Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/473
Karar No: 2018/5038
Karar Tarihi: 28.05.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/473 Esas 2018/5038 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/473 E.  ,  2018/5038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : 33. İş Mahkemesi

    KARAR
    A)Davacı İstemi :
    Davacı, 01.08.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    B)Davalı Cevabı :
    Kurum vekili; kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Mahkemece; davacının yurda kesin dönüş tarihi 01/08/2013 olarak değerlendirildiğinden bu tarih itibariyle, 02/05/2012 tarihli tahsis talebi uyarınca yaşlılık aylığı almaya hak kazandığının kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının yaşlılık aylığının 01/08/2013 tarihinden geçerli olmak üzere bağlanması gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
    D) İstinaf Başvurusu :
    Davalı vekili tarafından; kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istinaf yoluna başvurulduğu görülmüştür.
    E)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
    Bölge Adliye Mahkemesince ; davacı kesin dönüş koşulunu 01.08.2013 tarihinde yerine getirmekte ve ilk aylık talep tarihinde bu nedenle aylığa hak kazanamamakta ise de ilk aylık talebinin kesin dönüş gerekçesiyle reddedilmediği ve Kurumun red gerekçesinin de hukuka aykırı olması nedeniyle bu tahsis talebinin hukuki değerini halen koruduğu ve kesin dönüşün sağlandığı tarihten itibaren aylık bağlanmasına imkan verdiği ,diğer aylık koşulları bulunan davacının kesin dönüş koşulunun sağlandığı 01.08.2013 tarihi itibariyle hukuki değerini koruyan 27.04.2012 tarihli tahsis talebine göre 01.08.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığı gerekçesiyle davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.1 bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    F)Temyiz :
    Davalı vekili, Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğu, tahsis talep tarihinde davacının işten ayrılma koşulunu yerine getirmediği gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur.
    G) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe :
    3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"un 6. maddesinin aylıkların kesilmesini düzenleyen “B” bendinde:
    “Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında çalışmaya başlayanların çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylıkları kesilir.
    Bunlardan yeniden kesin dönüş yapanların, bu hizmetlerini 4 üncü madde hükümleri gereğince borçlanmaları şartıyla aylıkları bu süreler de dikkate alınarak yeniden hesaplanır. Bu borçlanmayı yapmayanların eski aylıkları yurda kesin dönüş tarihini takip eden ay başından itibaren müracaatları üzerine tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
    Anılan madde ilk kez, 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5754 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramış olup, 5754 sayılı Kanun"un 79. maddesi ile “A” bendinin 2. paragrafı ve “B” bendi; “(Değişik paragraf:17.04.2008-5754 S.K./79.mad) Yukarıdaki şartları yerine getirenlerden tahsise hak kazananların aylıkları, yazılı istek tarihini takip eden ay başından itibaren başlatılmak üzere 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesi hükümlerine göre bağlanır.
    B)Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanlar ile Türkiye"de sigortalı çalışmaya başlayanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primi hakkındaki hükümleri, bu Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlar için uygulanmaz. Yurt içinde veya yurt dışında çalışması sona erenlerin veya ikamete dayalı bir ödenek alanlardan ödenekleri sona erenlerin, aylıklarının tekrar ödenmesi için yazılı talepte bulunmaları halinde, talep tarihini izleyen ay başından itibaren aylıkları tekrar ödenmeye başlanır.” şeklinde değiştirilmiş, bunun yanında anılan Kanun"un 79. maddesi ile de geçiş hükmü getirilmiştir.
    5754 sayılı Kanun"un 79. maddesi ile 3201 sayılı Kanuna eklenen ve yine 08.05.2008 tarihinde yürürlüğe giren Geçici 7’inci Maddesi uyarınca;
    “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce hizmet borçlanması talebinde bulunanlardan; borç tahakkuku yapılmış olanların, borç tahakkuku ile ilgili işlemleri devam edenlerin, tahakkuk ettirilen borçlarını ödeyenlerin ve borçlandıkları yurtdışı hizmetleri dikkate alınarak aylık bağlanmış olanların kazanılmış hakları saklıdır.”
    3201 sayılı Kanun"un davanın yasal dayanağını teşkil eden 6. maddesinin (B) bendi 19.06.2010 tarih ve 27616 sayılı Resmi Gazete’de yayınlandığı tarihte yürürlüğe giren 5997 sayılı Kanun ile değişikliğe uğramıştır.
    5997 sayılı Kanun"un 15. maddesi ile yapılan değişiklik ile, “B” bendinin ilk paragrafında; “Kanun hükümlerinden yararlanmak suretiyle aylık bağlananlardan tekrar yurt dışında yabancı ülke mevzuatına tabi çalışanlar, ikamete dayalı bir sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği alanların aylıkları, tekrar çalışmaya başladıkları veya ikamete dayalı bir ödenek almaya başladıkları tarihten itibaren kesilir. Türkiye"de sigortalı olarak çalışmaya başlayanlar hakkında 31/05/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışılmasına ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Aylığın başlangıç tarihi itibariyle yurt dışında çalışmalarını sürdürdüğü veya ikamete dayalı sosyal sigorta ya da sosyal yardım ödeneği almaya devam ettiği tespit edilenlere aylık bağlanması mümkün değildir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 02.05.2012 tarihli tahsis talebinin, yurt dışı sigortalılık başlangıcı Kurum tarafından Türkiye’de sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilmediğinden reddedilmesi üzerine, sigorta başlangıcının tespiti istemiyle dava açtığı, sigorta başlangıcının 05.12.2014 tarihinde kesinleşen karar ile 23.05.1973 olarak belirlenmesi üzerine davacı vekilinin aylık bağlanması istemini tekrarladığı,Kurum tarafından davacının 31.07.2013 tarihine kadar ...’da çalışması olduğu,bu nedenle bu tarih öncesine ait aylık taleplerinin yerine getirilmesine yasal imkan bulunmadığı belirtilerek ve 18.09.2015 tarihli ikinci tahsis talebi esas alınarak 01.10.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı,davacının 13.04.2015 tarihli yurt dışı çalışma belgesinde 31.07.2013 tarihine kadar sigortalılığının devam ettiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda,02.05.2012 tahsis talep tarihi itibariyle kesin dönüş koşulunu yerine getirmediği anlaşılan ,bu nedenle aylık bağlanması mümkün olmayan davacıya yeni tahsis talebi olmadıkça aylık bağlanamayacağı gözetilmeksizin karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma sebebidir.
    O halde, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca (KALDIRILMASINA), ilk derece mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenlerle (BOZULMASINA), dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.05.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi