Esas No: 2021/4542
Karar No: 2021/10426
Karar Tarihi: 30.09.2021
Danıştay 6. Daire 2021/4542 Esas 2021/10426 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ALTINCI DAİRE
Esas No : 2021/4542
Karar No : 2021/10426
TEMYİZ EDEN TARAFLAR : I- (DAVALI) ... Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
II- (DAVACILAR) 1- ...
2- ... 3- ... 4- ... 5- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
KARŞI TARAF : 1- ... Belediye Başkanlığı
2- ...
3- ... 4- ... 5- ... 6- ...
İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul İli, Fatih İlçesi, ... Mahallesi (... Mahallesi), ... ada, ... parselde bulunan taşınmazın 2012 tarihli 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planı'nda kısmen yol ve kısmen park alanında kaldığı, bu tarihten itibaren ise davalı idarece plan doğrultusunda herhangi bir işlem tesis edilmemesi sebebiyle mülkiyet haklarının kısıtlandığından bahisle hukuki el atma sebebiyle 10.000-TL (ıslah sonrası 1.366.424,00-TL) taşınmaz bedelinin faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle açılan davada; davacıların maddi tazminat isteminin kabulü yolundaki ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının kaldırılması istemiyle yapılan istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine dair ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarihli, E: ... , K: ... sayılı kararın, usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
DAVALININ SAVUNMASININ ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
DAVACILARIN SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davalının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddi ile Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Altıncı Dairesince dosyanın tekemmül ettiği görüldüğünden, yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verilmeksizin, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra işin gereği görüşüldü:
Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairelerince verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince verilen ... tarihli, E: ..., K: ... sayılı karar ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, anılan kararın ONANMASINA, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, kullanılmayan yürütmenin durdurulması harcının istemi halinde davalıya iadesine, 30/09/2021 tarihinde enkaz bedeli yönünden oyçokluğuyla, diğer hususlar yönünden ise oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
KARŞI OY (X):
Anayasa’nın "Mülkiyet hakkı" başlıklı 35.maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmünün yer almakta olup, 125. maddesinin son fıkrasında ise; idarenin kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü olduğu kurala bağlanmıştır.
3194 sayılı İmar Kanunun dürdüncü bölümünde yapı ve yapı ile ilgili esaslar düzenlenmiş olup, “Yapı” başlıklı 20. maddesinde, “Yapı: a) Kuruluş veya kişilerce kendilerine ait tapusu bulunan arazi, arsa veya parsellerde, b) Kuruluş veya kişilerce, kendisine ait tapusu bulunmamakla beraber kamu kurum ve kuruluşlarının vermiş oldukları tahsis veya irtifak hakkı tesis belgeleri ile, İmar planı, yönetmelik, ruhsat ve eklerine uygun olarak yapılabilir.” hükmü yer almış, “Yapı Ruhsatiyesi” başlıklı 21. maddesinde de, “Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda; bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz. Ancak; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir. Belediyeler veya valilikler mahallin ve çevrenin özelliklerine göre yapılar arasında uyum sağlamak, güzel bir görünüm elde etmek amacıyla dış cephe boya ve kaplamaları ile çatının malzemesini ve rengini tayin etmeye yetkilidir. Bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olan yapılar da bu hükme tabidir.” hükmüne yer verilmiş, “Yapı Kullanma İzni” başlıklı 30. maddesinde ise, “Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye, valilik (...) bürolarından; 27 nci maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için ise ilgili belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir. Belediyeler, valilikler (...) mal sahiplerinin müracaatlarını en geç otuz gün içinde neticelendirmek mecburiyetindedir. Aksi halde bu müddetin sonunda yapının tamamının veya biten kısmının kullanılmasına izin verilmiş sayılır. (...) Bu maddeye göre verilen izin yapı sahibini kanuna, ruhsat ve eklerine riayetsizlikten doğacak mesuliyetten kurtarmayacağı gibi her türlü vergi, resim ve harç ödeme mükellefiyetinden de kurtarmaz.” hükmüne yer verilmiştir.
775 sayılı Gecekondu Kanununun 18. maddesinde; ''Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra, belediye sınırları içinde veya dışında, belediyelere, Hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalarda veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerde yapılacak, daimi veya geçici bütün izinsiz yapılar, inşa sırasında olsun veya iskan edilmiş bulunsun, hiçbir karar alınmasına lüzum kalmaksızın, belediye veya Devlet zabıtası tarafından derhal yıktırılır. Yıkım sırasında lüzum hasıl olduğunda, belediyeler ilgili mülkiye amirlerine başvurarak yardım istiyebilirler. Mülkiye amirleri, Devlet zabıtası ve imkanlarından faydalanmak suretiyle, izinsiz yapıların yıkım konusunda yükümlüdürler. Özel kişilere veya bu maddenin 1 inci fıkrasında sözü geçenler dışındaki tüzel kişilere ait arazi ve arsalar üzerinde yapılacak izinsiz yapılar hakkında, arsa sahiplerinin yazılı müracaatları üzerine ve mülkiyet durumlarını tevsik etmeleri şartiyle bu madde hükümleri, aksi halde genel hükümler ve 3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri uygulanır.'' hükmüne yer verilmiştir.
