MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, 04/01/2012 tarihi itibariyle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı Fen İşleri Daire Başkanlığı nezdinde 06 DV 5496 plakalı kar küreme aracını kullanan davalının, 08/01/2013 tarihinde de görevini ifa ederken, dik iniş yerli karlı ve kaygan zeminde, çocukları görerek, ani fren yaparak, kontrolden çıkarak kaymasına sebebiyet vererek, yol üzerindeki ev ve bir araca çarpıp, 3 kişiyi yaralayıp, maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vererek, kullanmış olduğu araca uğratmış olduğu zararın tahsili için davacının takip başlattığını ve davalının itiraz ettiğini ileri sürerek takibe yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı işçinin, davacı işverence talep edilen zarar bedelini tazmin ile yükümlü olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Somut uyuşmazlıkta, davacı işveren, 06 DV 5496 plakalı kar küreme aracını kullanan davalı işçinin, 08/01/2013 tarihinde görevini ifa ederken, dik iniş yerli karlı ve kaygan zeminde, çocukları görerek, ani fren yaparak, kontrolden çıkarak kaymasına sebebiyet vererek, yol üzerindeki ev ve bir araca çarpıp, 3 kişiyi yaralayıp, maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet vererek kullanmış olduğu aracı zarara uğrattığını iddia etmiştir. Davalı işçi ise, kazanın kullandığı kar küreme aracının, kaza mevkiine geç intikal edişi ve aracın önü kesilerek taşlar ile saldırılışı, gecenin karanlığında araç önüne çıkan çocuklara çarpmamak adına zorunlu şekilde fren yapılışı, kaygan zeminde ve havanın yolun durumuna göre, kontrolsüz olarak kusuru dışında meydana geldiğini savunmuştur. Her ne kadar mahkemece, bilirkişi raporu alınarak zarar ve kusur durumu belirlenmişse de; kaza tespit tutanağına göre kazanın ... Mevlana caddesinde meydana geldiği, bilirkişi raporunda ise ... Mevlana bulvarına göre kazanın oluş şeklinin değerlendirildiği, iki yerin de birbirinden uzak ve farklı yerler olduğu, dolayısıyla kaza tespit tutanağı ile bilirkişi raporunun çeliştiği anlaşılmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece olay mevkii netleştirilerek aldırılan bilirkişi raporuna göre zarar ve kusur tespiti yapılması gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 04/07/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.