14. Ceza Dairesi 2018/8466 E. , 2019/7798 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle, sanık müdafisinin duruşmalı inceleme talebi yerinde görülmeyerek yapılan değerlendirmede gereği düşünüldü:
Katılan Bakanlık vekilinin temyizi nedeniyle yapılan incelemede;
5271 sayılı CMK"nın 294/1. maddesinde yer alan “Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.” şeklindeki düzenleme de gözetilerek yapılan değerlendirmede, katılan Bakanlık vekilinin temyiz dilekçesinde herhangi bir temyiz sebebi göstermediği anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 298/1. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
5271 sayılı CMK"nın 288 ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler nazara alınıp aynı Kanunun 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleriyle sanık müdafisinin temyiz dilekçesinde belirttiği nedenler de gözetilerek yapılan değerlendirmede, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından gerçekleştirilen inceleme neticesinde vaki istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair kurulan hükme yönelik temyiz sebepleri yerinde görülmediğinden, sanık müdafisinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nın 302/1. madde ve fıkrası gereğince esastan reddiyle hükmün ONANMASINA,
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Çocuğun basit cinsel istismarı suçunun işlendiği sırada ve eylemle sınırlı süre ile mağduru iradesiyle hareket edebilme imkanının ortadan kaldırılmasının kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturmayacağı, kişinin vücudunun suçun konusu olması sebebiyle, mağdurun hareket edebilme özgürlüğü ortadan kaldırılmadan bu suçun işlenemeyeceği, dosya kapsamına göre de sanığın, cinsel istismar eyleminde bulunduğu sırada mağdurun hürriyetini kısıtlayan başkaca bir hareketinin olmadığının anlaşılması karşısında, mevcut haliyle eylemin sadece TCK"nın 103/1. maddesinde düzenlenen çocuğun basit cinsel istismarı suçunu oluşturduğu gözetilerek ilk derece mahkemesince kurulan hükme yönelik istinaf başvurusunun kabulü gerekirken, yazılı şekilde düzeltilerek esastan reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı sanık müdafisinin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesinin 03.07.2018 gün ve 2018/1551 Esas, 2018/1489 Karar sayılı istinaf başvurusunun düzeltilerek esastan reddine dair hükmünün 5271 sayılı CMK"nın 302/2-4. madde ve fıkrası gereğince BOZULMASINA, dosyanın Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesine gönderilmesine, 05.03.2019 tarihinde çocuğun basit cinsel istismarı suçundan kurulan hüküm yönünden oy birliğiyle, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan kurulan hüküm yönünden üyeler ... ile ..."in karşı oyları ve oy çokluğuyla karar verildi.
(Karşı Oy) (Karşı Oy)
KARŞI OY
Sanık hakkında çocuğun basit cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılması talebiyle açılan kamu davasının yapılan yargılanması neticesinde yerel mahkemece sanığın cinsel istismar ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Yerel mahkeme kararının sanık müdafiince istinafı üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 7. Ceza Dairesince her iki suç yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin ret kararının temyizi üzerine Dairece cinsel istismar suçundan verilen ret kararının ONANMASINA, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurları oluşmadığından istinaf başvurusunun kabulü gerekirken reddine karar verilmesi nedeniyle BOZULMASINA karar verilmiştir.
Sayın Daire çoğunluğu ile ihtilafımız kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun unsurlarının oluşup oluşmadığı hususundadır.
Dosya içeriği, savunma, mağdur beyanları ve tanık beyanlarına göre meslek lisesi öğrencisi olan mağdurun sanığın işlettiği iş yerinde staj yaptığı ve olay günü 22.00 sıralarında parkta tenha bir yerde içki içmeye başladıkları, mağdurun sarhoş olduğu ve akabinde sanığın mağdura cinsel istismarda bulunduğu hususu sabittir.
Bu eylemler sırasında olayı gören tanık ......’in müdahalesinden sonraki sanığın eylemlerinde kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturup oluşturmadığı hususudur. Tanık ...... beyanlarında “sanığı üstte mağduru altta ve sanığın mağduru taciz ettiğini görünce müdahale edip sanıkla tartıştığını ve bu çocuğu eve götüreyim dediğini, sanğın kabul etmeyip mağdura buradan gidelim dediğini mağduru sanığın elinden alamadığını sanığın mağduru çekiştirerek olay yerinden uzaklaşmaya başladığını, hem polis çağırıp hemde aşağı tarafta bulunan vatandaşlardan yardım istemesi üzerine olay yerine gelen vatandaşlarla birlikte kaçmaya çalışan sanığı yakaladıklarını, olay yerine gelen polislere sanığı teslim ettiklerini” söylemesi, tanık ......’in “sanık mağduru başından tutarak koltuğunu kıstırmış” şeklindeki beyanı nazara alındığında sanığın alıkoymasının eylemle sınırlı olmadığı, tanık ......’in müdahalesi ile cinsel istismar eyleminin sonlandığı halde sanığın mağduru kolundan tutarak götürmeye çalıştığı ve tanık Tahsin’in beyanına göre de sanığın mağdurun başından tutarak koltuğuna sıkıştırdığını mağdurun hareket serbestisini engellediği kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçu da oluştuğu sabit olmakla sanığın atılı kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan verilen istinaf ret kararının da onanması gerektiğinden sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyoruz.