10. Ceza Dairesi 2021/14498 E. , 2021/14130 K.
"İçtihat Metni"Adalet Bakanlığının, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 18/06/2021 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Şüpheli ... hakkında, 28/11/2014 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan ... Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma sonucunda, 29/12/2014 tarihli ve 2014/111607 soruşturma, 2014/3335 sayılı karar ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/2.maddesi uyarınca beş yıl süre ile kamu davası açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun’un 191/3.maddesi uyarınca bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, kararın usulüne uygun şekilde şüpheliye tebliğ edildiği ve 13/01/2015 tarihinde tedbirin infazı için ... Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
2-... Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce infaz işlemlerine başlandığı, uyarılmasına rağmen yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği gerekçesiyle dosyanın kapatılmasına karar verildiği,
3-... Cumhuriyet Başsavcılığınca erteleme kararı kaldırılarak 01/06/2015 tarihli ve 2014/111607 soruşturma,2015/18929 esas,2015/15710 sayılı iddianame ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle ... 10.Asliye Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
4-... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/432 esas, 2015/561 sayılı kararı ile sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri gereğince 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanun’un 51/1. maddesi gereğince cezanın ertelenmesine karar verildiği, sanığın kararı temyiz ettiği,
5-Dairemizin 16/09/2020 tarihli ve 2019/6148 esas,2020/3644 sayılı ilamı ile “kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolu, mercii ve süresinin gösterilmediği, bu nedenle kararın kesinleşmediği, kovuşturma şartı oluşmadığından kamu davasının durmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle” hükmün bozulmasına karar verildiği,
6-Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502 sayılı kararı ile; kovuşturma şartının oluşmadığı gerekçesiyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8.maddesi gereğince davanın düşmesine karar verildiği, kararın 26/11/2020 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Kullanmak için uyuşturucu bulundurmak suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/12/2014 tarihli ve 2014/111607 soruşturma, 2014/3335 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında 1 yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair kararı müteakip, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/432 esas, 2015/561 sayılı kararının Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 16/09/2020 tarihli ve 2019/6148 esas, 2020/3644 karar sayılı ilamı ile bozulmasını takiben, yeniden yapılan yargılama neticesinde sanık hakkındaki kovuşturma şartının ortadan kalkmış olması nedeni ile kamu davasının düşmesine ilişkin ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Benzer bir konuya ilişkin olarak Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 23/12/2019 tarihli ve 2019/5427 esas, 2019/8638 karar sayılı ilâmında "... kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı başlatılan soruşturmada TCK"nın 191. maddesinin 2. fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz mercii ve süresiyle birlikte itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise kararda itiraz hakkı belirtilmediği gibi ne soruşturma ve denetimli serbestlik sürecinde ne de kovuşturma sırasında hiçbir aşamada itiraz hakkı bildirilmeden yargılamanın sonuçlandırıldığı anlaşılmış olup, karar içeriğindeki yasa yolu bildirimi de usulsüz olduğundan, bu kararın şüpheli tarafından öğrenilmiş olmasına rağmen, kesinleştiğinden söz edilemez. Bu durumda usulüne uygun bir tedavi ve denetimli serbestlik infaz süreci de bulunmadığından, TCK’nın 191. maddesinin 4. fıkrası uyarınca kamu davası açılma koşulunun gerçekleşmediğinin kabulü gerekir." şeklinde belirtildiği üzere, 5237 sayılı Kanun"un 191/2. maddesi uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararına şüphelinin itiraz hakkının bulunduğu, bu nedenle erteleme kararında itiraz hakkının gösterilmesi gerektiği, somut olayda ise şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve 1 yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair karar verildiği ve itiraz hakkı olduğunun belirtilmediği, bu hâliyle kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararının kesinleşmediği cihetle, kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden kamu davasının durmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşme kararı verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Şüpheli ... hakkında, 28/11/2014 tarihli kullanmak için uyuşturucu bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca 29/12/2014 tarihli ve 2014/111607 soruşturma, 2014/3335 sayılı kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191/3. maddesi uyarınca şüpheli hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması kararının verildiği, şüphelinin denetim yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle kamu davası açılması üzerine yapılan yargılama sonucunda, ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/09/2015 tarihli ve 2015/432 esas, 2015/561 sayılı kararı ile, sanığın 5237 sayılı Kanun"un 191/1 ve 62/2. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın kararı temyiz ettiği, Dairemizin 16/09/2020 tarihli ve 2019/6148 esas, 2020/3644 karar sayılı ilamı ile hükmün bozulmasına karar verildiği, yeniden yapılan yargılama sonucunda, ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502 sayılı kararı ile kovuşturma şartının oluşmadığı gerekçesiyle kamu davasının düşmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK’nın 191. maddesinde, kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ve bu kararla birlikte verilebilecek
olan tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik herhangi bir kanun yolu öngörülmemiş ise de; kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı ile bu karara bağlı olarak verilen tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararlara yönelik TCK"nın 191/2. maddesinin 2. cümlesinde yer alan "Cumhuriyet savcısı, bu durumda şüpheliyi, erteleme süresi zarfında kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmadığı veya yasakları ihlal ettiği takdirde kendisi bakımından ortaya çıkabilecek sonuçlar konusunda uyarır." şeklindeki düzenleme gereği, "Kamu davasının açılmasının ertelenmesi" kararı ve bu karar ile birlikte verilen “tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına” ilişkin kararların itiraz yolu açık olmak üzere verilmesi ve şüpheliye tebliğ edilmesi gerektiği, şüpheliye, hakkında verilen karara karşı itiraz hakkı tanınmadan ve kendisine tebliğ edilmeden tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazına başlanamayacağı gibi beş yıllık erteleme süresinin de işlemeye başlamayacağı, şüpheli hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 29/12/2014 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve tedaviye tabi tutulmasına ilişkin kararda itiraz kanun yolunun gösterilmediği, şüpheliye anılan karara karşı itiraz kanun yoluna başvuru hakkı tanınmadığından kararın kesinleşmediği, bu nedenle şüphelinin yükümlülüklerini ihlal ettiğinden sözedilemeyeceği anlaşıldığından; mahkemesince açılan kamu davası hakkında kovuşturma şartı gerçekleşmediğinden “durma kararı” verilerek, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesine ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesinin sağlanması ve usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesini takiben geçerli tebligat işlemleri yapılarak denetimli serbestlik kararının infazının sonucunun beklenilmesi gerektiği gözetilmeden, kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup sanık lehine verilmiş olan ve davanın esasını çözen bu karardan dolayı yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, hukuka aykırılığa işaret edilerek kanun yararına bozma isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
D-)Karar:
Açıklanan nedenlerle, Mahkemece kovuşturma şartının gerçekleşmesini beklemek üzere 5271 sayılı CMK’nın 223/8-2. cümlesi uyarınca “kamu davasının durmasına” ve “şüpheliye kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın,karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde ilgili sulh ceza hakimliğine itiraz hakkı bulunduğu ihtarı ile birlikte yeniden usulüne uygun bir şekilde tebliğ edilmesi ve infazının sonucunun beklenilmesi için ... Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine” karar verilmesi gerektiğinden ... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 18/11/2020 tarihli ve 2020/499 esas, 2020/502 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, CMK’nın 309. maddesinin 4. fıkrasının (c) bendi uyarınca yeniden yargılama yapılmamak ve aleyhe sonuç doğurmamak üzere, gerekli işlemin yapılması için dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
22/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.