Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4988 Esas 2019/1312 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/4988
Karar No: 2019/1312
Karar Tarihi: 27.02.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/4988 Esas 2019/1312 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkise ilişkindir. Davacı, mirasbırakanın malik olduğu taşınmazın davalı eşine temlik edildiğini, daha sonra muvazaalı olarak diğer davalıya devredildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine karar verilmesini talep etti. Mahkeme, asıl dava yönünden davalı ...'ın iyi niyetli üçüncü kişi olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının reddine karar verdi. Kanun maddeleri ise belirtilmemiş.
1. Hukuk Dairesi         2016/4988 E.  ,  2019/1312 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

    Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 19.10.2015 gün ve 74-385 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleştirilen davada davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü.

    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile terekeye iade, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescil, olmadığı takdirde bedel, bunun da mümkün olmaması halinde tenkis isteklerine ilişkindir.
    Asıl ve birleşen davada davacı, mirasbırakanı ...’in maliki olduğu 10576 parsel sayılı taşınmazı davalı eşine temlik ettiğini, daha sonra çekişme konusu taşınmazın diğer davalı ...’a satış suretiyle devredildiğini, işlemin mirastan mal kaçırma amacıyla ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile terekeye iadesine, olmadığı takdirde miras payı oranında iptal tescile, olmadığı takdirde bedele, bunun da mümkün olmaması halinde tenkise karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen 2010/553 E. sayılı davada, asıl davada dava konusu 10576 parsel sayılı taşınmazın davalı ... tarafından kiraya verildiğini, bu duruma rıza göstermediğini, ecrimisil istekli ihtarname tebliğ edilmesine rağmen bir bedel ödenmediğini ileri sürerek 7.500,00-TL ecrimisile karar verilmesini istemiş, aşamada terekeye atanan temsilci davaya dahil edilmiştir.
    Asıl davada davalı ..., muvazaanın olmadığını, temliklin bedeli karşılığında yapıldığını, taşınmazı iktisap eden iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Asıl ve birleştirilen davada davalı ..., asıl ve birleştirilen davanın reddi gerektiğini bildirmiştir.
    Mahkemece, asıl dava yönünden davalı ...’ın iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tescil davasının reddine, diğer davalı ... yönünden asıl davada iddianın ispatlanamadığı gerekçesiyle terekeye iade taleplerinin reddine, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle 43.515,63 TL bedele hükmedilmiş, birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 19.08.2007 tarihinde ölümü ile geride davalı eşi ... ve çocukları;... ile davacı ...’nin mirasçı olarak kaldıkları, mirasbırakanın dava konusu 10576 parsel sayılı taşınmazı satış suretiyle davalı eşi ...’e temlik ettiği anlaşılmaktadır.
    Öncelikle belirtmek gerekir ki; kural olarak terekeye mümessil tayininden sonra tereke ortağının veya ortaklarının davayı takip yetkisi ortadan kalkacağından davanın tereke temsilcisinin huzuruyla yürütülmesi gerekir. Başka bir değişle davacının sıfatı sona erer ve buna bağlantılı olarak da (istisnai durumlar hariç) hükmü temyiz hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer. Anılan bu hususun hâkim tarafından kendiliğinden ve öncelikle dikkate alınması gerekeceğinde kuşku yoktur. Bir başka ifade ile davayı açan mirasçı ya da mirasçıların davayı takip yetkisi sona erer ve buna bağlı olarak da hükmü temyiz etme hakkı miras şirketini temsil eden mümessile geçer.
    Tüm bu açıklamalar karşısında davayı takip yetkisi sona eren asıl ve birleştirilen davada davacı vekili ... vekili tarafından yapılan temyiz itirazının dinlenmesine olanak bulunmadığından, temyiz talebinin REDDİNE,
    Katılma yoluyla kararı temyiz eden asıl ve birleştirilen davada davalı ... vekiline gerekçeli karar 11.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiş, vekil tarafından karar 25.02.2016 tarihinde temyiz edilmiştir. Davalı ... vekilinin temyiz isteminin süresi geçtikten sonra yapıldığı anlaşılmakla; temyiz isteminin süre nedeniyle REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.