11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/5248 Karar No: 2019/4875 Karar Tarihi: 21.05.2019
Defter ve belgeleri gizleme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/5248 Esas 2019/4875 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın defter ve belgeleri gizlemesi suçundan Asliye Ceza Mahkemesi tarafından mahkum edildiği belirtilen kararda, suç tarihinin düzeltme yapılarak 03.07.2012 olarak belirlendiği ifade edilmiştir. Sanığın daha önce hırsızlık suçundan mahkum olduğu ve hapis cezasının ertelenmesine karar verildiği, ancak hak yoksunluğunun infaz aşamasında tekrar değerlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yargılama sürecinin hukuka uygun şekilde yapıldığı ve kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şöyle açıklanmıştır: defter ve belgeleri gizleme suçu için Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi, sanığın daha önce hırsızlık suçundan verilen ceza için 765 sayılı TCK'nin 493/1. maddesi, hak yoksunluğunun uygulanması için 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve erteleme kararının uygulanmayacağına dair TCK'nin 58. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2016/5248 E. , 2019/4875 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Defter ve belgeleri gizleme HÜKÜM : Mahkumiyet
Gerekçeli karar başlığında “2012” şeklinde eksik yazılan suç tarihinin, Mahkeme tarafından “03.07.2012” olarak düzeltilmesi mümkün görülmüştür. Adli sicil kaydında göre, hırsızlık suçundan 765 sayılı TCK’nin 493/1. maddesi gereğince verilip 09.04.2012 tarihinde infaz edilen 3 yıl hapis cezasına ilişkin mahkûmiyeti bulunan sanık hakkında, hükmedilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi ile TCK’nin 58. maddesinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından, bozma nedeni sayılmamıştır. Uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca aynı maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hak yoksunluğunun, sanığın kendi altsoyu dışındakiler yönünden hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140-2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte infaz aşamasında yeniden değerlendirilmesi mümkün görülmüştür. Yargılama sürecindeki işlemlerin hukuka uygun olarak yapıldığı, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşler ile delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışılarak değerlendirildiği, vicdanî kanının deliller ve dosyadaki bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, fiilin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, fiile uyan suç tipi ile yaptırımların doğru biçimde belirlenip uygulandığı, kurulan hükümde eleştiri dışında bir aykırılık bulunmadığı anlaşılmış; sanığın temyiz nedenleri yerinde görülmemiş olduğundan, hükmün ONANMASINA, 21.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.