Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/6198
Karar No: 2022/424
Karar Tarihi: 01.02.2022

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2021/6198 Esas 2022/424 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, bir eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasında davanın kısmen kabulüne karar vermiştir. Davacı, geçici kabulü yapılan binada eksik ve kusurlu imalatların bulunduğunu ve bu nedenle maddi tazminat talep etmiştir. Davalılar ise imalatların sözleşmeye uygun olduğunu savunmuştur. Dava reddedilmiş ancak Yargıtay'ın bozma kararı sonrası bilirkişi raporu aldırılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak Mahkeme'nin bozma kararına uygun işlem yapmaması nedeniyle karar düzeltme yapılmış ve karar temyiz eden davacı yararına bozulmuştur. Kanun maddeleri olarak 1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda belirtilen usulî kazanılmış hak kavramı ve Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkemenin bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorunda olması ilkesi gösterilebilir.
6. Hukuk Dairesi         2021/6198 E.  ,  2022/424 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR
    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır.
    Davacı dava dilekçesinde özetle; geçici kabulü 18.11.1997 tarihinde, kesin kabulü de bu tarihten 12 ay sonra yapılan binada eksik ve kusurlu imalatların bulunduğunu, bağımsız bölüm satın alan üçüncü kişilerce Ankara 8. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1999/215 D. İş sayılı dosyasıyla yaptırılan tespitte eksik ve kusurlu işler bedelinin 1999 yılı piyasa rayiçleriyle 24.694,50 TL olarak belirlendiğini, bu rapora dayanılarak üçüncü kişilerce 13.11.2003 tarihinde Ankara 22. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2003/831 esas sayılı dosyasıyla tazminat davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, eksik ve kusurlu imalatlardan her iki davalının da sorumlu bulunduğunu ileri sürerek şimdilik 25.000,00 TL maddi tazminatın 18.11.1997 geçici kabul tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Yardımcı İnşaat cevap dilekçesinde, zamanaşımı def'inde bulunmuş ve imalatların ... Mühendislik ve TOKİ’nin talimatları doğrultusunda yaptığını ve sözleşmeye uygun olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davalı ... cevap dilekçesinde; işlerin projesine ve teknik şartnamelerine uygun yapıldığını, kendisine kontrollük hizmetinden dolayı kusur ve sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
    Davanın reddine dair verilen karar, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi 27.02.2012 tarihli 2011/4331 Esas, 2012/1146 Karar sayılı bozma ilamı ile, eksik ve ayıplı işlerin sözleşmenin eki Bayındırlık İşleri Genel Şartnamesi 23.maddesine göre, kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasından önce yaptırılan delil tespitiyle belirlenmesi halinde tespit tarihindeki piyasa rayiçleriyle istenebileceği gerekçesiyle bozulmuş olup; Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi raporu aldırılmış ve davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1086 sayılı HUMK'nın yürürlükte olduğu dönemde çıkarılan 09.05.1960 tarih, 1960/21 Esas, 1960/9 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'nda; Yargıtay bozma kararına uyulmakla orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına usulî kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda yerel mahkeme için de zorunluluk doğacağı, usulî kazanılmış hakka ilişkin açık kanun hükmü olmasa da temyiz sonucu verilecek bozma kararının hakka ve usule uygun karar verilmesini sağlamaktan ibaret olan amacı ve muhakeme usulünün hakka varma ve hakkı bulma maksadıyla kabul edilmiş olması yanında hukuki alanda istikrar amacıyla kabul edilmiş bulunması bakımından usulî kazanılmış hak müessesesi usul hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeniyle de ilgili olduğu belirtilmiştir.
    Yargıtay'ın bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur. Yargısal ve bilimsel içtihatlarda “usulî kazanılmış hak” ya da “usulî müktesep hak” olarak adlandırılan bu ilke Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 10.02.1998 tarih, 1987/2-520 Esas, 1988/89 Karar sayılı ilamında “Mahkemenin bozma kararına uymasıyla meydana gelen bozma gereğince işlem yapma ve hüküm verme durumu, taraflardan birisinin lehine ve diğeri aleyhine hüküm verme neticesini doğuracak bir durumdur ve buna usuli kazanılmış hak denilmektedir...” şeklinde tanımlanmaktadır.
    Bu açıklamalar kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; 15.Hukuk Dairesi 27.02.2012 tarihli, 2011/4331 Esas, 2012/1146 Karar sayılı bozma ilamında; “ sözleşmede özel düzenlemeler varsa öncelikle sözleşme hükümlerinin uygulanması gerekir. Sözleşme eki Bayındırlık İşleri Genel Şartmanesi'nin 23.maddesine göre üstlenilen yapım ve hizmet işlerinin her türlü sorumluluğu kesin kabul işlemlerinin idarece onaylanması tarihine kadar tümüyle yükleniciye aittir. Bu nedenle yüklenici gerek malzemenin kötülüğünden ve gerekse yapım ve hizmet işlerinin kusur ve eksiklerinden dolayı idarece gerekli görülecek bütün onarım ve düzeltmeleri kendi hesabına derhal yapmak zorundadır. Bu hükme göre, eksik işler ile açık ve gizli ayıplı işlerin kesin kabul tutanağının idarece onaylanmasından önce, yani garanti (teminat) süresinde yaptırılan delil tespitiyle belirlenmesi halinde tespit tarihindeki rayiçlerle bedeli istenebilir.” gerekçesiyle bozma yapılmış, ancak Mahkemece kesin kabulden 10 yıl sonra yeniden eksik ve ayıpların tespitine dair belirleme yapan bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmiştir. Dosya içerisinde garanti (teminat) süresinden önce alınan; eksik ve ayıplı işlerin yapıldığı yıl piyasa rayiçleriyle belirlendiği bilirkişi raporu olmasına rağmen 10 yıl sonra alınan rapora göre hüküm kurulması doğru olmamıştır. Zira aradan geçen uzun süre sonunda hem eksik ve ayıplı işlerin giderilmesi hem de fiyat farklarının değişeceği açıktır.
    Bu durumda Mahkemece yapılacak iş; delil tespiti dosyasında alınan (Ankara 8.Sulh Hukuk Mahkemesi 1999/215 D.İş numaralı) rapora itibar edilerek karar verilmesi gerekirken, denetime elverişli olmayan bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru olmamış, kararın bozulması uygun görülmüştür.
    SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenlerle kararın temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 01.02.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi