Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
HGK.nun 03.12.2008 tarih ve 2008/12-715 esas, 2008/717 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, alacaklı şirketin yasal statüsü yönünden konu değerlendirilerek 5411 Sayılı Bankacılık Kanununun 143/5.maddesi, V..Yönetim şirketlerinin yaptıkları işlemleri ve bununla ilgili olarak düzenlenen kağıtları, kuruldukları takvim yılı ve bunu izleyen (5) yıl süresince, 492 Sayılı Harçlar Kanununa göre ödenecek harçlardan maddede sayılan vergilerden ve kesintilerden istisna tutulmuştur. Görüldüğü üzere bu hüküm, V.. Yönetim şirketlerinin vergiden istisna olacağı haller, istisna kurumun doğasının da gereği olarak kendilerinin yaptıkları işlemlerden ve bu işlemlerle ilgili olarak düzenlenen kağıtlardan dolayı, hükümde sayılan kanunlar uyarınca vergi, harç veya kesinti borçlusu durumunda bulunacakları hallerle sınırlanmıştır. Somut olayda alacaklı şirketin yaptığı bir işlem veya bununla ilgili düzenlenmiş bir kağıt bulunmadığından uyuşmazlığın anılan hüküm kapsamında değerlendirilmesi de hukuken mümkün değildir. Temlik nedeniyle alacaklı konumunda bulunduğu şikayet konusu olayda yenileme harcını ve buna dair tebliğ giderlerini yatırmak zorundadır.
Mahkemece borçlunun şikayetinin 09.10.2007 tarih ve 2007/894 esas - 2007/822 karar sayılı kararı ile kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından onanması gerekirken maddi hataya dayalı olarak bozulduğu anlaşıldığından bu bozma kararına uyularak karar verilmesi usuli kazanmış hak oluşturmayacağından iş bu kararın bozulması gerekmiştir.  
SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 12/01/2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.