddine, ilişkin verilen kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, dosyadaki kağıtlar okundu gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin müştereken ve müteselsilen sorumluluğu bulunan davalı ...’den alacaklı olduğunu, davalı borçlu aleyhine ... 2. İcra Müdürlüğü’nün 2015/5494 sayılı dosyası ile takip yapıldığını, takibin kesinleştiğini, davalı borçluların adına kayıtlı gayrımenkulleri diğer davalılara devredildiğinin tespit edildiğini, tasarrufların mal kaçırma gayesi ile yapıldığını beyan ederek, davalılar arasındaki tasarrufun iptalini ve icra dosyasındaki alacak ve ferileri ile sınırlı olmak üzere cebri icra yetkisi verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalılar ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçelerinde satışların gerçek olduğunu beyan ederek davanın reddini talep etmişlerdir. Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından istinaf edilmiş, ... Bölge Adliye Mahkemesi’nce davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi, HMK"nın 371. maddesinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına, her ne kadar yerel mahkemece hacizlerin adreslerin kapalı olması gerekçesi ile yapılamadığı, dava konusu gayrımenkul bedellerinin davalının ortağı olduğu dava dışı asıl borçlu ... Mühendislik Mak. İnş. Tic. Ltd. Şti hesaplarına geçtiğinin tespit edildiği davalı borçlunun aciz halinin de bulunmadığı belirtilmişse de, gayrımenkul bedellerinin dava dışı şirket hesabına geçmesinin, davalıların aciz halinde olmalarını belirlemeyeceği, kaldı ki davalı borçlu aleyhine ikametgah adresinde yapılan 24.12.2015 tarihli haciz tutanaklarında da davalı borçlunun eşi ...’ın hazır bulunduğu, hacze kabil malın da bulunamadığının tespit edilmesine göre davalı borçlunun aciz halinde olduğunun kabulü gerektiği ancak davalı borçlu ve diğer davalılar arasında herhangi bir organik bağ (akrabalık-arkadaşlık-tanıdıklık ilişkisi) olduğunun ispat edilememesine, dava konusu gayrımenkullerin gerçek değerinde satılıp satım bedellerinin banka kanalı ile ödendiğinin ispat edilmiş olmasına, sonucu doğru itibari ile kararın doğru bulunmuş olmasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, dosyasının ilk derece Mahkemesine, Dairemiz karar örneğinin ise Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda dökümü yazılı 10,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 16.12.2020 gününde oybirliği ile karar vermek gerekmiştir.