11. Ceza Dairesi 2017/9878 E. , 2019/4871 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura kullanma
HÜKÜM : Asıl Karar: Mahkumiyet
Sanık müdafiinin, sanığın vekili olduğuna dair 02.07.2004 tarihli vekaletname sunması nedeniyle, hükmü temyiz etme hakkı ve yetkisinin bulunduğu anlaşıldığından, temyiz talebinin reddine ilişkin 05.01.2015 tarihli ek karar kaldırılarak inceleme yapılmıştır.
Bu dava dosyası ile Dairemizin 2017/3466 esasında kayıtlı dava dosyası, aralarındaki bağlantı nedeniyle birlikte incelenmiştir.
1- 2007 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından;
a) Suça konu olan faturaları düzenleyen mükellefler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları düzenleyen şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiklerinin, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
2- Sanık hakkında aynı mükellefiyet dolayısıyla başka mükelleflerden temin ettiği faturaları 2007 takvim yılında kullandığı iddiasıyla açılan kamu davasında, Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.02.2013 tarih ve 2010/208-2013/136 sayılı kararı ile sanığın beraatine hükmedildiği, anılan kararın temyizi üzerine dosyanın Dairemizin 2017/3466 esas sırasına kaydedilip, 21.05.2019 tarihinde yapılan incelemede beraat hükmünün bozulmasına karar verildiğinin anlaşılması karşısında; sanığın aynı takvim yılında başka mükelleflere ait kullandığı sahte faturalara ilişkin tespitin yeni bir suçu oluşturmayıp, zincirleme suç içinde değerlendirilmesi gerekeceği dikkate alınarak; sübutu hâlinde yüklenen fiillerin zincirleme suç içinde kalıp kalmadığının değerlendirilmesi açısından, Bakırköy 23. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/208 esas ve 2013/136 karar sayılı dosyasının duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması hâlinde davaların birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınmasından sonra sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
3- Kabule göre;
a) Her takvim yılı içinde kullanılan faturaların ayrı suçları oluşturması, ancak aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması hâlinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b) Suça konu faturaların KDV beyannamesinde kullanılması nedeniyle “25.01.2008” olan suç tarihinin, gerekçeli karar başlığında “2007” şeklinde yanlış gösterilmesi,
c) Mahkum olduğu uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, ... sayılı TCK’nin 53. maddesinin 3. fıkrası gereğince aynı maddenin 1. fıkrasında yazılı hak yoksunluklarının, aynı Kanun’un 53/3. maddesi de nazara alınarak uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Yasaya aykırı, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, ... sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken ... sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, kazanılmış hakkın saklı tutulmasına, 21.05.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.