Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Yabancı Mahkeme tarafından verilen nafaka ilamının tenfizine ilişkin mahkeme ilamının ilamlı icra takibine konu yapıldığı; borçlu vekili icra emrinde ilama aykırı olarak faiz talebinde bulunulduğu, ilam nafaka alacaklısı   1989 doğumlu olup annesi   velayeti altında olmadığı halde, annesi olan u adına velayeten  alacak isteminde bulunulmasının yasal olmadığı ve 06.07.2010 tarihli haczin borçlu yerine başka bir şahsın konutuna gidilerek  düzenlendiği için yasaya aykırı olduğu nedenlerine dayanarak icra emri ve haciz işleminin iptaline karar verilmesini istediği, mahkemece icra emrinin tebliğ tarihine göre şikayetin yasal süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar verildiği görülmektedir.
Borçlu vekilinin yukarıda özetlenen, icra emrinin iptalini amaçlayan başvurusu ilama ve açık yasa hükmüne aykırılık nedenine  dayandığından  süresiz şikayete tabi olduğu gibi;  06.07.2010  tarihli haciz işlemi borçlu ve vekilinin yokluğunda yapıldığı ve dosyada haciz işleminden şikayet tarihinden önce haberdar  olduklarına yönelik beyan ve belge de bulunmadığına göre haciz işlemine yönelik şikayetin de süresinde olduğunun kabulü gerekir.Kaldı ki; ilama aykırılık nedeniyle yapılan şikayet de süreye tabi değildir.(HGK.nun 21.06.2000 tarih, 2000/12-1002 sayılı kararı)
Açıklanan nedenlerle mahkemece, şikayetin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile süre aşımı nedeni ile reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. 
SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04/07/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.