8. Hukuk Dairesi 2017/12285 E. , 2017/8276 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı 3. kişi vekili, takip dosyasında borçluya ait olduğu iddiasıyla haczedilen elektrik panosunun davacıya ait olduğunu, söz konusu panonun davacının kiracısı olan borçluya taşınmazın demirbaşı olarak teslim edildiğini iddia ederek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borcun tamamının ödendiğini, davanın konusuz kaldığını belirtmiştir.
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre; takip borçlusunun, davacı 3. kişinin kiracısı olduğu ve 01/01/2012 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi ile haczin tatbik edildiği taşınmaz demirbaş niteliğinde olan dava konusu elektrik panosu ile birlikte kiracı borçluya teslim edildiği, diğer bir anlatımla dava konusu elektrik panosunun kiraya verilen taşınmazın demirbaşı durumunda olduğu, bu haliyle davacı 3. kişiye ait olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, üçüncü kişinin İİK"nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
1- İstihkak davalarında geçerli bir haczin bulunması dava şartı olup, hüküm kesinleşinceye kadar yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilmesi gerekir. Buna göre, bir takipte haciz aşamasına geçilebilmesinin ve haczin geçerli olmasının ön koşulu da geçerli ve halen ayakta bir alacağın ve takibin bulunmasıdır.
Bu husus ve davalı alacaklının dava ve temyiz aşamalarındaki, takibin tahsille sona erdiğine dair beyanları da nazara alınarak, asıl takip dosyasının gönderilmesi için Daire"ce 13.05.2015 tarihli geri çevirme kararı tesis edilmiş ve İcra Dairesi tarafından Mahkemeye gönderilen 08.05.2017 tarihli müzekkere cevabında istenilen takip dosyasının tüm aramalara rağmen bulunamadığı belirtilmiş ve dosyasının UYAP üzerindeki evraklarının gönderildiği bildirilmiştir. Gönderilen muvakkat dosya içinde ise 07.06.2013 tarihli alacaklı ve borçlu vekillerinin imzası bulunan ve borçludan 35.700 TL"nin alındığını gösterir makbuz bulunmakta olup, bu makbuzun tarihi temyize konu kararın verildiği tarihten önceye tekabül etmektedir. Ayrıca UYAP kayıtlarından görüldüğü kadarıyla, alacaklı vekili, İcra Müdürlüğüne sunduğu 23.01.2017 tarihli beyan dilekçesinde asıl alacak ve vekalet ücretinin tamamının alındığını, icra harçlarının da yapılan anlaşmaya göre borçlu tarafından ödeneceğini berlirtmektedir.
Tüm bu bilgilere göre; takibin tahsille kapanıp kapanmadığı duraksamaya yer verilmeksizin net bir şekilde ortaya konulamamış olup; Mahkemece, asıl takip dosyasının İcra Dairesinden bulunmasının istenmesi, gerekirse taraflardan buna dair tüm belge ve bilgilerin takip va dava dosyasına sunulmasının istenmesi ve takibin kapanıp kapanmadığının ve neticede davanın konusuz kalıp kalmadığının net ve duraksamaya yer verilmeyecek biçimde saptanması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözetilmeden davanın esastan incelenerek kabule karar verilmesi doğru görülmemiş, bu yönleri amaçlayan davalı alacaklı vekilinin temyiz itiarzlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davalı alacaklı vekilinin sair itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ; Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle yerel Mahkeme hükmünün İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428.maddeleri gereğince BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.