8. Ceza Dairesi 2019/612 E. , 2019/6006 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması, nitelikli mala zarar verme, kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Sanıklar ... ve ... hakkında kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, suçun oluşumuna ve niteliğine uygun kabul ve uygulamasına, hukuka uygun, yasal ve yeterli olarak açıklanan gerekçeye göre sanıkların haklarında verilen cezanın usul ve yasaya aykırı olduğuna yönelik temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
2-Sanık ... hakkında kamu malına zarar verme ve ulaşım araçlarının kaçırılmasına teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tekerrür şartları bulunmamasına rağmen, 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ve hangi sabıkanın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin tekerrür ile ilgili 8. ve 9. bendinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-a) Sanık ... hakkında kasten yaralama suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde gösterilen ve değerlendirilen delillere, oluşa ve mahkemenin soruşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine göre, sanığın yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında tekerrür şartları bulunmamasına rağmen, 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ve hangi sabıkanın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi,
Yasaya aykırı ise de, yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükümlerin tekerrür ile ilgili 9. bendinin çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
b) Sanık ... hakkında ulaşım araçlarının kaçırılması suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz incelemesinde;
TCK"nın 223. maddesinde; ulaşım araçlarının kaçırılması ve alıkonulması suçunda;kara ulaşım aracının cebir veya tehdit kullanarak veya hukuka aykırı başka bir davranışla engelleme, durdurma veya götürme fiillerinin seçimlik hareket olarak düzenlendiği, suçun mağdurunun ulaşım araçlarının sahipleri veya işletenleri olduğu, hukuki konusunun ise ulaşım hizmetlerinin güvenliğinin sağlanmasına ilişkin kamu yararı olduğu kuşkusuzdur.
TCK"nın 265. maddesinde yer alan görevi yaptırmamak için direnme ve TCK"nın 113. maddesinde kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçlarının somut olay bakımından unsurlarının değerlendirilmesinde; TCK"nın 265. maddesinin kamu idaresinin güvenilirliğine ve işleyişine karşı suçlar kısmında, TCK"nın 113. maddesinin ise hürriyete karşı suçlar kısmında düzenlendiği, ancak her iki suçta da korunan hukuki yararın başında kamu idaresi organlarının faaliyetlerini etkin, hızlı ve zararsız bir şekilde yerine getirebilmesi, kamu faaliyetinin yürütülmesi olduğu, suçun kanuni unsurlarının kamu görevlisi olan veya TCK"nın 6. maddesi gereğince kamu görevlisi sayılan kişilerin yürüttükleri kamu faaliyeti veya kamu görevinin yerine getirilmesini engellemek amacıyla cebir veya tehditin uygulanması gerektiği, TCK"nın 113. maddesinde kanun koyucunun bu iki unsura ek olarak hukuka aykırı bir davranış kavramını da dahil ettiği gerek doktrin gerekse yargı kararlarıyla belirlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında; oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın güzergah ve yolcu alma hususunda daha önce Erciş Belediyesi şoförleri ile tartıştığı, olay günü de Erciş Belediyesinde şoför olan şikayetçi sanık ..."ın, sevk ve idaresinde bulunan belediye otobüsünün sanayi kavşağı civarında yolcu almak için durduğu esnada sanığın otobüsün arka kapısından binerek ""buradan yolcu alamayacaksınız"" diyerek elindeki sopayla belediye otobüs muavini ve şoförü olan şikayetçi sanıklar... ve
..."e karşı vurması şeklinde gerçekleşen somut olayda; sanığın fiilinin kamu görevlisi sıfatını taşıyan şikayetçi sanıkların görevini yapmasını engellemek amacıyla cebir kullanmak suretiyle görevi yaptırmamak için direnme ve yolcu taşıma kamu hizmetinin belediye tarafından yürütülmesine engel olmaya teşebbüs şeklinde kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesine teşebbüs suçunu oluşturduğu, TCK’nın 44. maddesinde düzenlenen fikri içtima kuralı uyarınca en ağır cezayı gerektiren fiilden hüküm kurulması gerektiği, buna göre de sadece lehe olan 6529 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki 113 ve 35. maddelerde tanımlanan kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesine teşebbüs suçundan dolayı cezalandırılması gerektiği gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 223/1. maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanık hakkında tekerrür şartları bulunmamasına rağmen, 5237 sayılı TCK.nın 58. maddesi uyarınca sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ve hangi sabıkanın tekerrüre esas alındığının belirtilmemesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.