2981 sayılı İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Yapılara Uygulanacak Bazı İşlemler ve 6785 sayılı İmar Kanununun Bir Maddesinin Değiştirilmesi Hakkında Kanunun 13. madddesinde de, bu Kanunun 14. maddesinin a, b, c, d, e, g, h ve i bentleri kapsamında kalmaları nedeniyle bulundukları yerde korunmayan gecekondu sahiplerinden hak sahibi sıfatı taşıyanlarına bir gecekondu önleme veya ıslah bölgesinde veya yakın bölgelerde yapılmış ıslah imar planları içinde meydana gelen boş imar parsellerinin müstakil, hisseli veya kat mülkiyeti esaslarına göre verileceği, bu gibi hallerde gecekondu sahibine ayrıca enkaz bedeli ödeneceği hükme bağlanmış olup, 2981 sayılı Kanundan yararlanamayacak olanların sayıldığı 14/f maddesinde ise, 10 Kasım 1985 tarihinden sonra yapılan gecekondular ile inşaasına başlanan imar mevzuatına, ruhsat ve eklerine aykırı yapıların, 2981 sayılı Kanun hükümlerinden yararlanamayacakları belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden; imar mevzuatına uygun olarak inşa edilmiş ruhsatlı yapıların imar planı uyarınca kamulaştırılmaları durumunda, ilgililere 2942 sayılı Yasada öngörülen şekilde kamulaştırma bedeli ödeneceği, Hazine, belediye il özel idarelerine ait veya Vakıflar Genel Müdürlüğünün idaresinde olan taşınmazlar üzerinde inşa edilen ve 2981 sayılı Yasadan yararlanan yapı sahiplerine, taşınmazlarının bulunduğu yerde korunamaması durumunda enkaz bedeli ödeneceği, bu iki husus dışında ruhsatsız olarak inşa edilen veya imar affından yararlanmayan yapılar için imar planı uygulaması durumunda bir bedel ödenmesinin sözkonusu olmayacağı sonucuna varılmaktadır.
Dosyanın incelenmesinden; Mahkeme kararında tazminat isteminin kabulüne, dava konusu taşınmaza yönelik hesaplanan 1.366.424,00-TL'nin davanın açıldığı 30.05.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Fatih Belediye Başkanlığı'ndan alınarak davacılara (...'a 1/4 hissesinin karşılığı olarak 341.606,00 TL, ...'ya 1/4 hissesinin karşılığı olarak 341.606,00 TL, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı mirasçılık belgesi konulu kararı dikkate alınmak suretiyle ...'a 1/8 hissesinin karşılığı olarak 170.803 TL, ...'a 3/16 hissesi karşılığı olarak 256.204,50-TL ve ...'a 3/16 hissesi karşılığı olarak 256.204,50-TL) verilmesine karar verildiği, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi İdari Dava Dairesi kararında ise; taşınmaz üzerinde yer alan 3 katlı konut olarak kullanılan binanın yapı ruhsatı ve yapı kullanma izin belgesinin olmadığının sabit olduğu, bu itibarla ruhsatı olmadan yapılan bina nedeniyle davacıların korunabilir bir hakkının bulunmaması nedeniyle bu kısımla ilgili olarak idare hukuku ilkelerine göre tazmin edilebilecek meşru bir zarardan söz etmeye olanak bulunmadığı gerekçesiyle, davalı idare istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, kısmen reddine, ... İdare Mahkemesi'nce davanın kabulüne ilişkin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararın 116.424,00 TL'lik kısmının kaldırılmasına, bu kısım bakımından davanın reddine, sonuç itibarıyla, ... ve ... lehine ayrı ayrı belirlenen 312.500,00 TL'nin, 5.000,00 TL'sinin dava tarihi olan 30.05.2019 tarihinden, kalan kısmının ise ıslah tarihi olan 02.11.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle; ... mirasçıları olan davacılar ... ve ... lehine ayrı ayrı belirlenen 234.375,00 TL'nin 3.750,00 TL'sinin dava tarihi olan 30.05.2019 tarihinden, kalan kısmının ise ıslah tarihi olan 02.11.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle; diğer mirasçı ... lehine belirlenen 156.250,00 TL'nin 1.250,00 TL'sinin dava tarihi olan 30.05.2019 tarihinden, kalan kısmının ise ıslah tarihi olan 02.11.2020 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı idarece ödenmesine, fazlaya ilişkin 116.424,00 TL tazminat isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlıkta; davacıya ait yapının ruhsatı olmadığı sabit olmakla birlikte, söz konusu yapının 2981 sayılı Kanun kapsamında af başvurusunun olup olmadığı ise anlaşılamamaktadır. Bu sebeple, davaya konu taşınmazın 2981 sayılı Kanun kapsamında af başvurusu olup olmadığı araştırıldıktan sonra, gelecek cevaba göre yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde enkaz bedeli hususunda karar verilmesi gerekirken, aksi yönde verilen kararın bu kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından, kararın enkaz bedeline ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyu ile kararın bu kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.